İbrahim SOYTÜRK
Günümüzde gençlik, bir toplumun geleceğini şekillendirecek en önemli güçlerden biridir. Ancak bu potansiyeli gerçeğe dönüştürebilmek için yalnızca gençlerin çaba göstermesi yeterli değildir. Onları doğru şekilde yetiştirecek, ilim ve fikir dünyasında yol gösterici olacak örnek insanlar gereklidir. “Gelecek gençleri nasıl yetiştirirseniz, o şekilde olur” sözü, aslında bir toplumun geleceğine dair derin bir uyarıdır. Türkiye’nin en önemli ihtiyaçlarından biri, ilim ve fikir adamlığına özenen, özgüvenli, etik değerlere sahip ve topluma yön verebilecek gençler yetiştirmektir.
Gençler, Toplumun Geleceğidir
Gençlik, tıpkı tohumun toprağa ekilip filizlenmesi gibi, toplumun geleceğini şekillendirecek potansiyeli içinde barındırır. Gençlerin sahip olduğu enerji, yenilikçilik ve idealizm, toplumu ileriye taşıyacak önemli bir itici güçtür. Ancak bu potansiyelin hayata geçebilmesi için onlara doğru bir yön verilmesi gerekir. İlim ve fikir adamlığına özenen gençler yetiştirebilmek, sadece onların akademik başarılarını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda toplumsal sorumluluk bilinciyle donatılmalarını da mümkün kılar.
Gençlere yalnızca “oku, çalış” demek, bir hedefe ulaşmak için doğru bir yol gösterici olamayabilir. Çünkü gençler, içinde bulundukları çevreden, yetiştikleri aileden, örnek aldıkları liderlerden büyük ölçüde etkilenirler. Eğer onların karşısında kendilerini örnek alabilecekleri güçlü ve idealist figürler yoksa, başarıya giden yolun nasıl işlediğini göremeyebilirler. Bu noktada toplumda doğru örnekler oluşturmak, gençlerin yalnızca teorik değil, pratik anlamda da ne yapmaları gerektiğini anlamalarına yardımcı olacaktır.
Örnek İnsanlar Yetiştirmek
Türkiye’nin gençliği çok değerli ve büyük bir potansiyele sahip. Ancak bu potansiyelin gerçekleşmesi için onları örnek alabilecekleri kişiler gerekiyor. Gençler, yalnızca akademik başarıyla değil, aynı zamanda toplumsal değerlere saygılı, kendine güvenen, eleştirel düşünme yeteneği gelişmiş bireyler olarak yetiştirilmelidir. Bunun için, toplumu yönlendirebilecek fikir adamlarına, bilim insanlarına, sanatçılara ve liderlere ihtiyacımız var. Ancak bir toplumda bu örnek insanlar ne kadar fazla olursa, gençler de o kadar güçlü bir şekilde ilerler.
Her birey, yaşadığı toplumun bir yansımasıdır.
Eğer gençlerin karşısında her alanda örnek alınabilecek liderler, düşünürler ve idealist insanlar varsa, bu gençler de daha güçlü, daha bilinçli ve topluma katkı sağlayacak bireyler olarak yetişir. Ancak bu yol, sadece devletin, eğitim sisteminin ya da bazı liderlerin sorumluluğu değildir. Aileler, öğretmenler, toplumsal figürler ve her birey, bu sürecin bir parçası olmalıdır.
Geleceği Yetiştirirken Ne Kadar Yavaş İlerlersek, O Kadar Gecikiriz
Bir toplumun geleceğini inşa etmek zaman alır. Ama her geçen gün, atılacak her adım, o geleceği şekillendirir. Gençleri yalnızca “oku, çalış” şeklinde yönlendirmek, onlara bir şeyler öğretmekten çok, doğru bir bakış açısı kazandırmakla ilgilidir. O yüzden topluma örnek olacak insanlara, onlara rehberlik edecek liderlere ihtiyaç vardır. Eğer bu insanlar var olursa, gençler yalnızca öğrenmekle kalmaz, aynı zamanda doğruyu bulur, topluma faydalı bireyler olarak yetişirler.
Sonuçta, gençler sadece geleceğin değil, bugünün de şekillendiricileridir. Eğer bu gençlere yol gösterecek, onları doğru biçimde eğitecek ve topluma örnek olacak insanlara sahip olursak, Türkiye’nin geleceği çok parlak olacaktır. Yetiştirdiğimiz gençler, sadece kendi hayatlarını değil, tüm toplumun hayatını değiştirebilir. Unutmayalım ki, gelecek, gençleri nasıl yetiştirirsek öyle olur.
Geleceği gençler değil bugünün yöneticileri yön verir…