Zaman çok değerli bir sermayedir. Fakat biz onu acımadan boşa harcıyoruz.
Zaman ne çabuk geçiyor, ömrümüz su gibi akıp gidiyor. Ve her gün biraz daha ölüme yaklaşıyoruz. Aslında şu kısacık ömrümüzde o kadar çok şey yapmak istiyoruz ki… Tabii ki, kişiye göre amaçlar farklıdır. Kimisi büyük siyasetçi olmak ister, kimisi büyük bir iş adamı. Kimisi ille de ünlü olmak için çırpınır durur, kimisi ise basından uzak durmak için inanılmaz çaba sarf eder. Bazı insanlar ismini tarihin sayfalarına altın harflerle yazdırmak ister, bazılarının tek gayesi ise Yüce Allah’a layık bir kul olmaktır. Bazıları kendilerini büyük bir davaya adamıştır, bazıları ise boşa yaşar. Herkes kendi yolunda yalnız yürür. Fakat günlük hayatımız bizi küçük hedefler peşinde telaş içinde sürüklerken asıl amaçlarımızı unutturur ve insanların çoğu ömrünü boşa tükettiğini anlarlar. Çünkü bir anda düşününce aslında istediğimizin elde ettiklerimizin olmadığının farkına varırız. Zaman öyle acımasız ki, zalimce ömrümüzü katlediyor. Geçen yıllar bir daha geri dönmüyor. Zaman bazen sevenleri birbirine kavuşturur, bazen de birbirinden koparır. Sevdiğin insanlara zaman ayıramazsan, onları kaybedersin. Bir insanın bir insana verebileceği en güzel hediye ona ayırabileceği zamandır. Zaman her şeyin ilacıdır. Baş edemediğimiz acıları, sorunları ancak zaman halleder. Her şeyin zamanı var, derler.
Bütün mesele işte bu en doğru zamanı bulmaktır. Bir şeyi yapmak veya yapmamak için doğru zaman kişiye göre değişir. Kimisi 20’sinde evlenir, kimisi 40 yaşında. Kimisi de hiç evlenmez. Ya istemez, ya da evlilik trenini çoktan kaçırmıştır. Boşa geçen yıllar hayatımızda birçok şeyi alıp götürür. Aslında zaman insanı harcar. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (SAV) bizleri bir hadis-i şeriflerinde ne güzel uyarmıştır: “İnsanların çoğunun kıymetini bilmediği iki nimet vardır. Bunlar; sıhhat ve boş zamandır…”
ABD’li siyaset adamı, siyah ve Müslüman hakların savunucusu Malcolm X da ne güzel demiş: “Zamana verdiğimiz değer, başarımızı veya başarısızlığımızı belirler.” Zamanı elden geldiğince iyi değerlendirmek başarının anahtarıdır. Vakit nakit değil, paha biçilmeyen bir değerdir. Kaybedilen nakit tekrar kazanılır ama kaybedilen zaman kazanılamaz. Üniversitede okuduğum sırada 75 yaşlarında hiç evlenmemiş bir amca ikinci yüksek lisans eğitimini görüyordu ve üniversiteli genç bir kızla evlenme hayaliyle yaşıyordu. Yorum yapmayacağım.
Herşey için geç kalmamak için zamanımızın kıymetini çok iyi bilelim ve onu en verimli şekilde kullanalım. Çünkü can boğaza geldikten sonra yapılan tövbenin kimseye faydası yoktur.