Satovça ilçesi, yerel halk tarafından inşa edilmiş 1 000 çeşme ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi bekliyor. Asırlık çeşme geleneğinin yaşatılması ile dünya rekorunun kırılması amaçlanmıyor, ancak çeşmelerin sayısı etkileyicidir. Rodop Dağları eteklerinde yer alan küçük ilçede çeşme yapmayan aile yok ve son yıllarda inşa edilen çeşmeler rekreasyon ve tatil mekanları haline geliyor, çünkü çeşmelerin yanında çardaklar, barbeküler ve çiçek bahçeleri var.
Birkaç yıl önce Satovça ilçesi halkı ve yerel yönetim, Guinness Rekorlar Kitabı’na aday oldukları sırada berrak doğal kaynak suyu akan çeşme sayısı 800 idi. Şimdi çeşmelerin sayısı 1000’i aştı.
Guinness Rekorlar Kitabı ekibi, yerinde araştırma, fotoğraf ve video çekimleri yaparak bu kadar çok çeşmenin olduğu başka bir yer olmadığını teyit etti. Şimdi belediyeye yaklaşık 3 bin pounda mal olacak ikinci prosedür de tamamlanmak üzeredir.
Satovça Belediye Başkanı Arben Mimenov,”Guinness Rekorlar Kitabı’na girmeyi başarırsak, Satovça’ya dünyada ilgi artacak” dedi.
Belediye Başkanı, ”Bu çeşme çokluğu ile neden gurur duymayalım? Çeşmelerin tümü, ailelerin kendi kaynaklarıyla ve emeğiyle inşa edilmiştir. Çeşmelerin yapımı için yardım kampanyaları yapılmadı, proje başvuruları yapılmadı, belediye programları hazırlanmadı” diye kaydetti.
Mimenov, ”Bir aile çeşme inşa etmek istediğinde doğal bir su kaynağı aranıyor, kimyasal su analizi yapılıyor, kaptaj yapılıyor ve her bir çeşmenin etrafına drenaj yapılıyor” diye belirtti.
Satovça ilçesinin Guinness Rekorlar Kitabı’na girme şansı olması, yerel halkı etkiledi ve son yıllarda bu rekreasyon alanlarının yapımında bir patlama oldu. Yeni çeşmelerin çevresine ayrıca çardaklar, barbekü mangal, oyun alanları, çiçek bahçeleri yapılıyor. İlçede kalan ve gurbetten tatile gelen yaşlısı da genci de çeşme yapıyor.
Bu yerlerden biri orman parkına dönüştürülmüştür. Pletena’dan aile hekimliği yapan Dr. İskren Kalyonev’in ailesi ve başka köylerin sakinleri tarafından yaptırılmıştır. Dr. Kalyonev, parkın bakımını yapmak için çok çaba ve emek sarf ediyor, ancak bu işi sevgi ile yaptığını ve ziyaretçilere sevindiğini söylüyor.
Dr. Kalyonev, “Bunların hepsi ailemin anısına yaptığım şeyler. Böylece sürekli onlara bağlı olduğumu düşünüyorum-buraya geldiğimde sanki onlarla beraberim” diye ifade etti.
Dr. Kalyonev,”Boş zamanlarımda evde kalmak yerine, meyhanelere gitmek yerine insanları rahatlatan bu yere, doğa ile baş başa kalmak için buraya geliyorum. Doğa, temiz hava, su ruhu rahatlatıyor, gerginliği gideriyor. Bazen buraya gelen hastalar, yağmur yağmadığı zaman sulama işinde yardımcı oluyorlar” diye anlattı.
Kırcaali Haber