Tarih: 12 Ocak 2020
Hazırlayan: Raziye Çakır
Kaynak: (Pogled.info)
Konu: ABD Dış İşleri Bakanı Politik Danışmanı D. Heyl gözüyle Bulgaristan, Türkiye ve Balkanlar.
Birleşik Amerika Dışişleri Bakanı Politik Yardımcısı Deyvid Heyl’in Bulgar Ulusal Radyosu’na söyleşisinden alıntılar:
“Birçok bölgesel sorunla ilgili öncü rol üslenen Bulgaristan’ı kutluyoruz. Fakat Bulgaristan’ın gücü ancak ülkedeki demokrasiden kaynaklanır.”
“Horizont” yayınında görevli gazeteci Deyan Yotov’a 11 Ocak 2020 tarihinde verilen demeç Birleşik Amerika ve Bulgaristan arasında enerji konusundaki diyalogla başladı ve birçok uluslararası soruna da değindi.
Deyvid Heyl, Rusya’nın Avrupa’daki politik etkisini arttırdığı ve Avrupa’ya gerçek enerji kaynak çeşitliliği sunmadığı gerekçesiyle, Bulgaristan üzerinden “Türk Akım” devamının Güney Batı Avrupa’ya doğal gaz sağlayacak olduğundan dolayı, ABD’nin bu projeye karşı olduğunu belirtti.
Amerikalı diplomat bu demeci, İstanbul’da özel bir törenle “Türk Akım” gaz boru hattının açılmasından sonra verdi. Açılış töreninde, Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandır Vuçiç ile Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov ve Türkiye’nin aracılığıyla doğal gazın Orta Avrupa’ya yolu üzerinde bulunan devletlerin resmi heyetleri katıldılar.
Aynı zamanda Sofya’da Bulgaristan ve ABD hükumetleri arasında stratejik diyalog görüşmeleri başladı. Bu görüşmede, ABD heyetine Birleşik Amerika’da en yüksek düzey diplomat unvanlı, Ürdün, Lübnan ve Pakistan’da Büyük-elçilik yapmış ve Yakın Doğu’da barış sağlamakla görevli özel yetkili olan Deyvid Heyl başkanlık edecekti.
Heyl demecine şöyle başladı:
“Planlamış olduğum gibi olmadı, diyalog görüşmesine katılmak için Sofya’ya gelemedim. İran ve Irak olayları burada, Washington’da kalmamı gerektirdi.”
“Bu hafta Bulgaristan’da yürütmeye hazırlandığımız stratejik diyalog, Bulgaristan’ın Güney Doğu Avrupa’daki ceo-stratejik konumuyla ilgilidir. Bulgaristan NATO’nun Doğu kanadında ve Yakın-Doğuya çok yakın bir bölgede bulunuyor. Avrupa istikrarı ve güvenliği için, ayrıca Avrupa’nın geleceğine ilişkin Amerikan bakış açısı ile ilgili çok önemli bir ülkedir Bulgaristan. Bulgaristan’la güvenlik unsurlarını da kapsayan konularda partner (koşut) olmak istiyoruz. Görüşmeyi çağırmamızın nedeni budur. Bu yapının modernleştirilmesi de görüşmemize konu ettik.
Önemli başarı elde ettik. Görüşme sonuçları ile ilgili Büyükelçi Bayan Mustafa’dan bilgi aldım. Biz, işbirliğimizin derinleşeceğine inanıyoruz. Elde ettiğimiz başarılar şunlardır:
- Savunma alanında 10 yıllık işbirliğimizin yol haritasını işaretledik.
- Bulgaristan’ın savunma sistemi her türden her yönden saldırı tehdidine karşı modernleştirilecektir.
- Bulgaristan silahlı güçleri NATO çerçevesinde operatif bütünlük kapsamına alınacaktır.
İkinci olarak, Dedeağaç (Aleksandropolis) akışkan gaz terminali hisse senetlerinden % 20’sini Bulgaristan’ın satın alma kararını kutluyoruz. Bu, Balkanlar’da enerji çeşitliliğini zenginleştirecek bir karar olduğundan dolayı destekliyor ve kutluyoruz.”
“Üçüncü olarak, “G 5” konusunda ortak çalışmaya karar verdik. Tele-iletişim dallarında özgürce ve onurlu rekabete katılmak istiyoruz, Bulgaristan’ın G 5 üzerinden saldırıya hedef olmasını önleyeceğiz.
“Geçen yılın sonunda Başbakan Borisov ile Başkan Trump arasında yapılan başarılı görüşmeleri daha ileri götürmek – özellikle güvenlik, savunma, enerji, ticaret, hukukun üstünlüğü, bölgesel sorunlar ve başka konularda işbirliği geliştireceğiz.”
Soru: Demokratik hamlenin ilk 30 yılında ABD Bulgaristan’a el uzattı ve çok yardım etti. Geçiş Döneminin sonrasız ve pek başarılı olmadığını düşünüyorum. Bu yönde yardım etmekten vazgeçmiş olabilir misiniz?
Yanıt: – Bulgar halkının demokrasi yolunda fedakârca mücadelesine yüksek değer veriyoruz, buna öncelikle vurgu yapmak isterim. Bulgar halkına güçlü destek veriyoruz. İkinci olarak, demokrasinin sonu olmayan bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Ülkemizde bile kusursuzluk durumuna ulaşabilmek olanaksız olduğundan dolayı, devamlı çabalamak gerekiyor. Demokratik kurumların işini dürüst yapması için sürekli denetlenmeleri gerekiyor.
Biz, burada Amerika’da, Bulgaristan’ın geleceği konusunda iyimseriz. Dolandırıcılık, rüşvetçilik, demokrasinin yerleşmesi ve hukuk üstünlüğünün sağlanması uğrunda biz çalışmalarımızı ara vermeksizin sürdürmede kararlıyız, anayasal reform yapılması ve yargının denetlenebilmesi ve hesap vermesi gibi konularda yardım etmeye hazırız. Birçok bölgesel sorunda öncü rol üslenmeyi başaran Bulgaristan’ı kutluyoruz. Ne var ki, Bulgaristan’ın gücü demokrasiden kaynaklanıyor.
Soru: – Şu dönem Rusya sizin için nasıl bir anlam taşıyor? Düşmanınız mı? Tehlike oluşturan bir devlet mi? Yoksa yalnızca size rakip olan bir ülke midir?
Yanıt: – Sert bir rakibimiz, bazen yaratıcı ama bir rekabet ettiğimiz bir devlet olduğunu belirtmek isterim. Başkan Trump, Rusya ile daha iyi ilişkilerimiz olmasını istediğimizi defalarca vurguladı. Diyalog kapısını açık tutuyoruz. Benim Rus meslektaşlarımla pek temasım olmadı. Ukrayna, Suriye, Kuzey Kore, temel sorunlar gibi konularında iletişim kanallarımız açık olsa da, Rusya saldırgan davranışlarına devam ediyor. İlişkilerimizin iyileşmesine engel olan bu tavırdır. Hayal kırıklığı yaratıcıdır. Rus hükumeti saldırgan tutumundan hesap vermeyi kabul etmediği gibi, tavrını da değiştirmiyor. Bu ise, Rusya’nın zorluklar yaşadığı uluslararası izole edilmesine neden oluyor, ne ki bu durumdan Rusya ancak kendi kendini suçlayabilir.
Soru: – Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’si zor bir müttefik olduğunu gösterdi. Moskova ile yakınlaşması sunucu Türkiye’ye karşı olası yaptırım uygulanmasıyla Ankara tarafından bölgemizde istikrar bozucu muhtemel hareketlerde bulunulmasına karşı ne kadar bağlanmış olabilirsiniz?
Yanıt: – Biz, Türkiye’ye NATO anahtarı olan bir müttefikimiz gibi davranıyoruz. Türkiye’yi Batı ve NATO ‘nun koynunda tutmaya kararlıyız. İkili ve bölgesel olmak üzere birçok konuda Türkiye ile yoğun diyalog halindeyiz. Türkiye’nin bölgede anahtar ülke rolü gördüğünü biliyoruz ve bunu kabul ediyoruz. Türkiye’nin yapıcı olmasında ısrar ediyoruz.
Evet, Türkiye C 400 füze savar sistemi aldı. Bu, müttefiklik sözleşmelerimize uygun sayılamaz. Bu konuda diyalog sürüyor ve yaptırımlarla ilgili de yer konuyu açmaya hazırız.
Soru: – ABD “Türk Akım” doğal gaz boru hattının 2. Hattına neden karşıdır
Yanıt: – Bu sorunun önemi ceo-stratejiktir. Avrupa için enerji güvenliğinin çok önemli olduğuna inanıyoruz. Konu bizim için de önemlidir. Biz, müttefiklerimizin güvenli enerji kaynaklarına sahip olduklarında, daha güçlü olduklarına, daha güvenilir müttefiklerimiz olduklarına inandık.
Problem, Moskova’nın bu konuda farklı görüşte olmasındadır. Moskova, enerji kaynaklarını politik araç olarak kullanıyor, onlar sayesinde etki uygulayarak Avrupa’yı bölüyor. Bizim problemimiz budur. “Kuzey Akım-2” ve “Türk Akım”ın 2. doğal gaz hattı, Avrupa’ya gelen doğal gazı gerçekten çeşitlendirmediğinden ve eski kıtada Rus politik etkisini yoğunlaştırdığından dolayı bizim için sorundur.
Bu 2 gaz boru hattı Ukrayna’yı istikrarsızlaştırdı. Çünkü Ukrayna topraklarının dışından geçiyorlar. Bu gaz boru hatlarının Rusların Avrupa üzerindeki politik baskılarının artmasına olanak verdiğine ve güvenliği azalttığına inanıyoruz.
Soru: – Kasem Süleymani’nin öldürülmesinden sonra İran’la savaşa yol vermemek olanaklı olabilir mi?
Yanıt: – Son haftada birçok olay yaşandı. Bu olaylar, İran ve İran tarafından desteklenen grupların dostlarımızın ve müttefiklerimizin güvenliğini tehlikeye attığını, Birleşik Amerika çıkarlarına ve orada yaşayan Amerikalıların hayatı için tehlike oluşturduğunu doğruladı. Irak’ın egemenliği en kaba bir şekilde ayakaltına alınırken, Iraklıların ve Amerikalıların olduğu gibi uluslararası koalisyon güçlerinin güvenlik ve huzuru için de ciddi tehlike oluştuğunu görüyoruz.
İran tavrının bölge için tehlikeli olduğuna defalarca uyarıda bulunduk. Bu tehlikelerin önlenmesi için güçlü önlemlerle birlikte karşı koyulmasına çağrılarda bulunduk. Amerikalılara saldırıda bulunulmasına tarafsız kalmayacağımızı bildirdik. Olaylar bu hafta içinde yaşandı. Çıkarlarımızı ve insanlarımızı korumaya kararlıyız. Cumhurbaşkanı Trump’un belirttiği gibi, sanki İranlılar geri çekiliyorlar, fakat biz aynı uyanıklıkla yerimizde kalıyoruz.
Buna paralel olarak, İran’la diyalog ve görüşme yolu arıyoruz. İran kaynaklı bölgesel farklılıkları ve tehlikeleri aşmaya çalışıyoruz.
Soru: – Irak ve Lübnan’ın, Suriye gibi, ABD, Rusya ve İran arasında etki alanı olarak parçalanması mümkün olabilir mi?
Yanıt: -Bunun olmasına gerek yoktur. Bizim, bu ülkelerdeki durumlarla ilgili özel stratejilerimiz var. Biz, etki alanı elde etmek için çarpışma kazanma peşinde değiliz.
Lübnanlılara, Suriyelilere, Iraklılara güçlü, başarılı ve güvenli devletleri olması, halklarının ihtiyaçlarını sağlayabilmeleri amacıyla her gün yardımda bulunmaya gayret ediyoruz.
Lübnan ve Irak’ta insanlar milli birlik ve vatandaşlarının hakları ve daha iyi yaşamaları için çalışan hükumet kurulması yolunda gösteriler yapılıyor. Bu direnişleri biz de destekliyoruz.
Bizim desteklediklerimiz onlardır. Yakın Doğu’daki önemli sorunlardan biri devlet kurumlarının zayıf olmasıdır. İstikrar ve ilerleme kaydedebilmek için Irak ve Lübnan’da en fazla önem verdiğimiz kurumların normal çalışmasıdır.
Soru: – Son yıllarda ABD’nin Yakın Doğu’ya yaklaşımında önemli değişikler kaydedildi. Kalıcı İsrail-Filistin barışı tesis edilebilmesi için son dönemde yeni olanaklar oluştu mu?
Yanıt: – Evet, kuşkusuz oluştu. ABD Yakın Doğu’da olumlu bir güçtür. Israil ile Filistin arasında kalıcı barış kurulması için azimle çalışıyoruz. Amacımız hepsinin daha aydın ve mutlu bir geleceği olmasıdır. Planımız var, açıklayacağız, bu plan hepsinin menfaatlerine uygun olacaktır. Öte yandan ilgilileri sabırlı olmaya davet ediyoruz. Bizi gördüğümüz işler üzerinden yargılasınlar lütfen.
—————–
NOT: “Türk Akım” açılış töreninden sonra, Bulgar basının Bulgaristan’da 6 ay içinde tamamlanacak ve Türkiye sınırından Sırbistan’a uzanan “Balkan Akım” doğal gaz boru hattından Orta Avrupaya doğal gaz sevkiyatına elinden gelen her şeyle engel olacağını tahmin ediyor. Bilindiği üzere “Güney Akım”ın Bulgaristan topraklarından geçmesini ABD engelleyip durdurdu ve ülkemize 860 milyon avro zarara ettirdi ve şimdi Moskova bu parayı suya düşürülen projeye tazminat olarak Sofya’dan istiyor.
- “Balkan Akım” ABD tarafından inşaatı kurtulan “Güney Akım”ın yeni adıdır.