Rafet ULUTÜRK
20.yüzyıl yüzleşmesinde Amerikan’ın kayıpları da büyüktür.
Toplum içinde beyaz ve siyah ırkçılık belirmiş, toplum ikiye bölünmüş, devlet çatlamış, Amerikan demokrasisinin iç dengeleri bozulmuş, denge alt üst olmuştu. Bu gün Amerika’da iki devlet başkanı TV’lere çıkıp konuşuyorlar. Beyaz saray boşalmış, tel örgüleri ile çevrilmiş kimse giremiyor.
Şunu da belirtmek yerinde olur. 260 yılda Amerikan milleti oluşmamış, parçalar şimdi iyice dağılmış, siyah derililer çok farklı haklar isterken bir iç savaşla Birleşik Amerika’yı çok yakında parçalayabilirler.
Bu gelişmeler 2022 yılında Bulgaristan’ı da direk olarak etkilemektedir. Çünkü ABD yönetimi buraya da taşındı.
Ne var ki, 260 yılık bir devlette AMERİKAN MİLLETİ oluşamamış olmasından ders almıyor. Bulgaristan toplumu, azınlıkları milli meselelerde zorlamaya devam ederken, azınlıkların en temel seçime ve seçilme hakkına bile engel oluyor, ülkeyi (ABD) mafya tipi oligarşi hademesi güçler yönetiyor ve her konuda demokrasimizi baltalıyorlar.
Bulgaristan’da 1960-1970’lerde zeki – entelektüel tabaka yaratan eğitim öğretim sistemimiz çöktü şimdi sadece diploma dağıtıyorlar.
Bulgaristan ısınmaya başladı; Amerika’dan yeni dönen Başbakan ABD uşaklığını fazlasıyla kendisini göstermeye çalışıyor.
Genç Başbakan’ı uyaranlar da eksik olmuyor. Bulgaristan’ın NATO’daki eski temsilcisi General Sabi Sabev; “Rusya’nın, Tuna’ya kadar bölgeler de dâhil olmak üzere, Ukrayna’nın tüm güney bölgesini işgal etmesi halinde, Bulgaristan için riskler doğacağını” söyledi.
Ardından, Avrupa Savcılığı Basın Merkezi, Avrupa Savcılığı’nın AB fonlarından yararlanmak amacıyla dokuz Bulgar şirketini dolandırıcılık şüphesiyle soruşturmaya aldığını duyurduğunda Başsavcı da sessizliğini bozdu; Başsavcı İvan Geşev, adalet bakanına yazı göndererek Cumhurbaşkanına Rusya uyruklu bir kişiye yatırım karşılığı verilen Bulgaristan vatandaşlığının kaldırılmasını teklif etmesini istedi.
Cumhurbaşkanı da Başbakan’a karşı gelmeye başladı.
Bulgaristan’da sular çok ama çok ısındı.
Yabancı ülkeden gelen iş adamları kadro bulamıyor, memlekette kalan işçi sınıfının posası ise hiçbir işe yaramıyor.
Bulgaristan Anayasası her dönemde olduğu gibi bugün de delik teşik edilmiştir. Bakın Bulgaristan’da normal insanlardan çift vatandaş olan Türkiye’de yaşayan bizler gibileri milletvekili adayı dahi olamazken bu gün Bulgaristan Başbakanı çift vatandaş Kanada ve Bulgaristan vatandaşı. Kanada vatandaşlığından çıktığına dair yazı istenmesine rağmen hala cevap gelmiş değil… Ama koltuk boşta kalmasın diye Başbakanlık devam ediyor.
Bu gün o Başbakanlık koltuğunda oturmaya devam ederken, o zaman bu anayasa ne işe yarıyor diyenleri duyar gibiyim.
Evet, Bulgaristan’da yaşayan Bulgarlar hiç ama hiç övünmesinler.
1960-70 yıllarında Bulgaristan’da yapılan sanayi devrimini ve kooperatifleşmenin motoru Türkler, Pomaklar, Gagauzlar, Ulahlar ve Makedonlardı. Bu kadrolardan artık hiç biri bu gün Bulgaristan’da değil. Evet, işin ehilleri ya başka dünyalara göçtüler ya da gurbeti boyladılar.
Bulgaristan’da Okul sistemi yozlaştı ve modern ekonomi gereklerine yanıt veremiyor. Özellikle erkekler arasında ruhsal yıkım ve manevi çöküş yaşanıyor. Batıda okuyup da dönen gençlerle yerli tabaka arasındaki bağların yeniden yüklenmesi gerekiyor.
Bu günkü Başbakanı görüyorsunuz. Babaları ve dedeleri Rusya uşaklığı yaparken bu da ABD uşaklığında yarışıyor…
Dünya İstediği gibi değişebilir. Biz Avrupa ve Asya karası üzerinde yaşıyoruz ve bu topraklar ve bölgesel egemenlik öteden beri biçimdir, burası ezelden beri TURAN kültürünündür.
Şu da asla unutulmamalıdır 1891’de ABD diğer dünyayı ANAKONDA yılanı gibi sıkıp boğma planı hazırlamıştır. Bu planları Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında uygulanmış ve her 2 savaşta da ABD galip gelmiştir.
Amerika’nın Saddam Hüseyin’i öldürmesi, Kaddafi’nin öldürülmesi, Arap dünyasında Arap baharı da yetmedi, 1992’de Bosna Savaşı’nın başlamasından 8 yıl önce, ABD Genel Kurmay Başkanı İngiltere, Fransa ve Almanya Genel Kurmay başkanlarını toplamış ve Batı Balkanlarda savaş stratejisi hazırlamaya, Yugoslavya’yı “Anakonda” yılanı kucağında sıkmaya hazırlanmaları için ödev vermişti. Yugoslavya Başkanı Miloşeviç de aynı Anakonda’nın kurbanı oldu. Şimdi sıra Bulgaristan’da…
Bulgaristan Cumhurbaşkanı ve Başbakan arasında da ikinci el uçaklar konusunda tartışma başladı. Bu da yeni erken seçimlerin yolu açıldı diyebiliriz. Cumhurbaşkanı da ABD yanına geçmişti demek doğuruyu görebildi ve dönüş yapıyor gibi görünüyor. İleride çok yakın bir zaman içinde her şey ortaya çıkar.
2011 yılından beri Şam lideri Esad da “Anakonda”ya yakalanmamak için sığınaklarda yaşıyor. Ayrıca bu gün de Soros vakfının Ukrayna’da darbe ile iş başına getirdikleri Zelenski Rusya’ya meydan okuyarak savaşı başlattı. Şimdi de ABD’yi yanında göremediği için ağzından Türkiye’ye destekleri için teşekkür eksik olmuyor. Bunun yanında da mayınlarını boğaza gönderiyor ve zincirler kopmuştur diyor. Bunlar iki yüzlü değil üç yüzlüdür. Türkiye ilk mayını boğazda buldu tedbir almak gerekir bu konuda bunun ardı gelebilir…
Bu gün herkes Rusya Putin’i suçlamakta ama buraya nasıl gelindi konusunda nedense herkes çoktan unutmuş. Demek ki, yaşamak gerek…
Bulgaristan Başbakanı da bu olaydan örnek alması iyi olur.
Çünkü Balkanlarda barut fıçısını Arnavutlar ateşleyebilir. Arnavutlar ve Sırplar Kosova’yı nasıl alırız hesapları yapıyorlar. İkisinin arasındaki çatışma bölgeyi karıştırabilir. Bunu tetikleyen aslında ABD. Gördüğünüz gibi güçsüz devletlerin üzerine herkes çullanıyor. Bu savaştan sadece ve sadece Amerika’nın çıkarı var buna iyi dikkat edilmelidir. Burada Arnavut lar üzerinden oyun kuruyor Soros vakfı, bildiğiniz gibi Soros Arnavutluk’ta çok güçlü ve fitili o yakabilir, yaktırabilir.
Türk aklı bunu çok önceden gördüğü için Sırbistan, Arnavutluk, Bosna olmak üzre Türkiye bu tüm bölgeyi dolaşarak problemleri yerinde tespit etti. Ayrıca buralarda Yunus Emre, TİKA gibi Türkiye’nin teşkilatları oralarda halklara büyük destekleri var.
Burada hatırlatmak isterim, Afganistan’ı terk ederken Amerika’ya güvenen Afganlar uçağın tekerleklerinde ve kanatlarında ancak yer bulabilmişlerdi. Köleler ve sürülerle barışa ulaşılamadığını gördük.
Bu gün Bulgaristan yönetimi de ABD emrinde olduğunu herkes görmeye başladı. Onları buradan uyarmak isteriz bir an önce ABD’yi bırakın Türkiye şemsiyesinin altına girin bu gün vakit varken yarın çok geç olabilir.
Bakın Ukrayna Zelenski’de çok güvendiği dağlara kar yağdı, şimdi de her gün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a güvendiğini her platformda yüksek sesle haykırır oldu…
Son hesapta Bulgaristan gibi tüm mazlumların sığınabileceği tek ülke Büyük ve Güçlü Türkiye olacaktır. Dünya tekrar adalete hakka kavuşmak isterse tek yol Büyük Türkiye’dir. Bunu dünyadan çok ülke görmeye başladığını görmek bizlere gurur vermektedir.
Biliyorsunuz artık 5 milyon Suriyeli vatandaşın zaten Türk halkının misafiridir. 15-16 Temmuz 2016 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne de NATO tarafından askeri darbe denendi ve sürekli saldırı ve güçlük çıkarma taktiği ile siyasi muhalefet zehirlenmiş ve bir türlü sakinleşemiyor.
Türkiye’de yaşayanlar da artık üzerlerinden ABD korkusunu atmış bulunuyor, yeni Türkiye meydanlara çıktı kendini göstermeye başladı.
Bulgaristan’da seçimler yeni geçse de bu hükümet bu yılı pek çıkaracak gibi görünmüyor. Bu kadar Rus düşmanı hükümet ilk defa görünüyor. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete…
Önümüzdeki erken seçimlerde halkın görevi sandığa gitmek ve oyunu Bulgaristan devletine faydası olabileceğine inandıkları partilere şahıslara oylarını vermek olmalıdır. Bizim gibi azınlıkların da bağımsız milletvekilleri seçmeleri uygun olacaktır. Bunu yapabilirsek en azından azınlıkların sesi parlamentoya taşınmış olur, yoksa eski hamam eski tas devam etmekte. Bulgaristan’da hiçbir şey değişmedi hepsi eski dönemden devam, tek değişen şey var o da yolsuzluk, devleti soymak ve uşaklıkta yarış…
Ne var ki ABD ile Batı Dünyası ile Moskova güçleri Bulgaristan’da güç denemekteler, kıyasıya bir savaş başladı. Savaşın çok kötü bir şey olduğunu söylememize gerek yok sanırım, bunun için Bulgaristan’da veya dışarıda bulunan Bulgaristan vatandaşları hepsi aklını başına alıp bu önümüzde erken genel seçimlerde Bulgaristan devletinin geleceği için çalışacak olan partilere oylarını vermeleri gerekir, herkes sandığa gitmeli, bu devlet için son şansları olabilir. Bu Yenidünya’da çok devlet tabelası değişecektir, bunu iyi kavramak ve akıllı olmak şart. Bulgarları Bulgar olarak kalmalarını Osmanlının sayesinde olmuştur. Şimdi de Bulgaristan’ın devlet olarak yok olmaktan kurtaracak tek ülke kaldı o da Büyük Türkiye’dir. Bunu Bulgaristan’ı yönetenler çok iyi düşünmelidirler.
Devletin ne olduğunu ne işe yaradığını Balkanlarda Türklere sorun, olmadı, Iraklı, Suriyeli, Afganistan ve bugünlerde Bulgaristan’a canlı canlı kaçarak gelen Ukraynalılara sorun veya onlara bir bakın zengin fakir ne hale geldiklerini görüyorsunuz.
Ukrayna’da bir şovmen ABD kışkırtmaları ile kendi devletini ve kendi halkını yok olma durumuna nasıl getirdiğini hepimiz gördük, sanırım daha başka lafa gerek yok. Gençlik iyidir amma tecrübe ile birleştirirsiniz daha güvenli olacağını göreceksiniz.
Boyundan büyük yalan söyleyenler eczaneden vitamin “C” almayan insanlara en büyük mutluluk ve cennet vaat ediliyor.
Türkiye’de birleşik kaplar şeklinde inişli çıkışlı başlayan dünya siyasetinde bazı yabancı uşaklar kışkırtılıyor. Bunlar partilerin başında yönetimlerinde veya hapiste olanlar, hepsi birden dışarıdan hareketlendirilmeleri bayrak edilerek, Türkiye Cumhuriyeti adaletini hukukunu Uluslararası Mahkemelere taşımak, sokaklara taşmak, dünya medyalarına sakız ederek ve sürekli saldırılarla küçük düşürmeye çalışanlar aslında geleceğimizin kuyusunu kazıyorlar ve onlar da bunu anlamak istemediler, bu gün bazıları faturalarını ödemekteler. Bunlar onların son çırpınışları olacaktır. Bunlar 50 yıldır hep kazandıkları için kaybetmeyi unutmuş görünüyorlar amma bu sefer Osmanlının gerçek tokadı geliyor, hazırlıklı olmalarını öneriyorum. Bazı kimseler Türkiye battı gelin AB’ye diyenleri de yarın burada bekliyor olacağız. Artık devlet aklı geri döndü hiçbir şey unutulmayacak. Bunu tekrar tekrar gözden geçiriniz.
Böyle zamanlarda liderlik çok önemli, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Allah Göstermesin başına bir şey gelmesin, inanınız Batıdaki “dostlarımız” 1000 kurban birden kesmeye hazırdırlar. Çok uğraştılar ama yıkılmadı, yıkılmayacak. Çünkü onun ardında sizin 50 yıldır küçümsediğiniz halk var halkın önünde hiçbir barajın duramayacağını göreceksiniz. Baraj taştı kendinize yer bulun önüne gelen her şeyi alıp götürüyor, büyük ve güçlü Türkiye geliyor. Bu sefer Dünya yönetimine Türkler geliyor, Oğuzlar tekrar yönetimi ele alıyor hazırlıklı olun. Dünya’ya adalet, hak geliyor… Bu gün küreselciler hesap yapmaktalar. Bildiğiniz gibi “Hesap yapanların dostu yoktur. Sadece hesaplarına uyan tanıdıkları vardır”. Bunların Karakteri menfaatlerine göre şekillenen zavallı insanlardır. Herkesin bir hesabı var, Allah’ın da bir hesabı var. Allah görür, bilir, duyar ve hüküm sahibidir. Ve tuzak kuranların tuzaklarını başlarına geçirendir. Bize hayır gibi gelen şeyde şer, şer gibi gelen şeyde Allah hayır murat etmiş olabilir. Hakikat şudur ki, Allah’ın hesabına karşı gelmeye kalkışanlar helak olacaklar! Bizler sonunda Allah’ın hesabı tutar diye inanlardanız.
Ben buradan tekrar seslenmek isterim Lütfen ABD “Anakonda” stratejisini unutmayalım. O her an ve her yerde, Bulgaristan da dâhil hareket halinde ve geçerlidir.
Anlaşılan Anakonda yılanı anti-komünist, hain ve küstah kanı içmiyor ki, onlara sadece biat ettirip köle olarak kullanıyor. Türkiye’de bazen bazı muhalif parti liderlerini TV mesajlarını dinliyorum ve utanıyorum. Bazıların Türkiye genelinde %1 oyu yok amma bütün TV’ler herkes onların peşinde. Peki, neden diye hiç sordunuz mu? Onlar bu zekâyla hükümetten ve başbakanlık ve bakanlıklardan düşmüşler ve ne hikmetse düştüklerinde gerçeği görebilmişler midir acaba? Türkiye’de böyle bir görevde olan birilerinin %1 oy toplayamaması da halkın gerçeği görmekte Türkiye’nin aydınlarından çok çok ileride olduklarını dünya gördü. 50 yıldır küçümsenen halk ayağı kalktı, bu yıl Türkiye kendi içinde yabancı uşakları bir an önce görevlerinden uzaklaştırmalıdır. Türkiye’ye yepyeni güneşin doğacağını biliyor ve bekliyoruz. Umutsuzluk şeytana yakışır bize değil, biz Türk halkı gelecekten umutluyuz ve bunu bekliyoruz. Türkiye’nin zenginlikleri çoktan bulundu sadece zamanı bekleniyor açıklamak için işte o gün çok yakındır. Petrol, doğalgaz hem Akdeniz hem de Karadeniz’den çok yakında iyi haberler gelebilir. Dünya özellikle Avrupa’nın enerjisi artık Türkiye’ye muhtaçtır.
Yeniden sivrilmeleri de Türkiye devleti üzerinde 2016’da yok olma tehlikesi belirmesiyle nefes aldı. Bunların dertleri kişisel menfaatlerini savunmaktır. Bu kadroların devlet yönetiminde ikinci bir şans verilmemelidir bunlar “Anakondayı” görünce iktidardan düşmüşlerdi.
Şimdi hiçbir şey değişmedi. Türkiye devletine karşı havlayanlar sürüsüne katılmaları ise büyük bir talihsizlik oldu. Onlarda yarın tarihte böyle yerini almış oldular. Şu 3 günlük dünyada bu kadar fırıldak olmaya gerek var mı bilmiyorum.
Türk halkı bir defa eşekten düşeni katıra ya da ata bindirmez bu da bilinmeli ve unutulmamalıdır. Türkiye artık dünya ligine çıktı ve gözleri artık Dünya Liderliğinden başka bir şey görmüyor.
Onların da halk arasından çıktığını unutmayalım. Türk halkı ne kadar okumuş ve zeki olursa çöplükten lider çıkma hevesleri de kendiliğinden sönecektir. Türkiye’nin entelekti yollardan toplanmalı ve bilgisayar başına oturmalı ve yaratıcılık etkinliklerine başlamalı ve geleceği yakalamaya dört elle sarılmalıdır.
Türkiye yenidünya yönetimi için (TÜRK DÜNYASININ YÜCE DÜZENİ) 100 yıldır ilmek ilmek ördüğünü bütün dünya çok yakında görecektir. Bizim düzenimiz ADİL DÜNYA DÜZENİ olacak.
Türk gençleri inanın Yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti Dünya Liderliğine çok yakında kavuşacaktır, önünde hiçbir engel onu durduramayacaktır.
Yeni Türkiye “Türk Dünyasının Yüce Düzenini” kurmaya hazır ve kararlıdır.
Ne mutlu Türk’üm diyenlere…
Bu yazımda zekâ çöküşünü ve Büyük Türkiye’yi ele aldık.
Zekâ enerjimizi koruyabilirsek tüm sorunları çözeriz ve gelecek bizim olur! Evet, dünya karışacak, yenidünyada ayakta kimler, hangi devletler kalacak ona bakmalıyız.
Bizler artık, geçmişe bir perde çekip ona el sallamak, böylece eski dönemi NATO’yu kapatıp yeni döneme TÜRK ASRINA başlamak istiyoruz.
Kalın sağlıcakla, Okuyanlara teşekkürler.
En iyi günler sizlerin olsun.
Bilgi paylaştıkça çoğalan bir hazinedir. Bildiklerinizi kendinize saklamak (bencillik, egoistlik) yerine, paylaşmak öğretmek hem sizin bildiğiniz konu hakkında bildiklerinizi tekrar etmenize, hem de öğrettiğiniz kişinin sizin bulamadığınız, göremediğiniz şeyleri bulup size öğretmesine yol açabilir.
Bu yüzden bilgi paylaşıldıkça artar.
Paylaşılmadığında ise yerinde sayar, gelişim gösteremez.
PAYLAŞALIM.