TÜRKÇEM TÜRKÇEM DİYE AĞLADINIZ MI HİÇ
DOĞDUĞUNUZ TOPRAĞINIZDA

Siz hiç kitaplardan rüzgar estiğini gördünüz mü içinizde
Okudunuz mu hiç güneşin kızıllığında sevdayı
Dokundunuz mu yıldızlara aşkın nameleriyle
Estirdiniz mi hiç Rodop Rüzgarını içinizde
Nameler döküldü mü gözyaşlarınızla inci inci
Hiç kendi toprağınızda ağladınız mı
Türkçem Türkçem diye?

Yalvardınız mı Allah’ınıza
Bu topraklarda bizim de çocukluğumuz yatıyor diye
Köyünüze gidip de aradınız mı dut kovuğunu
Aradınız mı Kayabaşlarında evcilik oyunlarını
Baba ocağınızın söndüğünü bile bile
Kıvrandınız mı kıvrım kıvrım sancılarla
Kimselere belli etmemeye çalıştınız mı
Gülücüklerden maskeleri takındınız mı yüzünüze?

 

Her okuduğunuz kitapta
Bir memleket aşkını sevdasını aradınız mı
Cayır cayır yandınız mı hasretinden
Aktı mı özlemler allı yanağınızda oluk oluk
İç çekişleriniz dağladı mı ciğerinizi
Kimsesizliği tattınız mı yar kollarında
Buram buram dağlarında memleketinin
Huzura erdiniz mi kırk yıl sonra
Rodoplar zangırdadı mı sesinizde

Ben ağladım
Ben yandım
Ben acıdan kıvrandım

İşte ben iki memleket arasında sıkışıp kalan
İşte ben bugün şiir kokan odamda
Kitaplarımla ağladım
Konuştum dertleştim mutlu oldum
Kitaplarımla
Sarıldım onlara
Sarraf kokuyordu

Memleketim kokuyordu
Özüm kokuyordu
Çilli kız kokuyordu
Köyümün Kayabaşları kokuyordu
Bezden dikilmiş çoban torbam kokuyordu
İçinde kitaplarım somunum yeşil elmam
Koyunlarım kuzularım kokuyordu
Kokuyordu
TÜRKÇEM kokuyordu…

MÜZEYYEN AVCIOĞLU

Reklamlar