Gülten RAYİMOĞLU
Umut…
Hayatın çalkantılı sularında ilerlerken, bize yön gösteren bir yıldızdır. Ancak umut, sadece güzel bir hayal ya da içimizi ısıtan bir his değildir. Umut demek, aslında çok çalışmak demektir.
Çünkü umut, yalnızca bekleyerek yeşermez; onu beslemek için çaba göstermek, alın teri dökmek gerekir.
Her insanın içinde bir hayal yatar.
Belki bir ev, bir iş, bir başarı ya da sadece huzurlu bir hayat…
Ama hayal kurmak yetmez. Eğer hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek istiyorsak, kolları sıvayıp işe koyulmamız gerekir. Umut, yalnızca bir başlangıç noktasıdır;
Bizi harekete geçiren, çabaladıkça gerçeğe dönüşen bir güçtür.
Başarı hikâyelerine baktığımızda, onların temelinde hep büyük bir emek yatar.
Kimse, oturduğu yerden hayallerine kavuşmamıştır.
İnsan, umut ettiği sürece çabalar; çabaladıkça öğrenir ve gelişir. Umut ve çalışma, birbirini tamamlayan iki kardeştir.
Çalışmadan umut etmek, kurumuş bir toprağa çiçek dikmek gibidir. Su vermezseniz, güneşe çıkarmazsanız o toprakta ne umut kalır ne de hayat.
Unutmamalıyız ki umut sadece güzel bir kelime değil, aynı zamanda bir sorumluluktur.
İnanıyorsan çalışmalı, çalıştıkça inanmalısın. İnsan, umudu için yorulmalı, umudunu diri tutmak için asla vazgeçmemelidir.
Bugün bir kez daha hatırlayalım:
Umut, çalışmaktır.
Yaptığımız her şeyin bir gün karşılık bulacağını bilerek, o umudu ilmek ilmek örmeye devam etmeliyiz.
Çünkü umut, hayalleri gerçeğe dönüştürmenin tek yoludur.