Dr.Nedim BİRİNCİ
Bulgar politika sahnesindeki figüranları değiştirip çöpe atmamız “X” ile “V” işaretlerine bağlandı derken, temel hak ve özgürlüklerimize yeni bir saldırı dalgasıyla yüz yüzeyiz. Bundan 8 ay önce sivil toplum örgütlerinin direnişleri sonucu yeni bir seçim kanunu yazılması kararlaştırılmıştı. Nihayet, Yeni Seçim Kanunu’nda 30 yeni değişiklik yapıldı, derken, taşın altından yılan çıktı. Kanun madde madde okunup onaylanması esnasında çok sert tartışmalar oldu. Kavgaların ikisi, bizim yani Bulgaristan Türklerinin doğal ve yasal haklarımızdan “seçim propagandasının Türk bölgelerinde Türkçe yapılması” ve “seçime katılanların aynı seçim bölgesinde 3 ay ikamet etmiş olması” gibi konularda sertleşti. Sert temas öncelikle şimdiki iktidar ortakları Hak ve Özgürlükler Partisi, Sosyalist Parti ve “ATAKA” Partisi arasında yaşandı. Temel demokratik haklarımızdan olan ana dilde seçim hazırlığı görme ve vatandaşın istediği yerde yaşama hakkı gibi konularında Hak ve Özgürlükler Partisi’ni öteki politik partiler desteklemedi. Hele hükümet ortağı olan Sosyalist Partinin tutumu katılıyla dikkati çekti. Parlamentodaki BSP, “Ataka” ve GERB partilerinin bu iki konudaki davranışı Türkiye Cumhuriyetindeki soydaşlarımızın AB seçimlerine katılma gibi doğal ve yasal haklarını kısıtlamaya, onları bu seçimlerinden uzak tutmaya ve 25 Mayıs 2014 günü oy kullanmalarını engellemeye yönelikti.
Seçim Kanunu değişiklikleri mecliste tartışılırken, 1990’dan beri en büyük anti-Türk ve anti-İslam gösteriler, camı taşlamaları ve faşizan hortlama Plovdiv sokak ve meydanlarında yaşandı. 1000 yıldan beri bu şehirde böylesi bir etnik ve dini kargaşa yaşanmamış, geleneksel hoşgörülü esnaf şehri olarak bilinen Plovdiv tanınmaz hale gelmiştir. Memleketteki politik havaya anti-demokratik Türk ve İslam düşmanı bulutlar çöktü.
Yeni seçim Kanunu’nda 498 madde ve 32 bent var.
Yasanın bilinmesi gereken en önemli özelliklerine işaret edelim.
Yeni yasa Avrupa Birliği Parlamentosu, Bulgaristan Halk Meclisi ve Bulgaristan yerel seçimlerini yani muhtar ve belediye başkanı seçimlerini yapılması kurallarını düzenliyor. Bu yasada bundan böyle kim ne gibi değişiklik yapılmasını isterse istesin, Bulgaristan’da AB Parlamentosu milletvekilleri seçimleri 25 Mayıs 2014 günü bu yasaya göre yapılması istendi de, Bulgaristan Türkleri ve Türkiye KKTC’de bulunan soydaşlarımız için Yeni Seçim Yasası’nda kabul edilmesi imkânsız 2 ana husus vardır.
1) 28 dilin resmi seçim dil olarak konuşulduğu Avrupa Birliği’nde parlamento seçimleri için temas, yazışma, haberleşme ve propagandanın Bulgaristan’ın Türk bölgelerinde, Türk seçmenle temaslarda ana dilimiz olan Türk dilinde yapılmasının yasaklanmış olması; Türkçe seçim propagandasına ceza öngörülmesi;
2) Bir yılda 3 ay Bulgaristan’da ya da Avrupa Birliği ülkelerinden herhangi birinde kalmamış olan Bulgaristan vatandaşlarının seçime katılma haklarının kısıtlanması.
BU İKİ KISITLAYICI MADDE ÖZ HAKLARIMIZA TERSTİR, YASAL HAKLARIMIZI BALTALADIĞI İÇİN ASLA KABUL EDİLEMEZ.
Bu yasakların bozulması için 2 açık kapı vardır:
1) Hak ve Özgürlük Hareketi Milletvekilleri grubu, diğer partilerden 12 vekilden
daha imza alarak Yeni Seçim Kanunundaki kısıtlayıcı, yasaklayıcı ve insan haklarına aykırı olan, ana dilinde seçim propagandası yapma yasağının ve oy kullanmak için 3 ay Bulgaristan’da ya da başka bir Avrupa Birliği ülkesinde kalma şartının kesin kaldırılması için BC Anayasa Mahkemesi Başkanlığı’na hemen başvurmalıdır.
Bu güne kadar yürütülen çabalarda ancak birkaç bağımsız milletvekilinden imza alınabilmiştir. Hükümet ortaklığında, her konuda Hak ve Özgürlükler Partisi’nden destek alan Sosyalist Parti, Bulgaristan Türeleri’nin en temel demokratik hakkı olan ana dilde seçim hazırlığı görme konusunda ödün vermeden inatlaşmaya devam ederken, anti-Türk cephe sertleşmektedir.
2) Yeni Seçim Kanunu’na alınan, fakat Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev’in
onaylaması için gerekli olan 14 günlük yasal süre henüz geçmediğinden HÖH Meclis Grubu hemen gerekli başvuruda bulunup ve Cumhurbaşkanı ile özel temasa geçip, ana dilde seçim propagandası yapma yasağına ve oy kullanmak için 3 ay Bulgaristan’da ya da başka bir Avrupa Birliği ülkesinde kalma şartına hemen veto koymasını talep etmelidir.
Bu isteklerimizin yerine getirilmemesi halde, Bulgaristan’da son aylarda yapılan yasa değişiklikleriyle ve en sonra kabul edilen Yeni Seçim Yasasıyla temel demokratik ve yasal haklarımızdan olan seçme ve seçilme hürriyetimiz kısıtlanmıştır. Dünya demokrasisinin kalesi Avrupa Birliği’nde en yüksek yasama organı olan Parlamento seçimlerinin seçmenin ana dilinde bilgilendirilmesi ve AB vatandaşlarının istediği yerde istediği şekilde yaşama özgürlüğü çiğnenerek yapılması, en doğal insan haklarına aykırı olduğu kadar, en yasal hakkımız olan seçme ve seçilme hakkımız açısından da anti demokratik bir uygulamadır.
Yeni Seçim Yasası ile getirilen yeni yasakların hemen bozulması için genel direniş hakkımızı kullanarak, hak arama davamızda hazırlıklarımız başlamıştır.
ANA DİLDE PROPAGANDA YAPMA GİBİ, İSTEDİĞİMİZ YERDE İSTEDİĞİMİZ KADAR KALMA HAKKIMIZ DA EN DOĞAL, EN YASAL VE EN DEMOKRATİK HAKLARIMIZDANDIR.
DEMOKRATİK HAKLARIMIZA KALKAN ELLER KIRILACAKTIR.
TÜM HAKLARIMIZI SÖKE SÖKE GERİ ALMA HAKKIMIZ KUTSALDIR.