Neriman Eralp KALYONCUOĞLU
Bulgaristan’da kaos üreten güçler
Bulgaristan’ın görev süresi 22 Ocak 2017 bitecek olan Rosen Plevneliev siyasi bunalımın parlamenter krize büyümesini önleme çabalarını sürdürüyor. İkinci Borisov hükümetinin 15 Kasımda istifa etmesinden sonra derinleşen bunalım 29 Kasım’da Ulusal Güvenlik Danışma Konseyi (UGDK) toplantısında görüşüldü. Toplantıya istifa eden başbakan Borisov, Diş İşleri ve İç İşleri Bakanı ile hükümet ortağı olan Reformcu Blok’un 4 bakanı, mecliste grubu olan partilerin başkanları ve güvenlik güçleri komutanları katıldı.
Son açıklamalarda 78 milletvekili olan Bulgaristan’ın Avrupa Gelişimi Vatandaşları (GERB) partisi; 38 milletvekili olan Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) ile üçüncü parti olan Hak ve Özgürlükler Partisi (HÖH) ile Yeni Alternatif Partisi (ABV) meclisin tatil edilmesinden, geçici hükümet kurulmasından ve Mart-Nisan aylarında erken genel seçime gidilmesinden yana olduklarını açıklamıştı.
Ne var ki, 6 Kasım 2016’dan yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile 2.5 milyon seçmenin katıldığı halk oylaması Bulgaristan’daki siyasi durumu değiştirdi. NATO ve Avrupa Birliği’ne (AB) bağlı olduklarını beyan eden fakat aynı zamanda Moskova ile ilişkilerin yumuşatılmasından yana olan ve Kırım ve Ukrayna’daki durum gibi kritik konularda daha farklı bir dil kullanan yeni Cumhurbaşkanı Radev’in gölgesinde ilerleyen sol ve sağ aşırı milliyetçi güç iktidara tırmanmaya başladılar.
Moskova tarafından desteklenen “Ataka” partisi lideri Volen Siderov, ırkçılık sınırındaki “Yurtsever Diriliş” cephesine giren, lideri Krasimir Karakaçanov olan Makedon İç Devrim Hareketi (VMRO) ve lideri Valeri Simyonov olan sözüm ona “Yurtsever Cephe” (PF) partileri istifa eden başbakanı görevine dönmeye davet ederken, politik bunalımın meclise sıçramasına karşı çıktılar ve yeni kabine kurulması görevini talep ettiler. Böyle bir hükümete katılmayı ve onu desteklemeyi Borisov hükümetinde 5 bakanı olan Reformcu Blok (RB) partisi de destekledi. Yeni durumda Cumhurbaşkanı’nın 2 Aralıkta hükümet kurma görevini önce GERB partisine, ikinci olarak BSP lideri Korneliya Ninova’ya ve sonra da ya RB ya da s.o. “Yurtsever Cephe” başkanı Valeri Simyonov’a vermesi bekleniyor. Muhtemel Başbakan adayı olarak da VMRO lideri Krasimir Karakaçanov’tan söz ediliyor.
MGDK toplantısında, Cumhurbaşkanı Plevneliev’in meclisin dağıtılmasına karşı çıkması Bulgaristan siyasetinin halk yardakçısı sağ yönelimine kapı açtı. Cumhurbaşkanı seçimlerinde % 15 oy alan “Yurtsever Diriliş” cephesine katılan “Ataka”, VMRO ve “Yurtsever Cephe” partilerinin seçmene verdiği sözler dikkat çekicidir. Bu güçler, askeri ücretin 360 leva oldu ülkede emekli maaşlarının 1000 levaya çıkarılmasını istiyor. Artıca 1000 Euro asgari ücret vaat ediyor. Ülkedeki siyasi durumu değiştirebilmek için VMRO partisi en büyük sığınmacı kampının bulunduğu Harmanlı’de halkı protestolara kışkırttı. 3000 sığınmacının kaldığı kampta ayaklanma oldu. Kamp boşaltıldı ve sığınmacılar Türkiye sınırındaki eski askeri kışlalara nakledildi. Bununla birlikte kendi radyo ve TV programları, gazete ve dergileri olan ve geniş imkânlara dayanan bu sağcı ırkçı güçler halkı öteden beri “Türkiye’den gelecek göçmen seliyle” korkutuyorlar. Türkiye-Bulgaristan sınırına tel duvar çekilmesini, silahlı güçlerin sınıra yığılmasını, ülkede kapalı sığınmacı kampları kurulmasını, T.C.’ne karşı daha sert dış siyaset izlenmesini isteyen güçler siyasi iktidara uzanmış durumdadır.
Kuşkusuz Cumhurbaşkanı Plevneliev’in son günlerde fikir değiştirip 43. meclisten yeni bir hükümet çıkarılmaya ve erken seçime bir geçici hükümetle değil, olağan bir Bakanlar Kuruluyla gidilmesi yolunu açmaya çalışması tüm beklentileri sanki dondurdu. Yeni durumda erken seçimin Mart’ta değil Mayıs 2017’de yapılması öne çıktı. Yeni bir olağan hükümet kurma görevini Reformcu Blok’a verme kapısı da açık tutuyor. Bu görevin RB grubuna verilmesi tamamen Plevneliev’in iradesindedir. Çünkü istifa eden fakat çalışmaya devam eden hükümette 5 RB Bakanı var. Bunalımı derinleşen durumda, 5 partiden oluşan RB meclis grubuna bakışlar değişmedi. Öte yandan zaten parçalanma süreci yaşayan ve Güçlü Bulgaristan (DCB) partisinin ayrılmasıyla iyice çatırdayan Blok bütün hükümet yükünü taşıyabilir mi? Yanıt bekleyen sorulardan biri de budur. Olumlu yaklaşımı engelleyen gerçeklerden biri ise, kökleri İkinci Dünya Savaşı öncesinde III Boris’in otokrat faşist rejimine uzanan, geleneksel tutucu milliyetçiliğe dayanan “Yurtsever Diriliş” yönetiminde bir hükümete katılma, merkez sağda ağırlık kazanmaya başlayan Reformcu Blok Hareketi için Moskovcu-milliyetçi güçlerle ortaklık ve daha sıkı işbirliği, başarısızlık halinde kesin son olur mu.
GERB partisi Maliye Bakanı Vladislav Goranov, 43. meclisten çıkacak yeni bir hükümetin başbakanı olması ihtimali üzerinde durulan basına verdiği cevapta “43. halk meclisinin imkanları sona ermiştir ve yeni bir hükümet denemesi yapılmamalıdır” dedi.
Cumhurbaşkanlığında yapılan MGDK toplantısından sonra, GERB, BSP, ABV ve HÖH partileri milliyetçilerin kuracağı bir kabineye bakan vermemeye kararlı olduklarını yinelediler. Bulgaristan erken seçim yolu arıyor. Popülist siyasetçiler ise iktidara tırmanmak için Türk ve sığınmacı düşmanlığı körüklüyorlar.