Gülten RAYİMOĞLU
Bulgaristan’ın göçü durdurma kararına rağmen, Türkiye göçmen kabul etmeye devam ediyordu. 1951 yılının Ağustos ayında 10.685, Eylül ayında 37.846 ve Ekim ayında 33.800 göçmen kabul edilerek toplamda 82.331 kişi Türkiye’ye gelmiştir. (Geçikli, 2016: 19)
Demokrat Parti (DP) hükümeti, gelen göçmenlerin yerleştirileceği yerleri belirlemek için çeşitli çözümler arıyordu. Türk hükümeti, göçmenler için ülkenin farklı bölgelerinde misafirhaneler ve kamplar kurarak, soydaşlarının mağduriyetini önlemeye çalıştı. Başkan Refik Koraltan, vilayetlere gönderdiği bir telgrafla, gelen göçmenlerin yeteneklerine uygun yerleşim planları yapılması için Göçmen ve Mülteciler Yardım Birliği’nin şubelerinin açılmasını istedi. Bu şekilde, göçmenler en uygun bölgelere yerleştirilip, hızlıca bir iş bulmalarının sağlanması amaçlanıyordu.
Kızılay, göçmenlerin sağlık ihtiyaçlarını karşılamak üzere Çorlu ve Edirne’de 50 yataklı hastaneler kurarken, Tarım Bakanlığı, göçmenlere kişi başı 60 kuruş değerinde iaşe maddesi sağlanmasını kararlaştırarak, Dalaman Devlet Çiftliği’nde 500 haneli ve 2500 kişilik bir köy kurma hazırlıklarına başladı. (Akşam, 11 Ekim 1950)
DP hükümeti, göçmenlere yardım sağlamak amacıyla özel bir piyango düzenlemeye karar verdi. Yılbaşı piyangosu adı altında yapılan bu yardım kampanyasında, elde edilecek gelir millî savunmanın hava kısmına aktarılmak üzere hazineye teslim edilecekti. (Vatan, 4 Kasım 1950: 1-4)
Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan, Türkiye’ye gelecek göçmenler için gelir temin etmek amacıyla bir kanun tasarısı sunarak, göçmen sorununa geçici tedbirlerle çözüm getirilemeyeceğini belirtti. Tasarısında, göçmenlerin iskânı için millî bünyeye dayanan kalıcı tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulamıştır. (Milliyet, 4 Ocak 1951: 1-5)
Milliyet gazetesinin başyazarı Necmettin Mahmut ise, Türkiye’ye gelen Bulgar Türklerinin yerleştirilmesi için önerilerde bulunarak, Trakya bölgesindeki boş arazilerin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. Göçmenlerin tarım konusunda deneyimli olduklarını belirten Mahmut, bu göçmenlerin Tekirdağ, Edirne ve Çanakkale gibi bölgelerde tarım yaparak hem kendilerine hem de Türkiye’ye faydalı olacağını savundu. (Milliyet, 7 Ekim 1950: 1-5)
Göçmenlerin daha sağlıklı bir şekilde taşınabilmesi için önlemler alındı. Her ile kontenjanlar ayrılarak, Göçmenlere Yardım Birliği kuruldu ve Celal Bayar, göçmenlere yardım için 2500 lira bağışta bulundu. Refik Koraltan da 500 lira bağış yaptı. (Milliyet, 5 Ocak 1951)
Yardım faaliyetleri kapsamında yurt içinde 9 milyon 188 bin 054 lira, yurt dışında ise 252 bin 537 lira toplanarak, toplamda 9 milyon 438 bin 851 Türk lirası birikmiştir. Bu yardımlar, göçmenler için evler ve tesisler inşa etmek amacıyla harcanmıştır. Aydın, Eskişehir, Konya, İstanbul ve Adana illerinde toplam 3.218 ev yapılmıştır. (Tunaoğlu)
Türkiye’ye gelen göçmenlere yardım etmek için bir seferberlik başlatılmıştır. Türkiye hükûmeti, Bulgaristan’dan gelen göçmenler için 20 bin ev inşa etmiş ve her çiftçi göçmen ailesine çift öküz, pulluk, araba, düven, yiyecek ve yakacak temin edilmesi planlanmıştır. Kızılay da “Göçmenlere Yardım” kampanyası başlatarak, makbuzlu para toplamaya başlamıştır. Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın eşi Reşide Bayar, Türk kadınlarını yardım etmeye davet etmiştir. (Zafer, 3 Şubat 1951)
Bir yandan da Türkiye, Amerikan hükümetinden göçmenlerin iskânına yardımcı olabilmesi için uzmanlar göndermelerini talep etmiş ve Amerika Dışişleri Bakanlığı bu talebi olumlu karşılamıştır. Ayrıca, Türkiye Marshall yardımı kapsamında 30 milyon dolar almış ve bu yardım, göçmenlerin yerleştirilmesi için yapılan harcamaların %28’ini karşılamıştır. Ancak, asıl büyük yardımlar, Türkiye halkı ve hükümeti tarafından yapılan ayni ve nakdi yardımlar olmuştur. Uluslararası yardım örgütleri, Türkiye’nin göçmen yardımına kayıtsız kalmıştır.