Ertaş ÇAKIR

Ortadoğu, tarih boyunca jeopolitik mücadelelerin, enerji savaşlarının ve kültürel çatışmaların merkezi oldu. 20. yüzyılın başlarında çizilen suni sınırlar, bölgenin etnik, dini ve kültürel çeşitliliğini görmezden gelerek, daha çok dış güçlerin çıkarlarına hizmet etti. Bugün ise Ortadoğu’da yeni bir dönemin eşiğindeyiz ve bu kez bölgenin haritalarını yeniden çizecek gücün Türkiye olduğu açıkça görülüyor.

Mevcut Ortadoğu Haritasının Sorunları
1. Suni Sınırlar ve Bölünmüşlük:
Sykes-Picot Anlaşması’yla belirlenen sınırlar, Ortadoğu halklarının tarihsel ve kültürel bağlarını yok saydı. Bu durum, birçok etnik ve mezhepsel çatışmayı tetikledi.
2. Etnik ve Mezhepsel Çatışmalar:
Bölgedeki mevcut sınırlar, Kürtler, Araplar, Türkmenler, Şiiler, Sünniler gibi farklı grupların aynı çatı altında yaşamasını zorlaştırdı. Bu da kalıcı bir istikrarsızlık yarattı.
3. Dış Müdahaleler ve Bölünme Çabaları:
Büyük güçler, Ortadoğu’yu enerji kaynaklarını kontrol etme ve siyasi nüfuz kurma amacıyla bir müdahale sahasına çevirdi.

Türkiye’nin Yeni Harita Rolü
Türkiye, Ortadoğu’da tarihsel bağları, coğrafi konumu ve bölgesel gücü ile yeni haritaların belirlenmesinde en güçlü aktörlerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin bu süreçteki rolü birkaç temel faktöre dayanıyor:
1. Jeopolitik Güç:
Türkiye, Avrupa, Asya ve Ortadoğu’nun kesişim noktasında yer alıyor. Bu stratejik konum, enerji yollarını kontrol etme, ticareti yönlendirme ve güvenlik politikalarını belirleme açısından büyük avantaj sağlıyor.
2. Askeri ve Diplomatik Etkinlik:
Türkiye, Suriye, Libya ve Irak gibi bölgelerde aktif bir askeri ve diplomatik rol üstleniyor. Özellikle Barış Pınarı Harekâtı ve diğer sınır ötesi operasyonlar, Türkiye’nin bölgedeki haritaları yeniden şekillendirme gücünü gösteriyor.
3. Tarihi ve Kültürel Bağlar:
Osmanlı mirası, Türkiye’ye bölgede eşsiz bir nüfuz alanı sunuyor. Bölgedeki Türkmenler, Kürtler ve Araplar gibi farklı gruplarla Türkiye arasında güçlü tarihi ve kültürel bağlar var.
4. Bağımsız Dış Politika:
Türkiye, ABD ve Rusya gibi büyük güçlerle
denge politikası izleyerek, Ortadoğu’daki bağımsız liderliğini kanıtladı.

Yeni Haritaların Belirlenmesinde Türkiye’nin Öncelikleri
1. Suriye’nin Geleceği:
Suriye’nin kuzeyinde bir terör koridorunun engellenmesi, Türkiye’nin bölgedeki harita oyununda en kritik adımlarından biri. Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunurken, kendi sınır güvenliğini de garanti altına alıyor. Aynı zamanda mültecilerin dönüşü için güvenli bölgeler oluşturuyor.
2. Irak ve Kürt Meselesi:
Irak’ın kuzeyindeki PKK varlığına karşı operasyonlar, Türkiye’nin Irak’ta etkin bir güç olduğunu gösteriyor. Türkiye, bu bölgede Türkmenlerin haklarını korurken, Kürt gruplarla ilişkilerini dengede tutarak bölgesel barışa katkı sağlamayı hedefliyor.
3. Doğu Akdeniz ve Enerji Savaşları:
Türkiye, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynakları üzerindeki haklarını savunuyor ve bölgedeki sınırları yeniden tanımlamaya yönelik adımlar atıyor. Bu, sadece Ortadoğu değil, aynı zamanda küresel enerji dengeleri açısından da kritik öneme sahip.
4. Filistin ve İsrail Sorunu:
Türkiye, Filistin davasını destekleyen bir politika izliyor. Bölgedeki yeni haritaların, Filistin halkının haklarını gözeten bir şekilde çizilmesi gerektiğini savunuyor.
5. Körfez ve Kuzey Afrika Bağlantıları:
Türkiye, Katar ve Libya gibi müttefik ülkelerle güçlü ilişkiler kurarak, Ortadoğu’nun genelindeki haritaların yeniden şekillenmesinde etkin bir rol oynuyor.

Yeni Haritalar Nasıl Şekillenecek?
1. Bölgesel Güvenlik ve İşbirliği:
Türkiye, terör örgütlerine karşı etkin bir mücadeleyle sınır güvenliğini sağlarken, bölgedeki diğer ülkelerle işbirliği mekanizmaları kurmayı hedefliyor.
2. Etnik ve Mezhepsel Dengeler:
Yeni haritaların, etnik ve mezhepsel çeşitlilikleri gözeten bir şekilde çizilmesi gerekiyor. Türkiye, bu dengeyi sağlama konusunda öncü bir rol oynuyor.
3. Enerji Koridorları:
Yeni sınırlar, enerji hatlarının güvenliğini ve paylaşımını daha adil hale getirecek şekilde planlanabilir. Türkiye’nin bu konuda hem Avrupa’ya hem de Ortadoğu’ya hitap eden bir köprü olması büyük avantaj.
4. Bağımsızlık ve Egemenlik Vurgusu:
Türkiye, dış müdahalelerden uzak, bölge ülkelerinin kendi kaderlerini tayin ettiği bir sistemin kurulmasını savunuyor.

Sonuç: Türkiye’nin Ortadoğu’daki Yeni Rolü
Bugün Ortadoğu’da haritalar yeniden çiziliyorsa, bu süreçte Türkiye’nin belirleyici bir rol oynayacağı artık kaçınılmaz. Türkiye, sadece bir bölgesel güç değil, aynı zamanda yeni bir düzenin inşasında liderlik yapabilecek vizyona ve stratejiye sahip bir ülke.
Bu yeni haritalar, artık dış müdahalelerin değil, bölge halklarının ihtiyaçlarına ve tarihsel gerçekliklere uygun şekilde çizilecek. Türkiye’nin bu süreçteki liderliği, sadece bir güç meselesi değil, aynı zamanda bölgesel istikrar, barış ve işbirliği için bir umut ışığı olabilir.
Ortadoğu’nun geleceği, Türkiye’nin yazacağı yeni haritalarla şekilleniyor. Bu haritalar, geçmişin hatalarını düzeltme ve bölgeyi daha adil, daha istikrarlı bir düzene kavuşturma potansiyeline sahip.

Reklamlar