Madan ahalisinin çok değerli Müslüman kardeşlerim,
Öncelikle değerli Rufat FELETİ kardeşime bizleri buraya davet ederek beni Sizlerle görüşmeme vesile olduğu için kendisine hepinizin huzurunda teşekkür ederiz.
Evet, Geçmişte Türkiye tamamen kendi kabuğuna çekilmiş dış dünya ile bağlarını koparmış görüntüsündeydi. Bu nedenle Osmanlı bakiyesi olan bizler karşı Bulgaristan’da Totaliter Jivkov rejimi tarafından uygulanan kültürel soykırıma karşı gerekli refleksi gösteremedi. Şimdi ise Türkiye’nin etkinliğini özellikle Balkanlarda, Kafkaslarda ve Ortadoğu’da hatta Afrika’da da artık daha fazla hissedilecek.
Özellikle 1972-73 yıllarında Güney Bulgaristan’da başlatılan bu hareket 1984-85 yıllarında bütün Bulgaristan’da uygulandı. Maalesef bizim onurumuz ayaklar altına alınırken o dönemler uluslararası toplumdan da gerekli desteği bulamadık. Ancak daha önce de değindiğim gibi şimdi Yeni Türkiye Recep Tayyip ERDOĞAN önderliğinde kendi kabuğundan sıyrılmaya başladı. Tabi ki bu kolay olmadı.
Madan camisinde namaz sonrasında sohbet esnasından.
Sayın Cumhurbaşkanı ERDOĞAN’ın bazı çıkışları var ki Batılıları son derece rahatsız ediyor hatta dünyayı korkutuyor.
- Bunlardan ilki 29 Ocak 2009’daki Davos toplantıları sırasında İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres’e yönelik olarak kullandığı “ONE MİNUTE” çıkışı ile geldi. Bu çıkış Türkiye-İsrail birlikteliğini sona erdirdi ve Ortadoğu’daki dengeler bir anda alt üst oldu. İsraile posta koyduk.
- Bence Erdoğan’ın ikinci önemli çıkışı 24 Eylül 2014 tarihinde BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaydı. Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin BM’yi etkisiz hale getirmesinin kabul edilemez olduğunu söyleyip “DÜNYA BEŞTEN BÜYÜKTÜR” cümlesini kurmuştu. Cemiyet-i Akvam, Milletler Cemiyeti ve Birleşmiş Milletler tarihinde böyle bir isyan ilk defa yaşanıyordu. Birleşmiş milletlere de posta koyduk.
- Sayın Erdoğan’ın Batılıları endişeye sevk edecek çok önemli bir çıkışı da birkaç gün önce geldi ve “Milli ve yerli para adımı atıyoruz. İnşallah bu kur oyununu bozacağız, altını belirleyici hale getirmenin adımlarını atacağız” dedi.
Yani demek istiyor ki; “Bu aşamadan sonra Dolar ve Euro gibi uluslararası paraların hegemonyasına son vereceğiz, anahtar para olarak altını kullanacağız”. Yani Uluslararası finansa da posta koyduk.
Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın Nisan 2018 tarihinde Milli ve yerli para için TÜRKÜN PARASI ALTIN ile alış verişi yapacağız demesi Batılıların bardağını taşırdı.
Ayrıca Türkiye’de de önemli tarihler var, 15 Temmuz gibi, Aslında 15 Temmuz dış ülkelerin yaptığı tezgâhı Türk halkı bozdu ve küresel güçlere artık boyun eğemeyeceğini gösterdi. Yani darbeyi Amerika değil Amerika’ya darbe yapacak güce gelmiştir Yeni Türkiye. Bunu da herkese 15 Temmuzda gösterdi.
En son tarih ise Afrin operasyonudur;
Afrin operasyonu ile eskiden 1970’li yıllarda Türkiye piyade tüfeğini bile satın alırken bu gün insansız hava araçları ile kendi tankı ve tüfeği ile ulaştığı nokta bütün dünya tarafından görüldü. Afrin operasyonunda sadece sivil insanları değil köpek, inek, at vsy. gibi hayvanlara hatta hiç bir canlıya zarar verilmeden bu işin üstesinden gelindi. ABD’nin Irak’a girdiğinde neler yaptığı ortada. Dünya bunu değerlendirir. Bizim Afrin harekâtı da tüm dünyanın gözünün önünde gerçekleştirdi. Dünyada sadece Türk askeri vardı herkes pionlarla iş yapıyordu, biz ise askerimizi oraya göndererek “Biz buradayız, varsa karşımıza çıkacak bekliyoruz” dedi. Afrini hallettik.
Türkiye Cumhuriyeti’nin güçlü olması öncelikle Balkanlarda barışın korunması anlamına gelmektedir. Bu da bizim için çok önemli, çünkü geçmişteki acı hatıralar hala hafızamızdadır. Türkiye 80 milyonluk nüfusu ile büyük bir üretim ve tüketim merkezidir.
Bu nedenle Türkiye ile yapılacak ticari, sosyal ilişkiler Balkanlardaki refah seviyesini köklü bir şekilde etkileyecektir, zaten de etkilemektedir.
Kırcaali örnek verebiliriz; Bulgaristan’ın ortalama şekline baktığımızda bunun da Türkiye’den gelip gidenlerin sürdürdüğü bavul ticareti de etkilidir. Türk iş adamı Nebi ANIL, T-KLAS firmasında bu gün 1 200 leva maaş veriyor, Kırcaali’de hatta Bulgaristan için çok iyi maaş veriyor.
Evet, şimdi gelelim Türkiye seçimlerine,
Neden Recep Tayyip ERDOĞAN;
Recep Tayyip ERDOĞAN bizim manevi dünyamız ile bütünleşen hemhal olan bir LİDERDİR. Şimdiye kadar benzeri bir Lider Türkiye’de iş başında bulunmadı. Bu gün Hoca Ahmet YESEVİ tarafından atılan kıvılcım ile Orta Asya’dan-Balkanlara, Afrika’dan-Sibirya’ya kadar uzanan bölgelerde manevi köprüler atılmaktadır.
Bunu çevremize baktığımız her yerde görebiliriz, burada Paşmaklının-Madan ilçesindeki caminin harcından–Mostar köprüsünün taşına kadar çevremizde her gün bu manevi dünyanın uyanışı ile karşılaşıyoruz. Manası olmayan madde neye yarar ki. Bunun devamının getirilmesi gerekir, kesintiye uğraması durumunda yine Türkiye boşa yıllar kaybedilecektir.
Yani bu seçimleri Recep Tayyip ERDOĞAN kazanmaz ise Dünya şekillenmesinde yine bizler o masada olmayacağız. Onun için bu seçimler Türkiye’nin yenidünya paylaşımında yerimizi almamız için çok önemlidir. Evet, bu seçim sadece Türkiye’nin seçimi değil, bu seçim umudu Türkiye olan tüm mazlumların da seçimidir. Yeni yüzyıl, Büyük Türkiye Yüzyılı olacaktır, buna kimse engel olamayacak.
Evet, bizler Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’A ve MHP Genel Başkanı Devlet BAHÇELİ’YE gönülden inanıyor ve güveniyoruz. Davet bekliyoruz bizim insanlarımızı da aranızda olmasını arzu ediyoruz. İstediğiniz cephede siper almaya hazır olduğumuzu da belirtiyoruz. İşte bunun için burada bulunan hepiniz Türkiye’de bulunan eşiniz dostunuz ve akrabalarınız ile irtibata geçerek ortak geleceğimize oy vermelerini isteyelim. BUGÜN BİRLİK VE BERABERLİK ZAMANIDIR. BİRLİK VE BERABERLİK ÖLÜMDEN BAŞKA HERŞEYİ YENER. SÖZ KONUSU DEVLET O DA HER ŞEYİN ÜSTÜNDEDİR.