İki yıl önce, 15 Temmuz gecesi, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile bağlantılı darbeci teröristler, hayatına kastetmek suretiyle Cumhurbaşkanımızı ve Hükümetimizi devirmeye, demokratik anayasal düzenimizi yıkmaya yönelik hain girişimde bulunmuşlardır.
Ulusal iradenin kalesi olan Meclisimizi bombalamışlar; kendilerine cesurca karşı çıkan sivil halkımızı katletmiş, tanklar altında ezmişlerdir. Bu koşullar altında demokrasiyi savunma çağrıları yayınlayan bağımsız medya kuruluşlarını basmış, yayınlarını kesmeye çalışmışlardır.
Demokrasiye, hukuk devletine ve halkımızın temel hak ve özgürlüklerine yönelik bu hain teşebbüs, halkımızın ve Türk devletinin demokrasiyi koruma yönündeki ortak kararlılığı ve kahramanca direnişi sayesinde akim bırakılmıştır. Akabinde, on yıllarca ülkenin ve devletin çeşitli kesimlerine sinsice sızmış olan bu demokrasi düşmanlarına karşı demokratik yollarla her türlü önlem alınmaya başlamıştır.
Bu önlemler, her zaman güvenlik-özgürlük dengesi içinde, ülkemizin anayasası ve yasaları ile uluslararası yükümlülükleri gözetilerek alınmıştır. Bu süreçte, başta kurucu üyesi olduğumuz Avrupa Konseyi olmak üzere, ilgili uluslararası örgüt ve mekanizmalarla düzenli işbirliği içinde olunmuştur.
Geçen iki yılda, eli kanlı darbecilere, FETÖ mensup ve işbirlikçilerine yönelik sürdürülen yargı süreçlerinin önemli kısmı sonuçlanmış olup, suçlular hak ettikleri cezaları demokratik ve adil yargılama sonucunda almaktadırlar. 24 Haziran seçimleriyle tam olarak yürürlük kazanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet sistemi bu sürece de katkı sağlayacaktır.
Hain darbe girişiminin ikinci yılını doldurduğumuz bugünlerde, bu çetin sınamayla mücadelemizi demokratik meşruiyet temelinde evrensel hak ve özgürlüklere, hukukun üstünlüğüne ve uluslararası yükümlülüklerimize halel getirmeden, titizlikle ve azimle sürdürüyoruz. Zorlu bir sınama, metanet ve cesaret gerektiren bu mücadele, gelecek kuşaklarımıza olduğu kadar, 15 Temmuz gecesi hayatlarını feda eden 251 Şehidimize ve 2 binden fazla Gazimize olan borcumuzdur.
Bu süreçte,desteğini esirgemeyen dost ve müttefik ülkelere ve halklarına da teşekkür ederiz. FETÖ yapılanması, sadece ülkemiz için değil, mensup ve işbirlikçileriyle faaliyette bulunduğu diğer ülkeler için de tehdit oluşturmaktadır. Gelinen aşamada, yabancı ülkelerdeki FETÖ elebaşlarının hareket kabiliyetleri giderek kısıtlanmaktadır. Geçtiğimiz iki yıl içerisinde çeşitli ülkelerdeki FETÖ yöneticileri Türkiye’ye sınırdışı edilmişlerdir. Oturma izinleri iptal edilerek üçüncü ülkelere çıkartılan çok sayıda FETÖ mensubu da bulunmaktadır. Bazı devletler, kendi ülkelerindeki FETÖ yapılanmalarına karşı adli süreçler başlatmışlardır.
Ortak Avrupa değerlerine tehlike oluşturan FETÖ gibi akımlara karşı dost ve müttefik ülkelerle işbirliğimizin güçlenerek devam etmesi beklentimizdir.
15 Temmuzun ikinci yıldönümünde,Milli Birlik ve Demokrasi Günümüzü kutluyor, Türk demokrasisine kahramanca sahip çıkarken yaşamlarını yitiren aziz Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor; Gazilerimize minnet duygularımızı sunuyoruz.
Dr. Hasan ULUSOY
T.C. SOFYA BÜYÜKELÇİSİ