Kitabımız Tüm Türk Dünyasını kapsayan yeni bir atılımdır. Ruhu kendine mekân seçmiş bir atılım. Türk dünyasını baştan başa hem maddi ve hem de manevi kucaklamış yeni ruhun kendisi ve niteliği ise, şimdilik yeni uyanan bir düşüncedir.

Gök Kubbemizi” çizen büyük üstat Yahya Kemal “İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar!” demişti.

Her milletin ve devletin Gök Kubbesi olmalı. 9 Mart 2019’da Türk Dünyası Kadınları İstanbul Konferansı yeni Gök Kubbemizi çizmek için toplandı. Aynı şeyi kendi açısından anlatmak isteyenler kürsüye çıktılar.

Türk Dünyasının Medar-ı iftiharı Azerbaycan milletvekili Ganira Paşaeva “cennete karanlık bir yer var” biliyor musunuz kimler içinmiş, sorusuyla girdi konuya ve şöyle devam etti: “Kadın olup da kadınlar davasına akıl yormayan, ellerini yıkayıp kollarını sıvamayanlar içinmiş” cevabını verince, alkış tufanı koptu.

Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği – BULTÜRK Türk Dünyası Kadını Birinci İstanbul Konferansını 12 milyon kilometre kare büyüklüğündeki bir hayali çizmek için toplandı. Parlayan ışık büyüyordu. Hayat hakkı isteyen bir ruh kanat çırpıyordu.

25 Aralık 1991’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB) yıkıldı, bağımsız ve egemen devletlere dağıldı. Çok milletli ama özünde Türk olan bir bireşim (sentez) belirdi. Azerbeycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan Cumhuriyetleri Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Balkan ülkelerinden gelen soydaşlar ve o devletlerde kalan Müslümanlar, Türkler için yepyeni bir umut doğdu. Birlik azminde bütünleşme umuduydu bu. “Tanrı Gözü”nden yükselen birbirine bağlı olmayan denizler, göller, ırmaklar, bozkır ve Anadolu bağrından eski kıtaya uzanan her şey…

Aynı kültür ve medeniyeti yaşatan sınırsız bir coğrafya…

Reklamlar