Bu ayda oruç tutmak farz ve teravih kılmak da sünnet oldu. Ramazan yanmak demektir. O ay, oruç tutanların, tevbe edenlerin günahlarını yakıyor. Bu ayda her tarafta hayır, hasenat, bolluk bereket olur. Bu ay, sabır ayıdır. Kim sabrederse, sabrının karşılığını fazlasıyla alır, Allahü teâlâ ona Cenneti nasip eder. Eğer o ay, işverenler, oruç tutanlara kolaylık gösterirse, onları da azaptan korur.
İki arkadaştan biri şehit düşer, diğeri birkaç sene sonra vefat eder. Birkaç sene sonra vefat eden, şehitten daha yüksek derecede olur. Hikmeti merak edilince, (Onun üzerinden üç ramazan geçti) cevabı verilir.
Ramazan-ı şerifte bir sayfa Kur’an-ı kerim okuyana, yüz nâfile hac sevabı verilir.
Allahü teâlâ çok şefkatli, çok merhametli, çok affedici olduğu için, namazlar arasındaki hatalarımız silinsin diye beş vakit namazı emretmiştir. Ayrıca Cuma gününü yaratarak, bu günde yapılan duaları kabul ediyor ve bir haftalık hatalarımızı, günahlarımızı siliyor. Ramazan-ı şerifte, bir ay boyunca, bu ayın şerefinden dolayı, kabirde kâfirler dâhil, kimseye azap yoktur. Ayrıca, mübarek gecelerde yapılan duaları kabul ediyor.
Ramazan-ı şerif, öyle bir ay ki, bu ümmete mahsustur. Hazret-i Ali, (Eğer Allahü teâlâ, bu ümmeti affetmek dilemeseydi, böyle bir takdiri olmasaydı, Ramazan-ı şerif ayını Müslümanlara ihsan etmezdi) buyuruyor. Ramazan ayı, en büyük nimetlerden biridir. Affın, ihsanın dopdolu olduğu bir aydır. Bir günü, bine bedeldir. Farzlara yetmiş kat sevab verilir. Nafilelere farz gibi sevab verilir. Hele içinde bir de, bin aya bedel olan Kadir gecesi vardır. Bir ayın tamamı, yani Ramazanın her günü bayramdır, çünkü her gün binlerce, yüz binlerce Müslüman affa uğruyor, Cennete gidiyor.
Bu öyle mübarek bir aydır ki, bütün yılın günahlarına kefarettir ve mutlaka temizleyicidir. Orucunu tutan mümin, bayram sonuna kadar tertemiz olur.
Allahü teâlâ, her yapılan ibadetin ecrini bildirdiği hâlde, Ramazan orucunun sevabını bildirmemiştir. Yani (Oruç tutmanın sevabı şudur) dememiştir. Sevaba muhtaç olduğumuz zaman, bize bol bol vermek üzere onun ecrini gizlemiştir.
Ramazan-ı şerifin her günü müminler için bayramdır. Bu günlerin kıymetini bilip değerlendirenin, bütün bir senesi bereketli geçer.
Orucun ve iftiraya uğramanın sevabı
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Günlerin hayırlısı Cuma, ayların hayırlısı Ramazan, amellerin hayırlısı da vaktinde kılınan namazdır.
Allahü teâlâ, Ramazan orucunu tutanların ve iftiraya uğrayanların ecirlerini hesapsız vereceğini vaat ediyor. Merhametlilerin en merhametlisi olan Allahü teâlânın, kereminin sonsuzluğuna bakın ki, mümin kullarının hesaplarını sevab günah tartısıyla ölçmenin yanında, kulun lehine olarak iki kapıyı ardına kadar açık bırakıyor. Hâlbuki sevablarla günahların yazılışlarında bile, kulun lehinde hareket edilir. Bunları tespitle görevli melekler, kulun hayırlı bir iş murat edip de yapamaması hâlinde bile, sevab yazıyor, fakat kötü bir düşünceyi ise, ancak yaptıktan sonra kayda geçirirler.
Ramazan ayı sabır ayıdır. Sabredenin gideceği yer Cennettir. Bu ay, iyi geçinmek ayıdır. Bu ayda müminlerin rızkı artar.
Ramazan-ı şerifte dört grup insan hariç, herkesin günahlarının affedileceği hadis-i şerifte bildirilmiştir. O dört grup insan şunlardır:
1- Bid’at ehli: Bid’at, İslamiyet’e ilave ve çıkarma demektir. Yani İslamiyet’in doğru yolunu bozmaktır. Bunları yapana bid’at ehli denir.
2- Ana ve babasına âsi olanlar: Tevbe istiğfar etmeli, eğer ana baba ölmüşse, onlara hayır hasenatta bulunmalı, dua etmeli. Çünkü hadis-i şerifte, (Ölü, denizde boğulmak üzere olan insan gibidir. Kendisine ana babasından, evladından, eşinden, dostundan gelecek bir dua bekler) buyuruluyor. Onun için onların hayrına, doğru din kitapları dağıtılır, hatim okunur, başka hayırlar yapılır. İmdat diyen birini gözümüzün önüne getirelim, işte o, ana, baba veya akrabamız olabilir. Bu ay onlara çok hediye gönderelim.
3- Sıla-i rahim yapmayanlar: Yani salih olan yakın akrabayı ziyaret etmeyen ve iyilikte bulunmayanlar. Bir mektupla, bir telefonla da olsa, mutlaka onları aramalı. Aksi hâlde, Ramazan-ı şerifin mağfiretinden mahrum kalabiliriz.
4- İçkiye devam edenler…
İmam-ı Rabbânî hazretleri buyuruyor ki:
Ramazanda ibadet ve iyi iş yapanlara, bütün yıl boyunca bu işleri yapmak nasip olur. Yani bir insan Ramazan-ı şerifte hangi hayırlı işlere başlarsa, Cenab-ı Hak, yıl boyunca, onu yapmak vaktini ve imkânını nasip eder. Bu aya saygısızlık edenin, günah işleyenin, bütün senesi günah işlemekle geçer. O hâlde bu ayı, tevbe edip günahları terk etmek ve hayırlı işlere başlamak için fırsat bilmelidir.