Beğensek, ya da beğenmesek, istesek,ya da istemesek, her seçim öncesi, zoraki olarak başımıza birer talih kuşu gibi konacak yerel deputatların isimlerini ezberlemeye çalışırız.

Bu konuda şimdiye kadar zorlanmıyorduk, çünkü genelde hep aynı isimler dillerde ve çevremizde dolaşıyordu.
Listeler yine açıklandı. Fazla gözle görünür bir yenileme yok. Ajan liderlere göre ise – evet, yenileme varmış.
Bu nasıl oluyorsa, eski aday listesi ile bir kıyaslama yaptığımızda, yenisinde üç aynı isim tekrarlanıyor; Mestan, Ali ve Emin.
Son anketlere göre, HÖH partisinin vekil sayısı 25 civarında seyrediyor. Meclise 5-6 altı parti girerse bu sayı daha da azalacaktır, tabi ki, bunun yükselme şansı da bulunuyor.
Bir iddiaya girmek istiyorum.
Evet, beşinci sıradaki Ali de vekilliği kazanacak, hatta Nalbant’ta.
Şu an herkes listedeki ilk beş isme odaklanmış durumda, fakat bence bu yanlış düşünce ve hesap.
Neden mi?
Çünkü HÖH zihniyet ve stratejisinde her zamanki gibi eski oyun ve senaryolar devrede.
Bir hatırlatma yapalım.
Son seçimlerde ikinci sırada yer alan Aziz vekil olabilirdi, ama olamadı, çünkü parti çıkar ve menfaatleri doğrultusunda bazı değişikliklere gidildi. Aziz, eski görevine devam etti ve altıncı sıradaki Tasim parlamento sandalyesi kaptı.
Bu seçimlerde de aynı senaryo sergilenecek. Üçüncü sıradaki Ahmet ve dördüncü sıradaki Emin taktik gereği ilk sıralarda yer almaktadır. Seçim sonunda ise onların yerine beşinci sıradaki Ali ve altıncı sıradaki Nalbant deputat olacaklar.
Ana dilinden utanan yoldaş Desislava’yı şimdiden kutluyoruz.
Boğaların kırmızı renkten nefret ettiği gibi, rengarenk pazem basmasından oluşan teyzelerimizin şalvarlarını kesen..
Korçagin’e ise söyleyecek lafımız yok.
Başımıza başka bir bela da çıktı.
Bundan sonra Türkiye’de vekil olma şansını yitirenler de başımıza musalat olacaklarmış. Geçenlerde bizim buralarda gezinen, kalın enseli bir yağlı güreş pehlivanı, çoktan bunun hesabını yapıyormuş.
Tek Rumeli’nin HÖH’ten aldığı reklam paralarından galiba ona da büyükçe çıkıntı yapmışlar.
Ya da Ataka’ya para çıkan hesaptan…
Bu pişman ve sahte milliyetçi şimdilerde var gücüyle
KGB’nin emzirdiği kızıl ajanların en büyük destekçisi.
Türkiyeli dostlarımıza bir hatırlatma; Buraları Kırcaali’nin Alkaya’sından çıkmış Hüseyin pehlivanın,
cihan pehlivanları Koca Yusuf ve Kara Mustafa’ların toprağıdır.
Ankara’nın siyasi çürüklerine ve artıklarına, göçmen derneklerinin süt yutmamış şaklabanı ve oyunbozanına bizlerin asla ihtiyacı yok. Yüksel Özkan,önce gitsin, d-r Yulianov’un ismini değiştirsin.
Belki sonra Bahri Baba’nın akrabaları da utanır…
Yaşasın onda bir Türk seçim listeleri!
23 yılda ulaştığımız nokta işte budur…

Rafet Ali – kircali.eu