Zekiye YILMAZ

Tarih, halkların özgürlük ve kimlik mücadeleleriyle doludur. Ancak bazı anlar vardır ki, yalnızca bir halkın değil, tüm insanlığın hafızasında yer eder. 19 Ocak 1985, Bulgaristan Türklerinin tarihindeki önemli direniş günlerinden biridir. O gün, Yablanovo ve Filaretovo’da yaşayan Türk halkı, dönemin rejiminin zorla isim değiştirme ve asimilasyon politikalarına karşı cesur bir şekilde ayağa kalktı.

Bir Rejimin Baskısı ve Direnişin Doğuşu

1980’li yılların başında Bulgaristan’da yaşayan Türk azınlık, sistematik asimilasyon politikalarına maruz kaldı. Dönemin sosyalist rejimi, Türklerin isimlerini zorla Bulgar isimleriyle değiştirmek, Türkçe konuşmayı yasaklamak ve dini pratiklerini engellemek amacıyla kapsamlı bir baskı politikası uyguluyordu. Amaç, Bulgaristan Türklerini kimliklerinden, kültürlerinden ve tarihsel bağlarından koparmaktı.

Bu ağır baskı karşısında, Hamzalar (Filaretovo) ve Alvanlar (Yablanovo) halkı sessiz kalmayı reddetti. Ocak 1985’te her iki köyde başlayan direniş, sadece yerel bir protesto değil, bir halkın varoluş mücadelesinin simgesi haline geldi.

Direnişin Kahramanları ve Bedeli

Yablanovo ve Filaretovo’da halk, rejimin baskılarına boyun eğmeyi reddetti. Kadın, erkek, genç ve yaşlı demeden herkes, isimlerinin, kimliklerinin ve dillerinin zorla değiştirilmesine karşı çıktı. Bu cesur duruş, rejimin sert tepkisini çekti. Güvenlik güçleri köyleri abluka altına aldı, protestoculara müdahale etti ve birçok kişi tutuklandı.

Ancak bu baskı, halkın iradesini kıramadı. O gün hayatını kaybedenler, yalnızca bir köyün değil, tüm bir halkın kahramanları olarak tarihe geçti. Onlar, özgürlük ve kimlik mücadelesinin bedelini en ağır şekilde ödeyenlerdi.

Şehitleri Anmak ve Mücadeleyi Yaşatmak

19 Ocak, yalnızca bir direniş günü değil, aynı zamanda şehitleri anma ve mücadele ruhunu yaşatma günüdür. Her yıl bu tarihte Yablanovo ve Filaretovo halkı, o günün kahramanlarını anmak için bir araya gelir. Şehitler için dualar edilir, onların cesareti ve kararlılığı hatırlanır.

Bu anma törenleri, sadece geçmişin hatırlanması değil, aynı zamanda geleceğe dair bir mesajdır: Kimlik ve özgürlük mücadelesi asla unutturulamaz.

Bugün ve Gelecek İçin Dersler

Yablanovo direnişi, baskılar karşısında birlik ve dayanışmanın nasıl bir güç olduğunu göstermiştir. Bugün, o kahramanların mirasını yaşatmak, hem Bulgaristan Türkleri hem de özgürlük için mücadele eden tüm halklar için bir sorumluluktur.

19 Ocak 1985’i anarken, sadece bir tarih sayfasını çevirmiyoruz; aynı zamanda bu mücadelenin bize miras bıraktığı cesareti, kararlılığı ve dayanışmayı yaşatıyoruz.

Unutmadık, unutturmayacağız.
Kimliklerimiz, dillerimiz ve kültürlerimizle var olmaya devam edeceğiz. 19 Ocak 1985, halkların özgürlük mücadelesine ışık tutmaya devam edecek.

+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Yablanovo’nun Çığlığı

Tarih kokar toprağı Yablanovo’nun,
Dağlar yankılar özgürlük yolunu.
Her taşında, her dalında bir iz,
Kimliğine sahip çıkan halkın sesi.

Kara kış bastırdı, soğuk sert esti,
Bir halkın direnişi, yürekler besledi.
Adını değiştirmek istediler zorla,
Ama kimlik satılmaz, yazılıdır toprakta.

Kadınlar, çocuklar, yiğit delikanlılar,
Omuz omuza durdu bütün canlar.
Bir avuç köy, devleşti o gün,
Adalet çağırdı, umut doğdu düğün.

Korkusuzca yükseldi hak çığlığı,
Duydu dağlar, vadiler, gökyüzü ağladı.
Yablanovo’da ateş yandı, sönmedi,
Direniş türküsü kalplerde hep söyledi.

Zincirler kırılsa da, iz kalır tende,
Bir halkın destanı kazındı gönlünde.
Yablanovo’nun ışığı, hiç sönmez yıldız,
Tarihe kazındı bu şanlı anımız.

Susmaz bu toprak, unutturmaz günü,
Direnişle büyütür yarının düğünü.
Ey Yablanovo, cesur yüreğinle,
Özgürlük hep senin, kimliğin seninle!

Zekiye Yilmaz

Reklamlar