BULGARİSTAN’DA DC AJANLIĞI YAPAN KİŞİLERE TÜRKİYE CUMHURİYETİ EMEKLİ MAAŞLARINI KESMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ…
Tosçalı’nın Aynur malimi de DS ajanı çıktı!

DS, Bulgaristan’da1944-1989 yıllarında hüküm süren totaliter rejimin gizli servisinin adıdır. DS’nin açılımı Devlet Güvenliği olsa da, totaliter rejim, bu kurumu devlet güvenliği için değil, kendi güvenliği için, yani bir nevi parti gestaposu olarak kullanmıştır.

Aynı totaliter rejim, 1984-1989 yılları arasında Türklere karşı giriştiği  asimilasyon sürecini; başta 20 aylık Türkan bebek ve 17 yaşındaki Mümin Ahat olmak üzere, yüzlerce Türk’ün katledilmesinde, binlercesinin işkence  kamplarına sürülmesinde ve binlercesinin de sokaklarda, evlerinde, polis karakollarında  işkencelerden geçirilmesinde, daha sonra zorunlu göçe tabi tutulmalarında, kendi gestaposu sayılan DS kadrolarını aktif olarak  kullandığı bilinmektedir.

Bilindiği gibi, sözde demokrasiye geçtikten sonra, Bulgaristan’da milletvekili, belediye başkanı, belediye meclis üyesi gibi seçimle göreve gelmiş olanların DS dosyaları yasa gereği açıklanmaktadır.  Aslında bu ajanların dosyalarının içeriği değil, sadece ne zaman ajan oldukları açıklanmaktadır. Çünkü 1991 yılında bu dosyaların içeriğinin imha edildiği belirtilmektedir.

Bulgaristan’da yaşayan Türkler arasında çok güçlü ağalar kurduğu için, DS, ajanlarıyla bizlere en çok acılar çektirmiştir. Onun için Bulgaristan’da yaşayan Türkler, her akrabasının, her arkadaşının, her komşusunun DS ajanı olabileceği kaygısıyla duygularını özgürce ifade etmekten çekiniyordu ve hala da çekiniyor. Çekiniyoruz, çünkü aynı DS kadroları şu veya bu şekilde hala Bulgaristan idaresinde görev almaktadırlar.

Biz, Bulgaristan’da yaşayan Türkler, Bulgaristan Parlamentosuna bağlı Dosyalar Komisyonunun her açıklamasını heyecanla bekliyoruz, çünkü aramızda DS ajanı olabileceğini düşündüğümüz birçok zat var.

Bulgaristan Dosyalar Komisyonu, 04.02.2020 tarihli, 1788 nolu kararı ile(https://desebg.com/reshenia/4277-2020-02-04), yerel seçimlere katılan 336 aday arasından 17 adayın DS ajanı olduğunu tespit etmiş ve isimlerini de açıklamış.

Bunların arasında, benim senelerdir DS ajanı olduğunu şüphelendiğim, fakat senelerdir günahını da almak istemediğim, son Bulgaristan yerel seçimlerinde HÖH/DPS’den Eğridere Belediye Meclisi üyeliğine seçilen biri var:

Aynur Ömerov Hüseyinov(Bulgarca yazılımı:Айнур Юмеров  Юсеинов).

Aynı zat, -1989 göçünden sonra – Aynur Güler ismiyle Türkiye İstanbul’da 25 sene öğretmenlik yaptıktan sonra, oradan emekli olmuş ve daha sonra da Bulgaristan’a dönüş yapmıştır.

Peki, kimdir bu Aynur Ömerov Hüseyinov:

Tosçalı doğumlu olan Aynur Ömerov Hüseyinov, öğretmenlik yaptığı için köyde Aynur malim(muallim) olarak, saygın birisi olarak bilinmektedir. Ancak kendisini daha yakından tanıyanlar, bu zata hep şüpheyle bakmışlardır. Tosçalı doğumlu olarak, bunlardan birisi de benim. Bazı öğretmenlerin ihanetini bildiğim için, 15 sene önce “Muallim yoldaşlar”(http://www.arda-tuna.com/2016/02/15/muallim-yoldaslar/) başlıklı makalemi yazmıştım.

Doğduğum Tosçalı köyünden 1977 yılında çıktığımda 15 yaşındaydım, onun için Aynur malim gibileriyle pek samimiyetim olmadı. Ancak köye misafir olduğum bir sohbette, yani Aynur malimin Türkiye’de öğretmenlik yaptığı dönemde, Türkiye’deki eğitim sistemini ve Türkiye’deki kurumları aşağıladığını duyduğumda hayli şaşırmıştım. Şaşırmıştım, çünkü toplam öğrenciler arasından %4-5 Üniversite mezunu(onların yarısı da parti kontenjanından) çıkaran bir sistemden gelen birisinin,  öğrenciler arasından %50 den fazla Üniversite mezunu çıkaran bir sistemi eleştirmesi… Üstelik eğitimde, bilimde, teknolojide, ekonomide vs gibi her alanda Türkiye, Bulgaristan ile kıyaslanamayacak kadar çok ilerideyken…

Aynur Ömerov Hüseyinov’un 1989 öncesi DS ajanlığı dönemine dönersek…

Bilindiği gibi, Tosçalı köyü, 24 Aralık 1984 günü, Bulgaristan’daki totaliter rejimin asimilasyon politikalarına karşı ilk başkaldıran köydür.

1984 yılının Aralık ayının 23’ü…

Tosçalı köyü sakinleri, gruplar halinde toplanarak ertesi gün yapılacak olan eylem için hazırlık yapıyor…

İddialara göre, Aynur Ömerov Hüseyinov’da bu gruplar arasında mekik dokuyarak bilgi topluyor. (Bugün(13.02.2020), Kırcaali Otogarında, Belene mağdurlarından Recep Taşçı ile görüştük, “Yazındaki bir yanlış bilgiyi düzeltmeni rica ediyorum.  Söz konusu günde, benim bazı arkadaşlarla tavşan ziyafetine katıldığım doğru, fakat o gün aramızda Aynur yoktu. Sana yanlış bilgi vermişler. Aynur benim akrabam olur, o zamanlarda sürekli beraber takılıyorduk. Ben, asimilasyon politikalarına karşı olan duygularımı, köy kahvesinde herkesin huzurunda paylaştım. Aynur’un ne amaçla DS ajanı olduğunu bilemem, fakat şimdi düşünüyorum da ‘DS ajanı’ damgası yemektense, Belene’de yatmam daha iyi olmuş.” açıklamasında bulundu. Bende, objektif olma açısından yanlış bilgiyi düzeltmiş olup, özür dilerim.)

Günün konusu:

Türklere karşı girişilen asimilasyon.

Akşam saatlerinde bir grup Tosçalı sakini, ertesi gün yapılacak eylem için civar Hallar, Karamustafalar ve Ağmatlar köylerini de ayaklanmaya davet etmeye karar veriyorlar.

Aralarında Sabri Yılmaz, Aynur Ömerov Hüseyinov’un da olduğu Tosçalı grubunun ilk ziyaret yeri Hallar köyü. Burada Rufat Yağcı ile irtibata geçiliyor.

Daha sonra grup, Karamustafalar köyüne yöneliyor, fakat Aynur Ömerov Hüseyinov, gerekli bilgiyi toplamış olacak ki, gruptan ayrılıp evine dönüyor.

Ertesi gün, Sütkesiği mevkiinde, binlerce insanın katıldığı ”Biz Türk’üz, Türk kalacağız!” mitingi yapılıyor…

Aslında  Artur/ Georgiev kod adlı Aynur Ömerov Hüseyinov, bu olaylardan tam 17 gün sonra(10.01.1985) yani Türklere karşı girişilen asimilasyon döneminin en yoğun günlerinde DS ajanı oluyorsa… Kim bilir ne kadar Türk’ü mağdur etti…BELGESİ – AYNUR YUMEROV YUSEİNOV
Artur/Georgiev kod adlı Aynur Ömerov Hüseyinov'un DS kaydı dosyası

Artur/Georgiev kod adlı Aynur Ömerov Hüseyinov’un DS kaydı dosyası

Günahını almak istemem… Fakat…

Aynur Ömerov Hüseyinov’un şahit olduğu, eylem için en ateşli olan Sabri Yılmaz ve Rufat Yağcı’nın, eylemden sonra yine Belene işkence kampına sürülmesi ve yüzlerce insanın işkenceden geçirilmesi bir rastlantı mıdır?

Bulgaristan’daki Türk toplumu, 1985 yılının başında isimleri değiştirilmesin diye dağya, taşa saklanırken, Aynur Ömerov Hüseyinov, neden gidip DS ajanı oldu?

Daha sonraki 1989 zorunlu göç olaylarına kadar, DS ajanı Aynur Ömerov Hüseyinov’un ibadet edilmesin diye cami önlerinde nöbet tutması bir rastlantı mıdır?

Aynur Ömerov Hüseyinov gibi  bir DS ajanı, Aynur Güler adıyla, 25 sene İstanbul’da öğretmenlik yaparken ne gibi eylemlerde bulundu?

Tosçalı köyünde İslam dinini yozlaştırma gayretlerinde, Aynur Ömerov Hüseyinov gibi DS ajanlarının ne gibi görülmez faaliyetleri vardır?

BUNLARDAN NE ZAMAN HESAP SORULACAK
BUNLAR NE ZAMANA KADAR TÜRKİYE CUMHURİYETİNDEN MAAŞ ALMAYA DEVAM EDECEK BUNLARIN SONU GELMESİNİ İSTİYORUZ.

Durmuş ARDA

Reklamlar