24 Ekim’de Sofya’da “Mimarlar Evi”nde Prof. Lübomir Mikov’un “Sofya’daki camiler” kitabı tanıtıldı. Etkinlik Başmüftlük tarafından 21-27 Ekim tarihleri arasında “Camiler ve imamlar haftası” kapsamında düzenlendi.

Prof. Mikov yaklaşık 40 yıldır Heterodoks İslâm, tasavvuf ve Bulgaristan’da ve Balkanlar’da Osmanlı mimarisi ve sanatı üzerinde araştırmalar yapıyor.Bu yazarın Bulgaristan camileri ile ilgili ikinci kitabıdır. Geçen yıl Prof. Mikov’un “Plovdiv’deki “Cuma camii” ve “İmaret camii” kitabı yanınlandı.Yazar, “Sofya’daki camiler” kitabı ve araştırması hakkında şunu paylaşıyor: “Bu kitabı Sofya’nın başkent ilan edilmesinin 140. Yılına atfediyorum.”

Kitapta üç alt başlıkta Sofya’daki camilerin tarihi, özellikleri ve mevcut durumları inceleniyor.Zengin fotoğraf içerikli çalışmada araştırmacı Prof. Mikov, şu anda ibadete açık  tek cami olan Banya Başı (Kadı Seyfullah Efendi) camiisinin dışında, şu anda Arkeoloji Müzesinin bulunduğu “Büyük camii”, Sofya Lozenetst’te bulunan Namazgahın ve Sofya’nın tarihinde yer alan ve yer almış daha birçok caminin tarihine ve özelliklerine değiniyor.

Sofya’yı ziyaret edenlerde büyük ilgi uyandıran şöyle bir husus da var. “Kadı Seyfullah Efendi” camisi Sofya’nın merkezinde “Hoşgörü dörtgeni olarak bilenen Ortodoks ve Katolik Hristiyanların, Müslümanların ve Musevilerin, ibadethanelerinin birbirine çok yakın olduğu bir alanda bulunuyor. Bu konuyla ilgili Prof. Mikov şunları söylüyor: “Gerçekten burası şehrimizin hoşgörü merkezi. Bu ibadethanelerin her biri kendi ayrı yaşamına, kendi özelliğine sahip. Ve böylece beraber varlığını sürdürüyorlar.”

Ses kaydını dinlemek için tıklayınız…

“Camiler Haftası” kapsamında Başmüftülük Bulgaristan genelinde farklı etkinlikler düzenliyor. Bu etkinliklerden birisi de Sofya’da düzenlenen kitap tanıtımı oldu. Yüksek İslâm Şurası Başkanı Vedat Ahmet kitap ve “Camiler ve imamlar haftası” ile ilgili şunları paylaştı:

“Başmüftülüğümüz, birkaç seneden beri “Camiler Haftası” diye bir etkinlikle camilerin toplum hayatındaki önemini gündeme getirmeye çalışıyor. Bu sene biraz adı geliştirilerek “İmamlar ve camiler haftası” olarak adlandırıldı. Bir taraftan camilere vurgu yapmak, aynı zamanda caminin merkezi olan imamlara da dikkat çekmek amaç. Bizim bu kitap çalışmamız değerli bir bilim adamı olan Prof. Lübomir Mikov’un çalışmaları da bu amaca, camileri tanıtmaya yönelik. Camiye giden Müslümanlara sahip oldukları caminin ne kadar değerli bir varlık olduğunu tanıtmak. Ve faklı dine inanan insanlara da bu eserlerin tarihin derinliklerinden geldiğini ve çok yüksek bir değer taşıdığını, tarihin bir manada hafızası olduklarını ama aynı zamanda her nakışında tarihi derinliği hissedilen bir sanat ve kültürü yansıttıklarını anlatmaya çalışıyoruz bu tür kitaplarla.”

Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü “Yayınlar” Dairesi’nde uzman olarak çalışan Cemal Hatip, kitabın editörlerinden biri ve kitapta yer alan fotoğrafların büyük bir kısmı da kendisine ait. Kitabın hazırlık süreci ve Prof. Mikov ile çalışmaları hakkında, Mikov’un konulara ne kadar ciddi ve titiz yaklaştığı hakkında bizlere şunları paylaştı:

“Prof. Lübomir Mikov ile çalışmak hem keyifli hem de çok zor aynı zamanda. Çünkü yılların tecrübesine sahip. Örneğin, kitabın içinde yer alan fotoğrafları çekerken bir kareyi dört beş kere, bazen yedi sekiz kere çekmek zorunda kaldığımız oldu. Prof. yaklaşımı şöyle “aman güneş vurmasın, estetik açıdan görünüşü güzel olsun” yönünde. Küçük hacimli bir kitaptır, bu. Ancak hazırlarken yaklaşık 500 fotoğraf çektik. Sonra bunlardan en uygun olanları seçtik. Tekste gelince, Prof. Mikov bize fazla bir şey bırakmadı, çünkü bu alanda gerçekten çok deneyimli bir kişi.”

 

 

Bulgaristan Başmüftülüğü

Reklamlar