Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın Ramazan Bayramı vesilesiyle 6-8 Ağustos 2013 tarihlerinde Bulgaristan’a yaptığı gayrıresmi ziyarete ilişkin olarak basında yeralan bazı haberlere açıklık getirmeyi arzu etmektedir.
Büyükelçilik, her şeyden önce, ziyaretle ilgili olarak Bulgaristan Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılmış olan açıklamalarda yeralan hususları paylaştığını ifade eder.
Büyükelçilik, Türkiye ile Bulgaristan’ın egemen eşitlik ve karşılıklı saygı ilkeleri çerçevesinde iyi birer komşu, dost ve müttefik olduklarını da hatırlatır. Türkiye, Bulgaristan ile ilişkilerini şeffaf bir biçimde yürütmeye öncelik vermektedir. İki ülke arasındaki dostluk ve işbirliği ilişkileri, dini bir vesileyle insani temaslarda bulunma amacını taşıyan bu tür ziyaretlerden endişe duyulmasını gereksiz kılmaktadır. Kaldı ki, yakın geçmişte, Bulgar devlet adamları da Türkiye’ye benzer ziyaretler yaparak Bulgar cemaatiyle temaslarda bulunmuşlardır.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın Filibe’de yaptığı konuşmalar, Türkiye’nin vakıf eserleri konusunda Bulgaristan’dan talepte bulunduğu şeklinde yorumlanmıştır. Bu konuşmaların bütünü ele alındığında, Sayın Bozdağ’ın kastettiği hususun, Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğünün yasal yollardan kendisine iade edilmesini sağlamaya çalıştığı mülkler olduğu ortadadır.
Türkiye’nin Bulgaristan’dan hiçbir gayrımenkul talebi bulunmamaktadır. Türkiye ile Bulgaristan, 20. yüzyılın başlarında 1909, 1913 ve 1925’te imzaladıkları çeşitli anlaşmalarla birbirlerine karşı olan gayrımenkul taleplerinden karşılıklı olarak feragat etmişlerdir. Büyükelçilik, geçmişe ait bu meselelerin, artık ileriye bakmamız gereken 21. yüzyılda bizleri daha fazla meşgul etmesine izin verilmemesi gerektiğine inanmaktadır.
Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü, Bulgaristan yasalarına göre kurulmuş bir kurumdur. Başmüftülüğün, 1944-1989 döneminde millileştirilen mülklerinin kendisine iade edilmesini yine Bulgaristan yasaları çerçevesinde ve Bulgaristan mahkemeleri yoluyla takip etmesinin de doğal bir hak olarak karşılanması gerekir. Bulgaristan’ın eşit vatandaşları olan Müslümanların dini haklarını yasal yollardan takip etmelerinin siyasi polemik konusu yapılması, yargı sürecinin baskılardan korunmasını öngören “sub judice” (“görülmekte olan dava”) ilkesiyle çelişmektedir.
Büyükelçilik, Türkiye’nin de benzer şekilde son 14 ay içinde İstanbul’da yedi adet, Edirne’de de iki adet olmak üzere, toplam dokuz adet gayrımenkulü Türkiye’deki Bulgar cemaatine iade ettiğini hatırlatmaktan onur duyar.
Büyükelçilik, birbirlerine tarihi ve insani unsurlarla bağlanmış olan ve 100 yıldır barış içinde yaşayan Türkiye ve Bulgaristan’ın, aralarındaki teknik özellikli meseleleri yapıcı ve insancıl usullerle ele almaya devam etmelerinin 21. yüzyılın ruhuna uygun olacağını da düşünmektedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçiliği’nin Basın Açıklaması , 15.08.2013