Bulgaristan’ın AB ile müzakere sürecinin daha başında Almanya, üyelik yolunda giden Sofya’nın avukatlığını yapacağını açıklamıştı. Birliğe üye olduktan 8 yıl sonra Bulgaristan yine Berlin’den destek istiyor. Başbakan Borisov, seçimlerden sonra ilk resmi ziyaretini Almanya’nın başkenti Berlin’e yaptı. Amaç ise epey karmaşık hale gelen “Güney Akım” meselesinden çıkış yolunu bulmaktı.
Borisov’un omuzu sıvazlandı, fakat Merkel ile yapılan görüşmeden sonra da gaz meselesinin daha uzun zaman karmaşık olacağı ortadadır.
Bulgaristan, AB’nin en nüfuzlu siyasetçisi üzerinden Balkanlar’da gaz dağıtım merkezi olmak isteğine destek aradı. AB kaynakları ile Varna yakınında gaz dağıtım merkezinin kurulması ve oradan Rusya’dan gelen gaz tedariklerinin Güney Avrupa’ya nakledilmesi düşünülüyor. Merkel bu konuda suskun kaldıysa da “Güney Akım” projesinin durdurulması ardından Almanya’nın Moskova’ya karşı yumuşamış olduğu dikkat çekiyor. Berlin’de Boyko Borisov ile birlikte verdiği ortak basın toplantısında Angela Merkel, Alman ekonomisinin güvenilir ortak olan Rusya ile çok iyi deneyime sahip olduğu vurgusunu yaptı. AB tarafından uygulanan yaptırımlara rağmen Rusya’nın Alman endüstrisi için en önemli piyasalardan biri olduğunu unutmamak gerekir. Ortadan kaldırılan somut gaz projesine gelince ise şansölye, Bulgaristan’ın “Rusya ile hukuki konuları vicdanlı bir şekilde görüşmesi” tavsiyesinde bulunurken Almanya’nın elinden geldiği kadar yardımcı olacağını belirtti.
Rusya’da finans krizi ile ilgili en son gelişmeler bağlamında projenin durdurmasına yol açan asıl nedenler gittikçe netleşiyor: rublenin değer kaybı, petrol fiyatının düşüşü ve AB’nin yaptırımları, pahalı gaz projesini Rusya’nın kaldıramayacağı bir lüks haline getirdi. Ukrayna’daki kriz, Avrupa’da siyasi durumu önemli ölçüde değiştirdi, oysa “Güney Akım” projesi ile güdülen hedeflerden biri, Rus gazı için transit ülkesi olarak Ukrayna’nın zayıflatılmasıydı.