“Amacımız, her yıl “Ludogoriye” festivali sırasında farklı foklor bölgelerinden eski bir düğünü canlandırmaktır. Böylece tüm Bulgarlara yeni evlilerle aynı sofraya oturmaları için bir fırsat sağlayacağız. Geçen yıl bir filmden düğünü canlandırdık. O zaman Viktoriya ve Denislav, biribirilerine sevgi ve bağlılık sözü verdiler. Rodop bölgesine has bu düğünde Balkan rekoru kırdık. 640 metre uzunluğundaki sofraya 1520 düğün davetlisi oturdu. Düğünün ardından yurtdışından ve yurtiçinden birçok insan bizi aradı ve bir sonraki düğüne katılma arzusunu dile getirdi. Bu durum bizde Guinness Rekorlar Kitabına aday olabileceğimiz fikrinin doğmasına neden oldu.”

Organizatörler, yeni evlileri, tören hangi etnografya bölgesine ait ise, onları da oradan seçiyor. Bu yıl mutlu çift Trakya’nın kalbi Nova ve Stara Zagora şehirlerinden Stoyka ve Rosen olacak. Düğünleri sırasında Trakya bölgesine has ve 100 yıl önce kıyılan bir nikah canlandırılacak. Düğüne 12 otantik folklor grubu katılacak. Valentin Dimov, “En yaşlı ninelerin oluşturduğu grubu seçtik, çünkü onlar gelenekleri en ince ayrıntılarına kadar hatırlıyor.” dedi. Hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. 4 000 çömlek kase, 4 000 ağaç kaşık, 25 kuzunun siparişi yapılmıştır. Ev sahipleri yaklaşık 4 000 konuğu 600 çörek, 600 kilogram peynir ve 8 fıçıda saklanan 2 ton şarap ile ağırlayacak. Düğün sofrasının her biri 12 metre uzunluğunda olacak.

Valentin Dimov “Gerçek bir Bulgar şölenine dönüşecektir. Geçen yıl ülke çapından 120 folklor grubu katıldı. Bu yıl da onları bekliyoruz. Herkes ninesinin eski çeyiz sandığını açsın ve kıyafetini girip gelsin” şeklindeki davetiyeyi gönderirken şunları ekliyor:

“Bununla yetinmeyip geleneklerin izini sürmeye devam edeceğiz. Seneye eski Kapan düğününü canlandıracağız. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Yeni evlilerle aynı sofrayı paylaşmak isteyenler düğüne Bulgar halk kıyafetiyle katılmalıdır. Amacımız, bu son derece kalabalık şöleninin çekimini yapmak ve daha sonra gelecek nesillere aktarmaktır. Bu şekilde gelecek nesiller de eski Bulgar geleneklerini tanımış olacak. Geçmişe yaptığımız bu deyim yerindeyse “atlama” ile Bulgar tarihini yazmaya devam edeceğiz.”

Çeviri: Şevkiye Çakır

Reklamlar