İbrahim SOYTÜRK
Tarih: 26 Ağustos 2020
Yazılarımda demokratik toplumda belirleyici olanın sınıf savaşı, siyasi kısır didişmeler, zenginlerin böbürlenmesi ve fakirlerin sürünmesi olmadığını, işlerin SEÇİM SANDIĞINDA BİTTİĞİNİ defalarca anlatmaya çalıştım. Demokratik toplumun güç kaynağı seçim sandığıdır. Hükumet kuran ve hükumet deviren de bu sivil güçtür.
İkinci anlatmak istediğim ise, Ahmet Doğan’ın bizim evdeki sandıktaki altınlarımızdan değerli olan, seçim günü kullandığımız oyumuza el atarak, oyumuzu çalarak, insan haklarımızı, azınlık haklarımızı ve özgürlüklerimizi ve dolayısıyla Bulgaristan’da mutlu olabilme şansımızı çalmış olmasıdır. O bunu DPS seçim listelerini belirleyerek yapıyor. Bunu her seçimde nasıl yaptığını her kardeşimin bilincine akıtmak hedefimdir. Çünkü buna bu oylar Türk Milletine faydalı olması için verilmişti amma maalesef 30 yılda Türk halkının çıkarı için hiç bir dönem bunu yapmadı yapamadı. Oyu veren Müslüman Türk Halkı, kazanan ise Türk düşmanları. Doğan, 30 yıldan beri hiçbir gün işe gitmeden, politika pazarında tezgah açtı ve oylarımızı sattı. Bunun farkına, bilincine varmamızı engellemek için ise, aydınlara ve hepimize baskı yaptı, zor uyguladı, HÖH partisini kullandı, Bulgar adalet sistemini, savcılığı, yargıyı ve polisi bu işlere alet etti. Bu oy gücünü insanlarımızı sindirmek için kullandı fakat halk bunun bilincine geldi ve çok yakında yeni bir dirilişe yeniden ayağı kalkacaktır. Bir dönem Türk halkı DPS ye oy vermesin bakalım parlamento dışında ne kadar nefes alabilecekler hep birlikte bir görelim.
Bulgaristan’ın son dönem 1990 sonrası seçilen tüm Cumhurbaşkanları hiç istisnasız Müslüman Türklerin oylarıyla seçilmiştir. Biz oyumuzu verdik, karşılığını hiç istisnasız Ahmet Doğan şahsına kullandı. Saraylar kurdurdu, deniz köşkleri inşa ettirdi. Bir ikisi yetmedi 8 adet yat aldı. Özel liman açtı. Peki aldığı maaşlar ortada bunca zenginlik-hırsızlık nereden geldi diye soran yok mu? Nerede bu devlet yetkilileri? Yok çünkü Türk halkını ezen Bulgaristan’da itibar görüyor. Çok yakında bunların hepsi çöplüğe gidecektir, artık halkına faydalı olanlar iş başına gelecek.
Bir hatırlatma yapalım: Yalnız geçen yıldan (2019) yılından bugüne kadar 9 defa Roman. Müslüman Millet Mahallesi (getto) yakıldı, en büyük vinçler 100-150 kulübe, derme çatma evce-zleri yıkıldı. İnsancıklar karda kışta, yaz sıcaklarında sokakta, dere boylarında kenarda köşede sıkışıp kaldılar. Peki bu insanların oy verdiği parti nerede ve neler yaptı…
“Hey ne oluyor orada! Ben o insanların oyundan yaşıyorum!” dedi mi?
Hayır demedi.
Demokrasinin kötü tarafı, sahteliği, küstahlığı da işte burada gizli.
OYUNU VERDİĞİN KİŞİDEN HESAP SORAMIYOR-SUN!
ÇÜNKÜ KANUNU YAZAN OY KULLANAN DEĞİL,
OY VERDİĞİN SİYASİ PARTİNİN MİLLETVEKİLLERİDİR.
Seçmenin oylarının birleşmesinden politik güç doğar.
BULGARİSTAN MÜSLÜMANLARI YILLARCA OYUNU HER DEFASINDA HÖH-DPS Partisine yani AHMET DOĞAN illetine verdi ve kullandırdı. Ve durumumuz her geçen gün kötüleştikçe kötüleşti. Doğan azınlık oylarını aldığını her defasında sanki unuttu ve Bulgaristan politikacılığına soyundu ve haklarımızdan hiç birini savunmadı.
Bu işler nasıl mı oluyor? Bu dolap nasıl mı dönüyor?
Bu yazımda sizlere Bulgaristan seçim sistemini detaylı anlatmaya çalışacağım.
Bir defa Bulgaristan bir parlamenter (meclisi olan) politik sistemi olan demokratik bir Cumhuriyettir.
Demokratik cumhuriyetin anlamı meclisteki milletvekilleri seçmen tarafından dört yılda bir düzenlenen genel ya da erken seçimde oy kullanılarak seçildiği anlamındadır. Son meclis seçimleri Mart 2017 tarihinde yapılmıştı. Seçimler sandık başına giderek seçmen oyunu gizli kullanarak yapılır.
Bulgaristan’da 3 çeşit seçim vardır.
1) Yerel seçimler (belediye başkanı, belediye meclis üyeleri ve muhtar seçimleri);
2) parlamento (meclis) seçimleri – bunlar olağan meclis ve Yüce Millet Meclisi olmak üzere – iki çeşittir.
3) Cumhurbaşkanı seçimi – o da 4 senede bir yapılır.
Dikkatinizi çekmek isterim. Bulgaristan’da yerel ve Cumhurbaşkanı seçimleri majoriter (çoğunluk) sisteme göre yapılır. Bu sistem seçimde ve seçimden sonra seçen ve seçilen arasında daha yakın ve sıkı bağlar kurulmasını sağlar. Seçmen tarafın anlaşılır ve uygulanması kolaydır. ABD, İngiltere, Fransa gibi ülkelerde de kullanılır. Türkiye’de Cumhurbaşkanı da bu sisteme göre seçilir. Yani %50 +1 oyu alan seçim kazanır.
Bu sistemde önemli olan adayın kişisel nitelikleridir. Oyların % 50+1 oy alan seçimi kazanır.
Biz bu yazımızda parlamento (halk meclisi) seçimleri üzerinde durmak istiyoruz.
Bulgar parlamentosunda iki bileşim vardır.
1) Yüce Halk Meclisi. Bu meclise 400 milletvekili seçilir.
2) Olağan Halk Meclisinin 240 vekili vardır. Türkçe yazılarımızda milletvekili yerine halk vekili dememiz, meclise de millet meclisi yerine halk meclisi dememiz daha doğrudur, çünkü Bulgar milleti henüz oluşamamıştır, milliyetler çağı da artık zamanını doldurmuştur. Bulgaristan’da yaşayan vatandaşlara HALK dediğimizde azınlıklar da aynı halkın oluşturucu parçaları olarak kabul edilebilir.
Bulgaristan’ın birinci Anayasası 1879’da ve son anayasası da
4. Anayasası da 12 Temmuz 1991’de 7. Yüce Halk Meclisi tarafından seçilmiştir.
Anayasa ülkenin temel yasasıdır. Anayasa tümüyle ancak Yüce Halk Meclisi (YHM) tarafından değiştirilebilir. 7. Bulgar YHM anayasada kısmı değişiklerin Olağan Halk Meclisinde üçte iki oyla yapılabileceğini yasallaştırdı. Anayasanın korunmasından ve uygulanmasından Cumhurbaşkanı, başbakan ve meclis sorumludur. Anayasa değişikliklerinin Anayasaya uygun olum olmadığından Anayasa mahkemesi sorumludur. Bulgaristan Türklerinin kimliği Anayasamızda tanınmamıştır. Bu bakıma 1991 Anayasası totaliter komünist düzenin ruhunun devamı olup manevi yaşamı da korumuştur.
Bu gün GERB Anayasa değişikliği ve YHM istiyor.
2009’dan beri belirli aralarla Bulgaristan’ı yöneten Avrupalı Bulgaristan Vatandaşları (GERB) partisi başkanı ve Başbakan Boyko Borisov, anayasanın değiştirileceğini, bu amaçla şimdiki olağan meclis YHM seçimi yapılmasına karar alırsa istifa edeceğini ve erken genel seçime gidileceğini açıkladı.
Bu amaçla GERB partisi Bulgaristan Cumhuriyeti 5. Anayasa önerisini. Anayasayı kaleme alan Adalet Bakanı Danıel Kirilov gösterici protestolarına ve kamuoyu tepkisine dayanamadı ve istifa etti. Kirilov Borisov hükumetinden istifa eden 15. Bakandır. Protesto gösterileri ve istifa istekleri devam ediyor. Baş savcının da istifa etmesi isteniyor.
Başbakan B. Borisov’un ve hükumetin istifası için ülke çapında sokak eylemleri yürüten protestocular, barolar birliği ve demokratik kamuoyu Anayasa projesine tepki gösteriyor ve eleştiriler sertleşiyor.
Yürürlükteki 4. anayasaya göre, GERB anayasa teklifinin meclis görüşmelerine alınması için bugünkü 240 milletvekilli Sofya meclisinde 120 oya gerek var.
İktidar partisi GERB meclis grubu yönetimi, parlamento gruplarıyla ilk oy toplama ve Anayasa değişikliği davasından birlikte olma girişimlerinde artık bulundu. 25 Ağustos tarihinde ilk görüşmeler hükumet ortağı VMRO – İç Makedon Devrim Örgütü ve NFSB – Bulgaristan’ı Kurtarmak İçin Milli Cephe (hükumet ortağı partilerin) milletvekilleriyle yaptı ve bazı şartlarla olsa da, neredeyse 116 milletvekili YHM seçilmesini destekledi. GERB partisi görüşme sayfasını açmak için gerekli olan 4 oyu da sayıları 9 olan “bağımsız milletvekillerinde” aradı, fakat bağımsızlar görüşme masasına gelmediler.
Sofya parlamentosundaki muhalefet partileri.
- Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) 80 oy
- Hak ve Özgürlükler Partisi (DPS) 24 oy
- “Volya” (İrade) Partisi 9 oy
- “Ataka” partisi 6 oy
- Bağımsızlar 9 oy
Bu durumda GERB partisinin bir defa Anayasa önerisini tartışmaya açmak için 120 oya, onaylatmak için de ayrıca 160 oya ihtiyacı var.
Bunun en kolay yolunun oy satın almak olduğuna işaret edenler var. Onuru dibe vurmuş ve halkın güveni % 10 olan bir meclis var. Her gece yumurta ve çürük domates yağmuruna tutuluyor. Bu durumda milletvekillerinden demokrasi karası küstahça yeni adım beklenemez, oylarını satmazlar görüşündeyiz.
Hak ve Özgürlük Hareketi (HÖH-DPS 2017’den beri VMRO ve NFSB gibi aşırı milliyetçi, ırkçı, Müslüman, İslam ve azınlık düşmanı partilerin III. Borisov. Hükumetinden ve meclisten sökülmelerini ısrarla isterken, direnirken şimdi bu “Yeni Anayasa ve YHM” işinin iktidar partisinin ömrünü uzatmaya “Evet” demeyeceğine inanıyorum. Unutmayalım A. Doğan ve D. Peevski oligarşi ikilisinin menfaatleri Borisov iktidar grubuyla örülmüştür ve gizli işbirliği içindedirler.
“İrade” partisi Yeni Anayasa ve YHM önerilerine olumlu bakmadığını resmen açıkladı.
“Ataka” partisi de hükumetin YHM toplama önerisine olumlu bakmıyor.
BSP partisine inanalım mı?
Şimdi son söz sosyalistlerin. Top BSP partisindedir. Muhalefetin ana gücü olan ve 3. Borisov hükumetini düşürmek için değişik vesilelerle 4 defa Gensoru Veren sosyalistler, parti içi ağır bunalım geçiriyor. 12 Eylülde, direk parti içi halk oylamasıyla parti başkanı seçecek. Bu parti yönetimi 6 gruba bölünmüştür. Bu parçalanmışlığın yarısı GERB partisiyle yeni bir hükumette birleşip kaynaşmaktan yanadır.
Seçim sonuçlarına beklemeden, şimdiki BSP Başkan K. Ninova, GERB hükumetini devirme davasının en hırslı mücahididir. Ne var ki, Ninova, bu defa meclisteki 2 oylamaya katılıp Başbakan Borisov’u istifaya zorlamaya bu defa kendi başına karar alamadı. (Sofya’daki Büyükelçilerden biriyle gidip danışmam gerek beyanında bulundu, fakat bunun Rusya Büyükelçisi mi yoksa ABD Büyükelçisi mi olacağını henüz açıklamadı.)
BSP Anayasa değişikliği ve YHM davasını desteklediğinde, 2021’de Bulgaristan’da GERB – BSP ortak hükumeti kapısı açılacaktır. GERB-BSP-DPS statükosu devam edecek ve totaliter cenaze toplumu zehirlemeye devam edecektir.
Eylül başında BSP kesin kararını açıklayacaktır. Bu karar “Hayır!” olursa, GERB önerisi suya düşecek ve sokakların istifa istekleri ve eylemler devam edecektir.
***
Fakat BSP GERB önerisini desteklerse ne olacak?
YHM seçimleri 400 milletvekili için yapılacak.
Bu mebuslardan yarısı – 200’ü majoriter (çoğulcu) – /en fazla oy alan kazanır) sistemine göre, % 50’si de orantılı (пропорционална) seçim sistemine göre yapılacaktır. Bu sistem ilk önce İngiltere’de, toplumsal hayatta politik partilerin önemli rol görmeye başlamasıyla 19. Yüzyılın ortalarında uygulanmaya başlamıştır. Hedef, seçimlere daha fazla seçmenin katılmasını sağlamaktır. Milletvekilleri siyasi partiler tarafından önerilmekte, mecliste seçmenden fala siyasi partinin menfaatlerini savunmaktadır.
Bulgaristan’da 1991’den sonra olağan meclis 4. Anayasada 9 değişiklik yapmış ve halkın orantılı seçim biçiminden en fazla oy alan kazansın sistemine geçilmesi isteklerine kulak vererek, seçim bültenlerinde seçmene tercih yapma hakkı tanımıştır. Fakat HÖH-DPS gibi partiler seçmenin bu hakkını kabul etmemiş ve Türk seçmenin tercihli seçtiği milletvekillerini HÖH-DPS meclis grubundan çıkarmıştır.
2014’te Razgrad milletvekili Güney Hüsmen ile Blogoevgrad milletvekili Musa Palev, 2017 seçiminde HÖH-DPS Burgaz milletvekili meclis grubundan çıkarılmıştır. Bu da sahte lider hain-Doğan, halkın seçimde adalet istekli tepkisini böyle ezerken, aynı zamanda listeye aldığı ve kendine kölelik ve uşaklık yapacak iradesiz Bulgar’cı milletvekillerinden hiç birisinin seçilmemesinden, Türk ve Pomak seçmen tarafından kesin ve toptan reddedilince, ipi kopmuş balon gibi havada kalacağından korkuyor. HÖH-DPS partisinde köklü dönüşüm yolu bir de tercihli seçim maddesinin ve majoriter seçim sisteminin kabul edilmesinden geçiyor.
Bu seçim ortamı Türkiye’deki seçmen kardeşlerimiz için acı bir gerçektir.
BULTÜRK olarak Türkiye’nin ayrı bir seçim bölgesi, Batı Avrupa’daki Bulgaristan vatandaşlarının oy verdiği ülkeleri de ayrı bir seçim bölgesi olarak kabul edilmesini çok önceden önermişti şimdi yine öneriyor. Yeni bir örgütlenme yapıldığında Türkiye’den 600 bin, Batı ülkelerinden de 1 milyon oy gelmesi doğal sayılacaktır. Bunu Bulgar partilerine de duyurulur, çünkü onlar da azınlıkların oylarıyla pek ilgilenmiyorlar. Bulgar devleti azınlıkların oylarını hain Doğana vermiş sen istediğin gibi oyna biz buralarda yokuz diyor. Bu güne kadar Türk bölgelerinde seçilecek yerlerden Türk Milletvekili adayları göstermemekteler bu da HÖH-DPS nin yolunu açmaktır. Çok laf aptala söylenir. Evet bu yapılmazsa, Amerika’da, Almanya, İngiltere, Polonya ve daha birçok ülkede olduğu gibi oyların posta ile gönderilmesi usulü kabul edilmeli, her vatandaşın oy kullanması güvence altına alınmalı ve gerçek demokrasi yaşanmalıdır. Bu seçimler Bulgaristan’ın yok olmasını da oylayabilir, 1990 yılından sonra Bulgaristan için çalışan kaç vekil var bir bakın çevrenize.
Dış ülkelerde YHM seçiminde karma yani her 2 seçim yöntemi de kullanılamıyor. Dış ülkelerdeki seçmenlerin orantılı sistemdeki parti listelerinde isimleri sıralanmış olan adaylardan birisini tükenmezle işaretleyerek tercih etme hakkı da yoktur. Bu hakkını kullanmak için seçim günü Bulgaristan’a gelmesi ve oy verirken parti listesinde işaretlemesini yapması gerekecektir.
Bu hakları her vatandaşın kullanabilme ortamını yaratma meclisin ve hükumetin ödevidir. İşlerin kolaylaştırılması için Dış Ülkelerdeki Bulgaristan Vatandaşları için birimler kurulmalıdır. Bulgaristan dışında 3 milyon vatandaş var ve onlardan 2 milyonu seçime katılmak istiyor. Bu oylar GERB BSP ve DPS partilerinin son seçimlerde birlikte aldıkları oylardan fazladır. Bulgaristan siyasetinin mihveri yurt dışına kaymış durumdadır ve bu mutlaka dikkate alınmalıdır. Bu öneriler dikkate alınmadan Bulgaristan bunalımının aşılması yolu kapalıdır.
GER partisi yeni anayasa önerisinde seçimden sonra yeni anayasanın 3-4 ayda kabul edilmesini ve ardından 400 milletvekillinden 280 vekilin meclisten çıkarılıp serbest bırakılmasını (görevlerine son vermesini) ve mecliste ancak 120 milletvekili kalmasına yer vermiş ve kamuoyunda tartışmaya açmış bulunuyor.
Olayları yakından izliyoruz.
Siz de bizim yayınlarımızı izleyiniz.
“Covid -19” Amerikan kıta-sında Kuzey ve Güney her iki yanda da hızını kesmiş haberleri geliyor. Biz vatandaş görevimizi yerine getirelim ve maske ve fiziki mesafe istemlerine uyalım ve ellerimizi sabunla yıkamaya devam edelim. Biz Müslümanlar günde 5 vakit abdest almaktayız bu daha çok bunun dışında kalanlara duyurulur.
Paylaşalım lütfen.
Teşekküller.