Sofya’da sinema evinde ilginç bir film girdi gösterime. Stanislava Kalçeva, ‘Ölüler yaşayanların gözlerini açıyor’ başlıklı filmini tanıttı.
Filmin galası Bulgar Çarı Samuil’in ölümünün 1000. yıl dönemi dolayısıyla düzenlendi. Film 2013 yılının son baharında çekildi esasen çekimler Sveti Ahil adasında yapıldı. Ekip Çarın izlerini sürdü. Yolculuk Çar Samuil’in öldüğü yerden başladı. Adadan, Belasitsa’dan geçti, tam Çar ordusunun büyük yenilgiye uğradığı ve askerlerinin çoğunun kör edildiği yerden geçildi, ondan sonra Trayanovi vrata geçidinden, ta Vidin şehrinde varıldı. Bazı varsayımlara göre Samuil yönetici olarak buradan yola çıkmıştır.
Bir parantez açarak hatırlatayım: 997 ile 1014 yılları arasında hüküm süren Çar Samuil’in ülkemizin bağımsızlığı için mücadele etti. Bizans belgelerine göre Bulgar ile Bizans askerleri arasındaki savaşta 14 ile 15 bin Bulgar asker esir düştü, onlar da kör edildi, her 100 askerden birine diğerlerini eve götürmesi için sağ bir göz bırakıldı.
Stanislava Kalçeva bilgi verdi: ‘Bizde bu tarihin anılması öngörülüyordu. Biz film ile sadece tarihe bir yolculuk yapmıyoruz. Ben genç insanların, ressamların bu konuya nasıl yaklaştıklarını merak ettim. Onları acaba duygulandıracak mı, diye merak ettim. Çalışma sürecinden memnunuz. Umarım film yapımında harcadığımız enerji ekrandan yansıdı. İnşallah filmi izleyen herkes bir kez daha kendi kendine sorar, biz kim, nereden geldik, nereye gidiyoruz’
Rejisör yedi genç ressam davet etmiş. Samuil Stoyanov, Ralitsa Katseva, Stefana Mitova, Ana Dobarova ve Zlatin Orlov. Bunlardan ikisi Desi ve Mladen Vrabçevi kağıttan büyük, dev kanatlar yaptılar ve üzerine değişik balkan dillerinde mesaj yazdılar. Stanislava Kalçeva, bu eserin bütün filme hız verdiğini düşünüyor ve diyor ki:
‘Artistik bir yöntem ile fikrimi izah etmek isterdim bundan dolayı kahramanlarımın ressam olmasını seçtim. Onların fırçalarından nasıl bir tarih çıkacağı çok ilgimi çekti. Onlar söz konusu Samuil dönemi için okumuşlardı. Hatta ünlü Yunan tarihçi prof. Nikolaos Mutsopulus ‘un kitabından resimler çıkarmıştı.‘
Kameraman Krasimir Andonov anlattı: ’Stanislava Milli film merkezinden projesini onayladıktan sonra beni davet etti.Biz önceden tanışmıyorduk. Fakat çok çabuk bir birime yolu bulduk, ekip oluşturduk. Henüz film ile yaşamaktayız. Şimdi daha fazla izleyici peşindeyiz. Umarım büyük ekranlara taşınır. Sadece biz değil, film izleyicileri de bu değeri hak ettiğini söylüyorlar. Konu herkesi heyecanlandırdı. Tarihimiz ile ilgili yerler, mekanlar çok heyecan verici. Yerli insanlar ile çok ilginç görüşmelerimiz oldu. Onlar kendi felsefesini paylaştı. Biz Balkanlar’da yaşayanlar hepimiz bağlıyız, bizi ayıran siyasettir.’
Krasimir Andonov Yunanistan’da Samuil’in mezarını keşfeden prof. Mutsopulos ile çok önemli görüşmeyi anlatıyor.
‘Profesör ile görüştük. Çok ünlü bir bilim adamı ve Bulgaristan’ı çok seviyor. Artık yaşlı olmasına rağmen Samuil’den söz açılınca yüzü, gözü parlıyor. Kemikler konusunda nasıl bulduğunu nasıl tarihi veriler ile bağlantı yaptığını nasıl Çarın olduklarını kanıtladığını paylaştı bizimle. Kemikleri bulduğu bazilika hakkında da bilgi verdi.’
İşte son baharın muhteşem renkleri, bir zamanlar savaşın yürütüldüğü Bulgar tarihinin seyrini değiştirmiş olayların geçtiği harika yerler ve sözle anlatamayan şeyler işte ‘Ölüler yaşayanların gözlerini açıyor’ filminde izlenebilir.
Türkçesi: Müjgan Baharova