Yılın ilk sekiz ayında yurt dışında yaşayıp çalışan 1 milyondan biraz fazla olan Bulgarlar ülkeye 500 milyon Avro’dan fazla para göndermiştir. Doğrudan yabancı yatırımlar ise yılın ilk yarısında 779 milyon Avro’dur.Toplam para hacminin % 64’ü ile Bulgar diasporasının ülkemizdeki en büyük yabancı yatırımcı durumunda bulunduğu ortaya çıkıyor.
İki rakam çok farklı bir şekilde yorumlanabilir ve bundan olumlu veya olumsuz sonuçlar çıkarılabilir. Doğrudan yabancı yatırımların şu an yılda toplam 1 milyar Avro gibi epey düşük olduğu bilinirken gayrisafi yurtiçi hasıla neredeyse 50 milyar Avro’yu buluyor. Görüldüğü gibi, bu, ülkenin ve ayrı vatandaşın refahına önemsiz bir katkıdır. İyimserler, bu paranın az da olsa durumun bunsuz daha da kötü olacağını ileri sürecekler. Bulgar ekonomisinin zayıf kapitalizasyonu, düşük verimliliği ve uluslararası piyasadaki düşük rekabet edebilirliğinden dolayı Bulgar işadamlarının olanakları giderek daha sınırlı kalıyor. Bulgaristan’da genellikle küçük ve orta boyutlu işletmeler çoğunluktayken mali olanakları da epey sınırlıdır ve harcanan çabaların çoğu müşteri ve pazarların korunmasına yönelik kurtarıcı çalışmalara yöneliktir. Yeni yatırımlar için para çok kısıtlıdır,biznes kültürü ve günlük uygulamalar yetersiz olup gelişmiş değil.
Buna bağlı olarak makamlar, mali olanakları oan ve ülkemizdeki rekabetle ilgili öncelikler olan giderek daha çok yabancı şirketi çekmek için gayret gösteriyor. Tabii ki, bütün AB’de en düşük ücretli olan ve en düşük harcamalar gerektiren emek ilk sırada yer alıyor. Yakına dek ülkemizdeki işgücü ucuz olmakla beraber nitelikli idi ve birçok sanayi sektöründe iyi kalifiye gösteriyordu. Bu nitelikli işgücü artık yurt dışında istihdam edildiğinden şimdi ülkenin bir numara yabancı yatırımcısıdır.
Yurt dışındaki Bulgarlar orada ülkelerinden daha fazla para kazandıkları için burada kalan anne ve babaları, çocuk ve diğer akrabalarına yardımcı olabiliyor. Bu paralar sayesinde yerlilerimiz nispeten normal bir hayat sürüyor, faturalarını ödüyor, giyiniyor ve ikinci el araçlar satın alabiliyorlar.
Yurtdışından gelen bu ‘Bulgar yatırımları’ doğrudan yabancı yatırımların bir payı olarak görkemli görünüyor.Yurtdışında çalışan her Bulgar vatandaşının yılın ilk sekiz ayı içinde yakınlarına ortalama 500 Avro göndermiş olduğu göz önüne tutularak, Bulgaristan sınırlarının dışındaki durum da bu kadar pembe olmadığı görülüyor.ABD’de çalışan Bulgarlar yurda en büyük para ‘yatırımı’ gerçekleştiriyor.İspanya ve Yunanistan da epey paraların geldiği ülkeler arasındadır.
Bulgaristan vatandaşlarının yurt dışından gönderdikleri paranın temel kusuru, üretimde kullanılan yatırımlar olmadığı, tüketim için kullanmalarıdır.Tabii, bu, bu paraların ülke genelinde yararı olmadığı anlamına gelmez.Tersine,bu yıl gayrisafi yurtiçi hasılanın öngörülen % 3’lük artışı genellikle daha büyük iç tüketime bağlıdır. Bu ‘tüketim’ yatırımlarının sorunu, kısa süreli etkisi olduğu, kalıcı bir büyümeye ortam yaratmadıklarıdır.
Son zamanlarda birçok uzman ve siyaset adamı ülkemizin işgücü ihracından gerçekten kârlı olup olmadığı sorusunu yöneltiyorlar.
Bulgaristan’a para gelmesine geliyor ama ülke, herhangi iktisadi ilerlemenin düşünülemeyeceği ve yabancı işgücünün ihracı ile yerinin zor doldurulacağı en kıymetli işgücü aktifini kaybediyor. Sanayileşmiş Avrupa ülkelerinin deneyiminden yabancı işçilerin fayda sağlamalarına rağmen, birçok yerde artık sosyal alanda, değerler ve uygarlık farklılıklarından dolayı sorun yarattıkları ve bunların Avrupa devletlerinin kendilerini tehdit ettiği görülmektedir.