İbrahim Soytürk
Tarih: 6 Mart 2021

Seçime giden yolda burnumuza pis kokular var. Rüşvet kokusu, oy satma kokusu, tuzak kokusu, dalavere kokusu ve daha neler neler….

Kısacası, kampanya başlayalı 2 gün oldu ama siyasi bünyedeki çatlak patlaktan çok pis kokular yayılmaya başladı.

Birinci koku, seçim işlerini perde ardından yöneten kurmayın seçmenin seçime aktif katılmasını engelleme çalışmalarının şiddetlenmesinde dikkati çekti. “Güney Afrika virüsü”, “Brezilya virüsü”, şu mutasyon bu mutasyon propagandası aldı yürüdü. Daha kampanyanın ilk gününde vaka sayısı 3-4 defa arttı. Hastanelerde ameliyatlar durduruldu. Acil vakalara bakılmıyor. Boş yatak kalmayan hastanelerde görüşmeler yasaklandı. Aşılar bitti, Yunanistan ve Fransa’dan borç aşı istendi, vermediler.

Sağlık bakanının konuşmalarından, emirlerinden, denetlemelerinden kimse bir şey anlamıyor.

Kafası politikaya çalışanlar fısıltılı yorum yapıyor.

GERB partisi Başkanı, Başbakan Boyko Borisov adamlarını seferber etmiş ve seçim olayını lehinde çözecek diyorlar. Bir defa “Covid- 19” olayı şiddetlenmeye devam ederse, anlaşılan 3. dalga yükselmeye başlamış, kısmı ek kısıtlamalar uygulandığında oy vermeye gidenlerin sayısının ancak GERB partisinden, devletten ve belediyelerden maaş alanları ve yakınlarının oy vermeye gideceği ve bu oylardan bir kısmının ultra milliyetçi VMRO- Krasimir Karakaçanov partisine – 60-70 bin oy ve 60-70 bin oy da  faşistlikle ünlü NDSV – Valeri Simyonov ve ortağı dolandırıcıların ve şerefsizlerin başı “Volya” (İrade) partisi lideri Veselin Mareşki’ye verilmesi oyununu kurmaya çalışıyorlar. Bu gizli çalışmaların içinde, Polis Amirlerinin rolü büyük, hapishaneye, kovuşa girip çıkmış, değişik yolsuzluklardan fişlenmiş ve Romen Gettolarında  “gardiyan yardımcılığı” ve “polis muhbirliği” yapan modern traşlı buğday rengi gençlerle görüşmeler sıklaşmış ve para karşılığı oyları yönlendirme çalışmaları başlamış bulunuyor. Bir oy için ilk el sıkışmada fiyatının 150 -300 leva bandında olduğunu gazeteler yazıyor.

Bu ayın 5’inde seçim kampanyasının başlamasıyla ve halk meclisinin dağılmasıyla yasalara göre, Boyko Borisov ve VMRO – NFSB ortak hükümetinin dağılması, bakanların ve başbakanın görevden çekilmesi ve seçimlerin bağımsız seçim kabinesiyle yapılması gerekiyordu. Görevde kaldılar ve anlaşılan seçim öncesi, kampanya esnasında, seçim günü ve hatta yeni hükümet kurulana kadar süreci yönetecekleri belirtiliyor.
Başbakan yardımcısı ve Savunma Bakanı, VMRO-BND lideri Karakaçanov 5 yıl sonra teslim edilecek, 8 adetten, 2 parti  “F-16” için 2.5 milyar US Doları ABD’ye havale etmesiyle Batı’nın gözüne girmiş olacak ki, seçime katılma oranının muhtemel % 6-7 olması koşullarında,  GERB partisi VMRO-NDSV ce “Volya” üçlüsüyle yeni bir hükümet kurmak ve sakat bir çoğunlukla 4 yıl daha iktidarda kalmak istiyor.  Bulgaristan’daki siyasi bunalımın bu şekilde çözülmesinin anlaşılan Amerika ve Almanya siyasi yönetimi ve Bulgaristan gizli kurmayı tarafından desteklendiği, Cumartesi öğleden önce yağmur ve kar altında toplanan ilk açık hava mitinglerinde ifade edildi.

“Pogled.info” bg yayınında Prof. İvan Angelov, “Rusya olmasaydı şu son 150 yılda Bulgaristan dağılıp yok olurdu” başlıklı yazısında şu 2 noktaya vurgu yapmış:

Bir) Son günlerde NATO’un 70. Kuruluş yıldönümünü münasebetiyle Washington’da bir kutlama yapıldı. Üye ülkelerin üyelik ödemelerinin GSMH’dan % 2 olmasına, “giderek saldırganlaşan Rusya’nın rolüyle ilgili” Atlantik Birliği’nin Karadeniz bölgesindeki rolünün arttırılmasına yönelik ek kararlar alındı. Bu kararlardan birisi, Karadeniz’in Burgaz limanı sularında bir NATO denizaltı limanı kurulmasıdır.

İki) Bu toplantıya katılan Bulgaristan eski Dış İşleri Bakanı (2001-2005) Solomon Pasi NATO-cu aktifliğini arttırdı. Bulgaristan halkının hayatının “sakin bir silahla”  garanti altına alınması için Bulgaristan topraklarına atom bombası depolanmasında ısrar etti. Pasi, “atom bombası ve nükleer füzelerin” en huzurlu silah olduğunu söyledi. Pasi, NATO’nun bir bölgesel örgütten bir küresel örgüte dönüştürülmesini önerdi. Bu adımların kararlaştırılarak resmen açıklanmasını ileri sürdü.

Seçim kampanyasının başladığı günlerde meydana gelen bu yeni gelişmelerden, Bulgaristan atom bombası depolarının Kotel (Kazan) ve Sungurlar Belediyeleri arasındaki “Novo Selo” askeri üstünde inşa edileceği öğrenildi.  Bu planın gerçekleştirilebilmesi için GERB partisi ve Başbakan Borisov yukardaki seçim tuzaklarını gerçekleştirmek için harekete geçmiş, kesenin ağızını açmış ve baskın çalışıyor.

Bu gelişmeler özellikler 2017’den beri sivil toplum örgütlerinin ve muhalefet partilerinin dikkatini çekerken, Türkiye’de bulunan soydaşlarımızın seçme ve seçilme haklarının kısıtlanmasında, 2016 yılından başlayarak ve HÖH-DPS partisinin yasaklanması için meclise öneri sunma şampiyonu Valeri Simyonov’un faşist NDSB politik partisinin düşmanca faaliyetleri herkes tarafından biliniyor. VMRO partisi ve ekibinin tüm faaliyetleri de Bulgaristan halkına ve devletine ihanettir. Şu da unutulmamalıdır. 2009 yılına kadar Türkiyedeki seçmen kardeşlerimiz oylarını 118 sandıkta kullanıyordu, sandık sayısını 35’e indiren de GERB ve B. Borisov’tur. Borisov’un bu kötülüğü asla unutulamaz! Unutmayacağız.
VMRO-NDSB kadrosu kudurmuş faşistlerin kurmak için can attığı ikinci ortak iktidar planları ortaya çıktı. Seçim oyunları bu planın halkalarıdır. Yoğun çalışırken ve normal seçim sürecini resmen başlatıp aslında seçmeni sandıktan uzak tutmak için elinden geleni ardına bırakmayanlarla yüzleşiyoruz.

2021’de kurulan “DEN” (Bulgar Halkını Birleştirme Hareketi” nin 4 Nisan’da GERB partisini destekleme kararı aldığını açıkladı. Yani Bulgaristan’ı bir atom bombası alanı haline getirme planlarına ortak oluyorlar. Bu yöndeki TV konuşmaları ve aktifliği Türk seçmenin gözünde utanç vericidir. Bulgaristan Türklerinin savaş ve saldırgan ğlanları savunan politik partilere verecek oyu yoktur. “DEN” partisi yönetiminin, Türklük bir yana, vatandaş ruhu bile olmayan ruhsuzlar tarafından yönetildiğine tanık oluyoruz. Bu gelişmelerde kişisel hesaplar,, halkımızı bir daha satma planları, birkaç para için vatanımızı yakma planları olduğunu görebiliyoruz. Biz bu işte yokuz!

Daha ikinci günden başlayarak Bulgaristan seçimlerinden pis pis kokular gelmeye, komplolar sırıtmaya, gizli hesaplar başladı. “DEN” partisi milletvekili adayı çıkarmayacakmış, öyleyse neden kurdunuz bu partiyi. Türk oylarını GERB partisine kaça sattınız? Sormak hakkımızdır. Cevap vermek de hakkınızdır.

Seçim kampanyasını yakından izliyoruz. Siz de bizi takıp ediniz.

Okuyanlara teşekkürler.