Filiz SOYTÜRK
Halk türkülerimizin özünde yaşayışımızın dile gelişi vardır. Bir halk çekisini, direncini, özlemini, umutlarını, hal ettiklerini yazılı ve sözlü dile getirerek kendi sanatını yaratır. Bu eserlerin yaratanı halk, ozanı halkın kendisi, müziğini yaratan da odur. Halk sanatının ait olduğu bir zaman kesimi vardır. Değişen zamanın şiiri, müziği ve çağrışımları farklıdır. Fakat halk sanatı akan bir dere ya da bir ırmak olduğundan kesintisizdir, akar gider, durularak yol düzer, coşar taşar ama ne kendine ne de kıyısına zarar vermez. Halk sanatı gönül çırpıntımızdır. Biz çok görmüş çok geçirmiş bir halkın evlatları olduğumuzdan durulmamız bazen uzun sürebilir, ama mutlaka gonca verip en güzelinden demet demet açarız.
Halkın iç dünyası var ya, o ne kadar derinse söyleyişi de kadar yanık ve ağıtlıdır.
Gençlik şiirimizin ve söyleyişlerimizin esintisinde aşk rüzgârları vardır. Halkın arasında ve uzun zaman iç içe yaşayan aydınlarımız son zamanda kalem ucundan “Rodoplar artık türkü doğurmuyor” gibi sözler düştüğünü görünce kendileri de çok üzüldü. Hayatımızın hüzünlü olduğunu anlatanlar haklıdır. Ne var ki, hüzün kalıcı bir duygu değildir, kendini yener ve huzuru bulur.
Gerçeklerimizin gerçek yüzü güleçtir. Tebessümlü, sağduyulu ve el uzatandır.
Her mevsimin kendi havası, her emelin bir uçuşu, her gönlün bir bekleyişi ve emsalsiz bir kavuşması, bazen da sürpriz kucaklaşmalarımız yaşantı renklerlimizdendir. Her an yeni bir heyecanla dolup boşalıyoruz. Bu böyle devam edecektir.
Nenelerimizin ve annelerimizin çok sevdiği şiirleşmiş türkülerimizden birkaçını sizler için özel seçtim. Orada kaldıklarını düşünenlere, bizimle geldiler diyorum.
Gençlik ve Aşk Eserlerimizden Birkaç Örnek:
KIZ DESTANI
Bir kız altı yaşına girince
yanakları bal olur
yedide boyu uzar
sekizde açar gözünü
dokuzda her düzenini düzer
onda da açılmadık güle benzer
on birde kız kanına katılır
on ikide ak gül olur açılır
on üçte ak yüzüne bakılır
on dörtte yavaş yavaş yâr olur
on beşte gece girer düşüne
on altıda çocuk düşer peşine
on yedide yalan söyler eşine
on sekizde kına düşer saçına
on dokuzda türlü ballar saçar
yirmi de her huyundan geçer
yirmi birde isteyenler vazgeçer
yirmi ikide dul adama gider.
AŞK TÜRKÜSÜ
Su üstünde sarayım
Haykır yârim varayım
Saat kösteği kırayım
Sende benim merağım
Al eline kalemi
Yaz başına geleni
Hasta oldum ölüyorum
Oldum yastık veremi.
Entarim yok dikeyim
Dikeyim de düreyim
Yolla yârim kokuyu
Entarime süreyim
Koyunlarım sayada
Güder harman kayada
Alacaksan al yârim
Ölüm var bu dünyada
ÇOBAN İLE KIZ
Ben bir köylü kızıyım
Davar inek sağarım
Çıktım yolun üstüne
Çobanımı ararım
Burada mısın köylü kızı
Ben de seni ararım
Arayıp da bulamazsam
Gözyaşıyla ağalarım
Yüzüme bak güzel çoban
Ben bir karagöz kızım
Bilmem alacak mısın
Çünkü köylü kızıyım
Hep böyle midir acap
Köylülerin dilberi
Topraklarla oynamış
Pamuk gibi elleri
Gel yanıma, gir koluma
Biz gidelim odaya
Efendiler gücenmesin
Oynaşalım orada…
KIZIM KIZIM
Kızım kızım, kınalı kuzum
Versem seni bir cambaza
Gider misin ona
Aman sümbülüm, gider misin ona?
Baba baba, ben gidemem ona
Onun paraları çoktur
Saydırır bana…
Kızım kızım, kınalı kuzum
Versem seni bir mollaya
Gider misin ona
Aman Sümbülüm, gider misin ona?
Baba baba, ben gidemem ona
Onun kitapları çoktur
Okutur bana…
Kızım kızım, kınalı kuzum
Versem seni bir sarhoşa
Gider misin ona
Aman Sümbülüm, gider misin ona?
Baba baba, ben gidemem ona
Gece sarhoş, gündüz sarhoş
Ne kalır bana…
Kızım kızım, kınalı kuzum
Versem seni bir işçiye
Gider misin ona
Aman Sümbülüm, gider misin ona?
Baba baba, ben giderim ona
İşten döner, güçten döner
Sarılır bana…
ENTARİSİ
Entarisi ala benziyor
Benim yârim, anneciğim bala benziyor
Aman dostlar, yanıyorum, bakın halime
Tulumbayla su serpiniz yanık kalbime.
Entarisi salkım saçak
Sol yanımdan, anneciğim vurdular bıçak.
Aman dostlar, yanıyorum, bakın halime
Tulumbayla su serpiniz yanık kalbime.
Entarisi boylu boylu
Benim yârim, anneciğim fidan boylu
Aman dostlar, yanıyorum, bakın halime
Tulumbayla su serpiniz yanık kalbime.
Entarisi metil boya
Saramadım, anneciğim doya doya
Aman dostlar, yanıyorum, bakın halime
Tulumbayla su serpiniz yanık kalbime.
Entarisi biçim biçim
Ölüyorum, anneciğim, ben o yar için
Aman dostlar, yanıyorum, bakın halime
Tulumbayla su serpiniz yanık kalbime.
Benim yârim bahçede gezer
Kestanenin etrafına karanfiller dizer
Aman dostlar, yanıyorum, bakın halime
Tulumbayla su serpiniz yanık kalbime.
UZUN KAVAK
Uzun kavak selvi de kavak
Dalların kurusun
Ah yere düşen yaprakların
Suda çürüsün, anam.
Herkes alsın yârini de koluna
Güle güle yürüsün
Ah, benim yârim gül bahçesine
Gelemez oldu, aman.
Herkesin yâri gül bahçede
Güller gibi açılmış
Ah, benim yârim gül bahçede
Tomurcuk kalmış, aman.