Muazzes YURDAKUL
Bugünlü Bulgaristan siyasetini, memleket içindeki güçler dengesini, husumet odaklarını ve güçler çatışmasını doğru algılayabilmek ve isabetli politika üretebilmek için 1877–78 Osmanlı-Rusya Savaşı gerekçe ve sonuçlarını bilmek zorundayız. Yakın tarihte en çarpık anlatılmış savaşlardan biri bu savaştır. Önce bu savaşın Rus Çarlığı’nın sıcak denizlere açılmak için Osmanlı İmparatorluğuna açtığı genel saldırı savaşlarından en büyü olduğunu bilmeliyiz. Yani bu savaş Bulgar, Makedon ya da Sırpların menfaatleri, kurtarılması devlet kurması vs. için açılmamış, Rusya Çarı’nın sıcak denizlere çıkması, imparatorluk sınırlarını genişletmesi için başlatılmıştır. Bu hedeflere ancak Osmanlı topraklarının parçalanmasıyla ulaşıla bileceği esas alınmıştır. Tarihte bizim “Plevne Savaşı” dediğimiz bu harp “93 Harbi” olarak bilinir. Bu savaşı sona erdiren ilk sözleşme 3 Mart 1878’de o zaman İstanbul’un kapı önü olan San Stefano’da yani bugünkü Yeşil Köy’de imzalanmıştır. Taraflarsa Rusya Çarlığı ve Osmanlı İmparatorluğu’dur. Bu Sözleşmesinde nesne silahları susturmak ve Osmanlının Balkanlar sınırlarında değişiklikler yapmaktır. Bu vesileyle Bulgaristan 3 Mart gününü her yıl Milli Bayram olarak kutlar.
1878 Kresna – Razlog Ayaklanması ve
1903 İlinden-Preobrejen Ayaklanmasında Pomaklar.
Rusya’nın 1877’de Tuna üzerinden Osmanlıya saldırısının ve Bulgaristan’da gelişen ağır savaşın sona ermesinden hemen birkaç ay sonra Razlog ve Melnik bölgelerinde Kresna ve Razlog Ayaklanması başladı. Melnik kazasında 2 Pomak köyü, Struma ırmağının iki yakasında 8 Pomak köyü ve (eski adı Mehami olan) Razlog kasabasında 820 haneden 516’su Bulgar ve 300’ü de Pomak idi. (Günümüz Bulgaristan’ında en büyük kış kayak merkezi olan Bansko kasabasına en yakın yerleşim yeridir)
Osmanlı döneminde bu yörede Pomaklar ile Bulgarlar arasındaki münasebetlerin hoşgörülü ve iyi komşulukla nitelendiği pek söylenemez. Yakın bir yerleşim yeri olan Banya köyünde 500 haneden 100 aile Pomak olsa da, Plevne Savaşından sonra bunların sayısında azalma olurken, Pomaklar Osmanlı içlerleine ve Osmanlı sınırları dahilinde kalan Makedonya’ya göç etmiştir.
1878 Kresna – Razlog Ayaklanmasının sebepleri ve olaylar:
Bu ayaklanmanın patlamasına ana nedenler 1 Haziran 1878 tarihli Berlin Antlaşmasıyle San Stefano Bulgaristan’ının (Bu adı, Yeşil Köyde 3 Mart 1878’de Rus-Osmanlı Barış anlaşmasının imzalanmasından almıştır) 3’e bölünmüş olmasıdır. Berlin Antlaşmasından sonra Bulgaristan’ın durumu şudur:
- Başında Prens olan, Sofya ili topraklarını da kapsayan, Tuna ırmağı ile Koca Balkan arasına uzanan ve Osmanlı devletine bağımlı olan Bulgar Prensliği;
- Koca Balkan ile Rodop Dağları arasındaki bölge- Doğu Rumeli’ye bağımsızlık hakkı tanınmıştır.
- San Stefano Sözleşmesine konu olan diğer bölgeler bu arada Edirne bölgesi ve Makadonya Osmanlı İmparatorluğuna geri verilmiştir.
Bu arada Pirot ile Vranya Sırbistan’a, Dobruca Romaya’ya;
Bosna-Hersek ise Avusturya- Macaristan’a verilirken,
Romanya, Sırbistan ve Kara Dağ’a bağımsızlık kazanmıştır.
1878 Berlin Konferansı, 3 Mart 1878 San Stefano Antlaşması neticesinde oluşan durumu denetlemek ve Osmanlı topraklarının daha da paylaşılması amacıyla İngiltere ve Avusturya Macaristan’ın girişimi üzere çağrılmıştı.
Berlin Antlaşması’na göre Melnik ve Razlog da dahil, Makedonya ve Edirne bölgesi Osmanlı topraklarında kalır.
Bu gelişmeler ışığında, Rila Manastırı Episkopu da aralarında olmak üzere, birkaç çete başı Razlog Ayaklanması kararı aldı ve 8 Kasım 1878 günü 376 silahlı kişi şehri basar. Bir gün devam eden ağır çarpışmalardan sonra 9 Kasım günü Razlog düşer. 10 Kasım günü silahlı çetecilerden bir kısmı Blagoevgrat’a (Gorna Cumaya) şehrine inmiş olsa da Müslümanları rahatsız edecek hareketlerde bulunmaz. Razlog kasabası, Banya ve Belitsa yerleşim yerlerinde yollar kesilir. Banya ve Belitsa köyleri Pomakları ayaklanan Bulgar ve Makedonlara ve Şterü Voyvoda çetecileriyle çarpışır. Şteryü Voyvoda Bansko köyünden Bulgar silahlı asileriyle birlikte hareket etme konusunda anlaşır ve Banya köyünü basar. Pomaklar püskürtülür.
Razlog kasabasındaki Pomaklar takviye güç istediklerinden dolayı beklemeye geçer. Çatışmalar bir süre bekletilir. Çetecilerle temas kurulur. Razlog Kaymakam, kadı, bir binbaşı ve 2 Pomakla barış görüşmeleri heyeti oluşturulur. İlk temasta karşılarına Voytkeviş isminde bir Leh, Todor Vayvoda ve Banya köyünden iki silahlı asi çıkar. Müslüman heyet konusu Pomak nüfusla müzakere etmek ve bir sonuç almak içim 3 gün zaman ister. Ayaklanmacılar kendilerine 24 saat süre tanır. Müslüman heyet geri çekilip savunma hattı kurma hazırlıklarını hızlandırır. 13 Kasım 1878 sabahı Şterü Voyvoda 180 silahlı ayaklanmacıyla Banya köyüne saldırır. Silahlı çarpışmada geri çekilmek zorunda kalan Pomaklar Ali aga konağına, okul ve cami duvarları ardına siperlenirken, bir kısmı da Razlog kasabasına sığınır. Konak duvarlarını delmek için kiraz topluyla ateş açan çeteciler başarıya ulaşamaz. Bu arada Pomaklara destek olarak Babek çetelerinden biri gelse de, geri püskürtülür. Bansko Bulgar çetesi de Dobrinişte Pomak köyünü basıp ele geçirir. 14 Kasım sabahı alınan bir haberde Tevfik Paşa emrindeki bir askeri birlik Nikopol (Gotse Delçev) kasabasından yardım için yola çıkar. Askerler çetecilerle başa çıkar, hepsini dağıtıp nizam sağlar. Banya köyüne askerin girmesiyle Bulgar hanelerin ve çetecilerin hepsi mevzilerini terk eder. Bansko kasabasından, Gorno ve Dolno Dragilişte köylerinden Bulgarlar Gorna Cumaya kasabasına göçer. 16 Kasım akşamı Bansko dolayına konuşlanan Osmanlı askeri şehre girdiğinde mukavemet görmediği için Bulgarların evlerini yakmaz.
Starçişta köyünden olan Stoyan Voyvoda 17 kişiyle “Kresna Geçidi”ne iner.
7 Ekim günü 50–60 kişilik çete Pomakların yaşadığı Karşıyaka köyünü ateşe verir.
9 Ekim sabahı Pomakların yaşadığı Moravka köyü için etraf köylerden toplanan 1 000 başıbozuk ile Bulgar-Makedon çeteciler arasında sert çatışma olur. Bu çatışmadan sonra çeteciler Pomak nüfusun yaşadığı Breznitsa ve Slivnitsa köylerini de basar.
15–20 Ekim günleri arasında silahlı ayaklanmacılar Pomakların da yaşadığı Gorna Cumaya ile güneyde Belasitsa ve Gradeşnitsa köylerine, güney batıda Karşıyaka köyüne ve güney doğuda da Predela adlı geçide kadar uzanan sınır çizgisi (hudut hattı) boyunca geniş bir bölgeyi kontrolleri altına almayı başarır. Başlıca Pomakların yaşadığı Belasitsa ve Graderştitsa köylerinde iki daha ufak çaplı çatışmadan sonra 28 Ekim günü daha büyük çarpışmalar başladığında ayaklanmacılar hezimete uğratılır.
Yardıma gelen Osmanlı birlikleriyle Bulgar ayaklanmacılar arasındaki büyük yüzleşme “Krivi Livadi” mevkiinde olur. İlk anda konumlarını savunan ayaklanmacılar, Bansko kasabasından kötü haberlerin gelmesiyle birlikte silahlarını bırakıp kaçmaya ve aileleriyle birlikte Gorna Cumaya kasabasına yerleşmeye başlar.
Daha sonra Osmanlı merkez idaresinden gelen bir yazılı haberde ayaklanmacılara ve kaçıp öteye veriye sığınanlara ve göç edenlere eski yerlerine dönme izini verildiği duyurulur. Bansko köylüleri aftan yararlanıp evlerine dönerken, Kresna’lılar ittihatlı davranır. Ardından evlerine dönenlerden 3 yıl cezaiye vergisi alınmayacağı haberleri geldiğinde, herkes işinin başına dönse de, Osmanlı 2 sene vergiyi almaz fakat 3. sene sözünü tutmaz.
Kresna – Razlog Ayaklanması olarak geçen 1878 yılında meydana gelen olaylarla ilgili gelişmelerin özeti bundan ibarettir desek de, Rodop Dağlarındaki asi hareketleri 20 yıl sonra yeniden canlanmıştır. Bu dönemde yani Berlin Antlaşması hükümleri gereğince Edirne ve Makedonya Osmanlı devlet sınırları içinde kalmış ve günümüz Bulgar araştırmalarına baktığımızda “Bulgar halkı ulusal kurtuluş mücadelesine devam etmiştir.”
1903 İlinden-Preobrejen Ayaklanması ve Pomaklar.
Yakın tarihin içinde esas olaylardan biri de 1903’te patlak veren İlinden – Preobrajen Ayaklanmasıdır. Bu ayaklanmaya ilişkin tüm kaynaklar İstanbul’da Osmanlı Devlet Arşivindedir. Başlıca merkez idareye gönderilen telgraflara dayanarak yazılan eserlerde Çepino ve diğer bölgelerde çetelerin dolaştığı, yerli nüfusu rahatsız ettiği, soyduğu, askeri birliklerle çatışmalara girdiği vs. bildirilmiştir.
Selanik valisi Hasan Fehmi’nin Osmanlı hükümetine 3 Mayıs 1903 tarifli telgrafında şöyle denir: Sınır boyuna 60 silahlı asi üslenmiştir. Peştera kasabası tarafından gelecek 2 başka çeteyle birleşip Osmanlı topraklarına sızmayı planladıkları öğrenilmiştir.
- Ağustos 1903’te gönderilen başka bir telgraftan öğreniyoruz.
Lıjene (Velingrad) ve Çepino bölgesinden isyancıların da bir araya toplandığı bir asi güç Demirciler köyüne saldırı hazırlıyor. Bu bölgede Türk ve Bulgarlardan başka Pomaklar da yaşar. Çepino köylerinde ise Pomaklardan başka Bulgar haneler de vardır.
20 Haziran 1903’te Sultan’a ve Genel Kurmay Başkanı’na gönderilen bir mektupta ise, Batak yöresinde bulunan Avramovo köyünde köylüler siper kazmaya başlamıştır. Aynı mektupta Korova köy muhtarından 30 koşum hayvanı ve 2 kani arabası istenmiştir, haber edilir.
- Zagorovski tarafından yayınlanan ve Avusturya-Macaristan devletinin Bitolya Konsolosu olan Avgust Kral’ın Dış İşleri Bakanlığına gönderdiği bir telgrafta ise, 4 Ağustos 1903’te İlinden Ayaklanması’nın patlak vermesinden söz edilir. Bu haberde, Makedonya topraklarında bulunan Bitolya köylerinde ve şehir merkezlerinde meydana gelen kargaşalıkla ilgili bilgilere, isyancıların posta telgraf direklerini yıktığına ve bölgeye asker sevkıyatını önlemek için köprüleri uçurduğuna yer verilmiştir. Ayaklanmacılar Müslüman köylerini ve askeri karakolları hedef almıştır. Resen gibi “torbeş” Pomakların kalabalık olduğu ya da Arnavutların çoğunluk olduğu Rama ve Tsırvenets gibi köylere saldırıldığı dillenirken, Resen köyü 6 yönden birden saldırıya uğramış olsa da, tüfek sesleri gece boyu devam etse de ele geçirilememiştir. İsyancılardan bir bölük ise Prespan Gölü’ne doğru yönelmiştir. Müslümanların mukavemetini delinememiştir. Bu bölgene torbeş Pomaklar başlıca Dırmen ve Podmoçene köylerinde yaşar. Smilevo köyündeki Osmanı taburunu akşam namazı sırasında basan isyancılarla çok kanlı çarpışma olur. Bitolya Ayaklanmasının bastırılması Prizren kışlasından 250 özel eğitimli askerin ayaklanmacılarla çarpışmasıyla bastırılır.
Bitolya şehrinden o dönem gösterilen şifreli konsolos telgraflarının hepsinde gönüllü Müslümanların (başıbozukların) silahlı isyancılarla bütün çatışmalarda yer aldığı ve çok büyük fedakârlık gösterdiğine yer verilir. Osmanlı hükümetine giden haberlerde Pomak nüfusun Osmanlı askeri birliklerine ayaklanmacıların hezimete uğratılmasında çok ciddi yardım gösterdiğine işaret edilir. Kostur kazasına bağlı Jerneni köyünde meydana gelen olaylar bu özverinin boyutlarını gösterir: 23 Temmuz 1903’te Çete Başı Lazar Poptraykov yönetimindeki silahlı 400 komita köyü basmıştır. Bu baskının gerekçesi, Müslüman köylülerin Bulgar komitaların konuşlandığı ve saklandığı yerleri, hareket alanlarını ve birçoğunun kimliğini Osmanlı askeri yetkililerine bildirmesi ve yakalanmalarında yardımcı olmasıdır. İsyancı başı köylülerden silahlarını indirip teslim etmelerini istese de ansızın ateş açan Müslümanlar 2 komitacıyı öldürmüş ve 4’ünü de yaralamıştır. Çatışmada yenik düşen Müslüman köylüler çekilirken köyleri ateşe verilmiştir.
2 Ağustosu 3 Ağustosa bağlayan gece 500 komita Kiçevo köyünü basmıştır. Köylüler paniğe kapıldığını ve kaçarken köylerinin yakıldığını görmüşlerdir. Komita çetelerinden biri Yürük köyündeki Osmanlı kışlarını hedef almıştır. Kışladaki birlik “Kale” mekiğinde siper almış ve takviye askeri güç gelmesini beklemiştir. 2 saat süren çarpışmadan sonra komitacılar çekilmek zorunda kalsa da bu bölgede yaşayan Müslümanların ağır durumunda beklenen değişiklik olmamıştır.
1903 yılının Ağustos ortalarında Tsonçev komitacıları ayaklanma kararı alsalar da etkileri birkaç köyle sınırlı kalırken başarısız olmuştur. Bu ayaklanma denemesinin bastırılmasından sonra komitacılar Bulgar Prensliğine kaçmıştır. Samokov valisinin 28. 09. 1903 tarihli bildirisinden öğrenildiği üzere, komitacı ayaklanmacılar evlerine dönme çağırısına uymuştur.
Bu bildiriden 1903 Ayaklanmasında Obidim, Kremen, Baçevo, Belitsa ve Mehomi köy ve kasabasında askeri birliklerle ayaklanmacılar arasında çarpışma olduğunu öğreniyoruz. Bununla birlikte Kırklareli ve Edirne yöresinde de asilerle askeri birlikler arasında çarpışmalar olduğu ve isyancı eylemlerin bastırıldığı işitilmiştir.
Bulgaristan’da birçok semt, okul, park vs. ismini taşıyan, büyük büyük kara taşlara bu iki ayaklanma esnasında ölen komitacıların isimlerinin yazılı olduğu bilinir. Bu ayaklanmalar Berlin Konferansı’nda Makedonya bölgesinin Osmanlı devlet sınırları içinde kalmasına karşı olsa da, günümüzde özellikle Bulgaristan’da Türk ve Müslüman aşırı milliyetçi ve ırkçı güçlerin, parti ve kulüplerinin, derneklerin vs. etkinlik alanlarını belirliyor. Bu güçlerin başında kökleri 1878 ve 1903 İsyanlarına dayanan Makedonya İç Devrim Örgütü (VMRO) partisinde biçimlendi ve halen etkindir. Bugün bu parti ülkede alevlenen yabancı olan herkese karşı şiddetlenen insanlık dışı (ksenevob) “ötekileştirme” politikasının hareket motorudur. Aşırı sağ cephe ırkçı milliyetçiliğin ana gücü olan (PF) partisiyle birlik olan ve aynı cephede birleşmiş bulunan VMRO partisi mecliste 19 milletvekili ile temsil edilirken, dış destekli hükümet ortaklığı politikası dayatmaya çalışıyor ve ırkçı, insan düşmanı, ayrımcı isteklerinde ayak diremeye devam ediyor. 1903 Ayaklanmasının genel hatlarıyla bugünkü Makedonya devletinin Bitolya bölgesinde olduğu dikkate alındığında, VMRO milliyetçileri Makedon dilinin Bulgar dili, Makedon tarihinin Bulgar tarihi vs. olduğunu iddia ederek, iki halkın ulusal bütünlüğü tezini savunmaya devam ederken, İlinden Preobrejen Ayaklanmasına da sahip çıkıyorlar.
Gelecek hafta Bulgaristan’da yaşayan Pomakların 1912–23 çekilerini konu edeceğiz.
Tarih bilen akıllıdır.