Şakir ARSLANTAŞ

Geçtiğimiz günlerde Yücel Atila, Sofya’da halkın önünde etkileyici bir konuşma gerçekleştirdi. Mikrofonu eline alarak, “Neredesiniz Bulgarlar? Demokrasiye sahip çıkın!” dedi. Bu sözler, yalnızca Türkleri değil, Bulgar halkını da demokrasi mücadelesine davet eden cesur bir çağrıyı temsil ediyordu. Atila’nın bu çıkışı, 34 yıldır bastırılan seslere karşı bir direnişin sembolüydü. Sadece bir etnik grubun değil, tüm Bulgaristan halkının adalet ve özgürlük taleplerini dile getiriyordu.

Ancak, eskiden yanındakilerin nerede olduğu sorusuna pek de yanıt yoktu. Yücel Atila’nın birlikte mücadele ettiği arkadaşları, Türk partisi DPS içinde mücadelelerine devam ederken, diğerleri nerede? Kimi, yalnızca milletvekili olma hırsıyla hareket ediyor, başka bir yol yokmuş gibi hissediyor. Bu, demokrasiyi savunmak adına bir çelişki değil mi?

Bende buradan Ahmet Doğan ve eski DPS liderlerine seslenmek istiyorum.

34 yıl boyunca Bulgaristan’daki arşivlerden Türk isimlerinin silinmesine ve Türklerin seçilme hakkının savunulmasına dair herhangi bir girişiminiz olmadı. Bu konuları bir kez bile gündeme getirmediniz. Türkiye’de yaşayanlar olarak bizler, seçme hakkına sahipken, seçilme hakkımız hâlâ yok. Bu, sizin için sorun olmadı mı? Bu sizin demokrasi anlayışınıza nasıl uyar? Bir Avrupa ülkesinde bunun benzer bir başka AB ülkesinde var mı? Bir tane yok.

Okullarda Türkçe eğitiminin olmaması, vakıfların satılması ve geri verilmemesi gibi konular sizi neden ilgilendirmiyor?

34 yıl boyunca bu demokrasi açığını görmediniz mi? Şimdi, kendi çıkarlarınıza dokunulduğunda mı demokrasi savunucusu oldunuz? Demokrasi, yalnızca sizin ve çevrenizin hakkı mı? Halkın demokrasisi nerede? Neden 34 yıl bu konularla ilgilenmediniz?

Yeni Tarih herkesi yerle yerine oturtuyor.

Ahmet Doğan’ın peşinden gidenler, artık hainler tablosunda yerlerini almış durumda. Bugünden itibaren, Ahmet Doğan’ın yanında duran herkes, yeni tarihin hainler bölümüne adını yazdırıyor. Türk partisi devam ederken neden bu partiden kaçıyorsunuz? Başka bir partide yer aramak yerine neden kurucu olduğunuz partinize sahip çıkmıyorsunuz? Gerçek bir mücadele vermek varken, sadece milletvekili olmayı mı hedefliyorsunuz? Bu, gerçek demokrasi değil! Bunlarla siz bugün çocukları bile aldatamazsınız…

Yeni bir tarih yazılıyor ve herkes kendi rolünü oynuyor.

Bugünden sonra, Ahmet Doğan’ın yanında duranlar, Türk halkının karşısında olanlardır. Bu durum, Türk milletinin gururu ve mirası olan DPS’nin ne hale geldiğini sorgulamanızı gerektiriyor. 34 yılda kaç genci, kaç dürüst insanı kaybettiniz? Onların geleceğini yok ettiniz. Size karşı gelenleri demokrat saymadınız; hayatlarını mahvettiniz. Peki, siz zenginleşirken halk ne durumda kaldı? Dönüp buna bakmaya zaman mı bulamadınız.

İlahi adaletten kaçış yok…

Kendinize gelin! İlahi adalet, herkesin karşısına çıkacaktır. İyilik yapan korkmasın, ama kötülük yapanlar hain Ahmet gibiler için kaçış yok. Ahmet Doğan’ın peşinden gidenler, bilin ki sıra size de gelecek. Halkın çıkarları için ne yaptığınızı biliyoruz; anlatmanıza gerek yok. Konuşmalarınız 1990’da kalmışken, halk artık o halk değil ve siz de değişmemişsiniz. Geri kalmışsınız!

Saatlerinizi ayarlayınız zamanınız az kaldı…

Demokrasi, karşıdakilerin hakkını vermektir. İlahi adalet, korkulacak bir şey değildir; o, en adil olandır. Yeni döneme, gerçek bir demokrasiye hazır olun. Bu dünya etme bulma dünyasıdır; herkesin yaptıkları bir gün karşısına çıkacaktır. Herşeyden kaçarsınız ama ilahi adaletten kaçamazsınız…

Saygılarımızla,

Reklamlar