İstanbul, 11,02,2016
Bulgaristan Türkleri, üzerlerine oynanan büyük oyunu görmek zorunda. 1989 olaylarından sonra ortaya çıkan durum yani Türk ve Müslümanlar adına azatlığın kazanılıyor olduğu tarihlerde kimsesizlerin kimsesi olacağı umuduyla kurulan HÖH hepimizin koşulsuz desteğini almış ve hiç sorgusuz desteklenmişti. Tabiatıyla o dönemde kurulan büyük oyunu fark etmemiş olmamız kadar doğal bir durum olamazdı.
2000’lerin başından itibaren gördüğümüz bu oyun ile ilgili söylemlerimizi her fırsatta şiddetle söylemeye devam edegeldik. Yaklaşık 15 yıldır yakın takibe aldığımız HÖH idarecilerinin ve sözde Türk partisinin nasıl bir planın parçası olduklarının göstergesi olan bazı olay ve durumları hatırlatmak isterim.
Bu gün Dost adında parti kuran Lütfü Mestan, 17. Şubat. 2011 Bulgaristan parlamentosunda Ataka partisinin “Osmanlı, Bulgarlara soy kırım yapmıştır” önergesine 240 parlamenterin bulunduğu Bulgaristan parlamentosu içinde bu önergeye imza atan 22 imzacıdan biridir ve tek Türk’tür.
Bu yetmez, neden bu önergeye imza koydunuz Ataka partisi ile birlikte diye soran gazeteciye de; “Onu komşu devletten (Türkiye’yi kastederek) korkarak imza koymayanlara neden imzalamadınız diye sormak lazım” gibi hem tarihi gerçeklerden uzak hem de kendini inkar eden kompleksli kişiliğin verebileceği bir cevap vermeye çalışmıştır. Anadolu tabiriyle, hem kel, hem fodul.
Eğer, kişilik bozukluğu kişinin kendini bağlıyorsa lokal olarak bakılabilir. Ancak bu tür insanlar kamu önünde ve toplum adına hareket ettiklerini bilmek zorundadırlar.
Aynı Lütfü Mestan, Kırcali Gluhar köyünden bir öğretmenin sorusu, burasının tamamı Türk ama Türkçe dersi verilmiyor. El cevap, “Dünya dili İngilizcedir, Türkçe öğretip ne yapacaksınız, evlerinizde zaten Türkçe konuşuyorsunuz. Bu yeter.” Bu gibi örnekleri o kadar çok ki, bizleri incitecek diye bu iki örneğin yeterli olduğunu düşünüyorum.
Aslında bu zatta ince ve ileriye dönük bu tür planları yapacak bir kapasitesi de olmadığı için, biz de arkasındaki büyük resmi görmeye çalışmalıyız. Ankara ile Moskova’nın gizli ve zaman zaman açığa çıkan çekişmesini görüyoruz.
Türkiye doğal olarak kendi soydaşları adına girişimler yapmak zorundadır.
İşte tam bu noktada Türk partisi görünümlü HÖH ve onun yetiştirdiği daha öncede Kasım Dal ile sergilenen tiyatronun ikinci perdesini de şimdi Lütfü Mestan ile sergilemek istiyorlar. İnanılır gibi değil ama nasıl olsa Türkiye’yi her zamanki gibi kandırırız diye düşünmekteler. Tüm maddi ve manevi desteği Türkiye’den alırız (daha önce hep …) ve yine Moskof oyunu ile %1 gibi bir oy oranı ile ne yapalım olmadı diyerek yine bakın HÖH var demek istemekteler. Böylece Türkiye Cumhuriyeti devletini küçük düşürmek istemektedirler. Bu en basit biçimde görülebilen bir Moskova oyunudur.
Moskova’nın Truva atı HÖH ve başında da Ahmet Doğan vardır.
Son krizle birlikte ifşa olan bu zat ve etrafı, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Moskova’nın yardımı ile Bulgaristan Türk politikası konusunda alt edebileceğini zannetmekteler.
Son olarak Rusya ile meydana gelen uçak krizi ile tarafını belli eden bu güruh, şimdi halkın uyandığını gördükleri için son koz ve oyunlarını sahneye koymak istemekteler.
Ancak düşünemedikleri, kadim devlet geleneğinden gelen Türk’ler ve bugünün Bulgaristan Türk’leri artık gerçekleri görmüş ve Truva atını müzeye kaldırmak için gün saymaktadırlar.