Türkçe bedii edebiyatın neşir alanı Bulgaristan’da geleneksel olarak gazete sayfaları olmuştur. Bulgaristan’daki Türkçe gazetecilik üç dönemde; çarlık dönemi, totaliter ve post totaliter dönem olarak incelenebilir. Bulgaristan’ın 1878-ci yılı kurulmasından başlayarak 1944’cü yıla kadar olan dönemde 125 kadar gazete ve diğer süreli yayın çıkmıştır. Bu yayınların elektronik ortama aktarılması çalışmaları bildiğim kadarıyla halen devam etmektedir. Tamamlandıktan sonra gazete sayfalarında kalmış birçok değerli şairin unutulmuş eserlerini yeniden gün ışığına çıkarmak mümkün olacak.
Bulgaristan’da çarlık döneminde yayımlanmış olan gazeteler arasında en önemlilerinden biri Turan* gazetesi olmuştur. Bulgaristan Türk Gençliği Turan Cemiyetleri birliğinin organı olan Turan gazetesi 6.5.1928 – 30.6.1932 Kırcaali’de, 1.7.1932 – 30.9.1932 Vidin’de, 1.10.1932 – 10.5.1934 Varna’da çıkarılmış, sırasıyla Sofya’da Ümit, Kırcaali’de A. K. Boyaçief, Filibe’de Tefeyyüz, Şumnu’da Terakki ve Vidin’de Naçalo matbaalarında basılmıştır. Adı geçen Bulgaristan Türk gençliği Turan Cemiyetinin Bulgaristan Türklerinin kültür hayatında önemli yeri vardı. Ancak bu dernek Bulgaristanda Türklerin kurduğu ilk dernek değildir. İlk kongresini 1906 yılında Şumnu’da yapan Muallimler Cemiyeti Bulgaristan Türklerinin ilk derneği olsa gerek.
1905 Rus devriminden sonra 15.8.1905 tarihinde Rusya Türklerinin birinci kongresi düzenlenmişti. 1908 devriminden sonra İstanbul’da Türk derneği adında bir dernek kurulmuştu ve bu derneğin Türk Derneği adında bir dergisi çıkmıştır. Derginin V. sayısında derneğin Ruscuk, İzmir, Kastamonu ve Budapeşte’de şubelerinin açıldığı, Budapeşte şubesinin başkanının ünlü Türkolog ve folklorcu İgnac Kunoş olduğu belirtilir. İstanbul’daki Türk Derneği 1912’de dağılır ve üyeleri de Türk Yurdu ve sonra Türk Ocakları derneklerine katılırlar. Şubelerin sonraki faaliyetleri hakkında bir bilgi elde edemedim. 1910 yılında Budapeşte’de bir Turan Cemiyetinin kurulduğu, 1913’ten itibaren de Turan adlı bir derginin yayımlandığı bilinmektedir. Bulgaristan’da Muallimler Cemiyetinin 2. kongresinin 1907’de Rusçukta toplandığı bilinmektedir. Bu dernek 23. ve sonuncu kongresini de yine Rusçukta yapmıştır. Turan Derneğinin de ilk hazırlık toplantısı 1924 yılında Rusçukta yapıldığı gibi son kongresi de 1933 yılında yine Rusçukta yapılmıştır. Turan derneklerinin matbuat hizmeti yanında kitaplıkları da bulunuyordu.
Finlandiya’da 1931-1933 yıllarında Yeni Turan adlı bir gazete çıkmıştır. Gazetenin baş redaktörü 1918-1920 yılları arasında müstakil olmuş Azerbaycan Cumhuriyetinin parlamentosunda milletvekili olmuş Mehmet Sadık Aran idi. 1920’li ve 30’lu yıllarda Bulgaristan’da olduğu gibi M. S. Aran kendisi de hem bir şair hem de bir gazeteci idi. Yeni Turan gazetesi Türkçe ve Fince olmak üzere iki dilde yayımlanıyordu. Gazetede edebiyata geniş yer ayrılıyordu. Gazetede çoğunlukla Mehmet Sadık Aranın manzume ve mensur şiirleri yer alıyordu. Yayımlanmak için gazeteye şiir gönderenler de oluyordu. Bu şiirlerin çoğu İstanbul’dan gelirdi. Finlandiya’dan gazeteye verilen şiirlerin ise tatarca olduğu görülüyor.
Yeni Turan gazetesinin 1932 yılı 5. sayısının üçüncü sayfasında bir haber var:
“Bir Turan gazetesi daha! Bulgaristan’daki Türk gençlerinin teşebbüs ve himmeti ile bir Turan cemiyeti teşkil edilerek bu isimde bir gazete neşrine dahi başlanmıştır. Türklüğün itilasına yardım maksadı ile yapılan bu teşebbüsü tebrik, bu mefkureci Türk gençlerini hararetle alkışlarız. Gazetenin beşinci sayısındaki güzel bir şiiri de iktibas ve karilerimize takdim ediyoruz.
EMEL YOLCUSU
Onu gördüler de yalçın yollarda
Kendini sevdaya vermiş dediler.
Başı boş gezdiği – tipide, karda –
Dağlar hıçkırdığı yermiş dediler.
Koşardı bağrından sızarken kanlar,
Geçtiği yerlerde azgın volkanlar.
Uzaklardan ona durup bakanlar,
Özhakka ruhunu sermiş dediler.
Yurdunun ağlıyan toprağı taşı,
Kalbinde yer tutan candan yoldaşı..
Bu dağlardan onun eğilmez başı
Emel çiçekleri dermiş dediler.
Koştu uzun yıllar yeller dinmeden,
Koştu uzun yıllar hiç dinlenmeden,
Onu gördüler de yere inmeden,
Ta göklere kanat germiş dediler.
Ruh oldu yaşıyor o gönüllerde,
Bülbül gibi ahı kaldı güllerde,
Şimdi görünmüyor asla bir yerde,
O bu yüce sırra ermiş dediler.
Y. Oğuz.
Şiiri yazan Oğuz Peltek (Mustafa Halim Oğuz Peltek) 1910 yılında Kırcaali’nin Yaşlı (Jenda) köyünde doğmuştur. Kırcaali’de rüştiyeyi bitirmiş, Türkiye’ye göçünden sonra ise İstanbul Üniversitesi edebiyat fakültesinin felsefe bölümünden mezun olmuştur. 25 Aralık 1956’da bu dünyadan göçmüştür. Yaşamının en verimli yıllarını doğduğu Bulgaristan’da geçiren Oğuz Peltek, Kırcaali’de Turan cemiyetinin başkanlığını yapmış, son kongrelerine aktif bir şekilde katılmıştır. 1927’de Kırcaali’de, 1928’de Kızanlık’ta Yahya Hayati ve Ahmet Gültekin Arda’nın çıkardığı Yeni Başlangıç, 1928-1931’de Kırcaali’de, 1932’den sonra Vidin’de Ahmet Gültekin Arda ve Mustafa Terziköylü’nün çıkardığı Turan ve Yeni Yol, 1931’de Halim Özdemir’in Vidin’de çıkardığı İstikbal gazetelerinin, 1932’de Sofya’da Ahmet Hilmi Turgut Ses’in çıkardığı Çocuk Sevinci dergisinin muharrirliğini yapmış, 1930-1932’lerde Kırcaali’de Ahmet Gültekin Arda, Ahmet Refet Rodoplu ve Mustafa Terziköylü ile beraber Özdilek gazetesinin kurucusu olmuştur.
Ne yazık ki, şiirleri henüz kitap halinde yayımlanmamıştır.
*“Turan” Türk’ten daha geniş, bütün Ural-Altay halkları kapsayan bir anlayıştır
Dr. Atilla Jorma