Nöbettepe, yayın sürecinin kademeli bir yolculuk olacağının farkındalığıyla yola koyulan ve okuyanı da bu yolda zengin kılmayı amaçlayan bir dergi. Ve en son 4. yaz sayısıyla okuyucuya merhaba diyen derginin, son iki sayıda Balkan coğrafyası edebiyatının nabzını tutmaya devam ediyor.
Dergi, Bulgaristan Türklerinin edebiyatına odaklı olup, bugünün Bulgaristan coğrafi sınırları içinde yaratılan Türkçe edebiyat ve sanat alanlarını hedefliyor. Aynı zamanda, geçmişimizi ve sanatsal varlığımızı hatırlatma mahiyeti taşıyor. Bulgarca sayfalarda ise Bulgar edebiyatı ve sanatında bugünün güncelini yakalayan, sanatçı, araştırmacı ve şiir ustaları söz sahibi olup, eserlerini okurlarla paylaşmaktadır. Derginin okuru, şair ve yazar Ahmet Çiçek, dergi hakkında “Türk ve tüm Balkan edebiyatlarını kardeşleyen, paydaşlayan” değerinden bahsediyor.
Derginin üçüncü sayısı Ruse ve Silistra’ya uzanıyor. Silistreli şair Naim Bakoğlu iki şiirle yer alıyor. Değerli Vedat Ahmed’in Rusçuklu Dede Galib’i tanıtan yazısının geçmişimize bir saygı duruşu olduğunu fark etmemek mümkün değil. Saşo Serafimov ve Valentina Dobrinçeva da kuzeyli yazarlardan. Nöbettepe’ye ulaşan esintiler sadece kuzeyden değil, İtalya’da yaşayan Bulgar şair Rumen İvançev’in dizeleri bu sayıda yerini almış bulunuyor. Her sayıda olduğu gibi, bizden sesler olan ve ülkemiz dışında Türkçe yazan bir şairin, Kosovalı İskender Muzbeg’in dizelerine yer veriyor. Ressam ve şair Aynur Mahmudova – Kaplan, bizler için ayrı bir değer, bu sayıda ayrı ve özel bir renk katıyor.
Ve gelelim sarı sıcak ve yazın hakim olduğu, kırlangıçların bu güzel mevsimin sayfasını kapatmadan okuyucuya merhaba dediği 4. ve son sayıya. Kırlangıçlar Turhan Rasiev’in dizelerinden uçup geliyor. Hakkındaki yazıyı ise Rüstem Aziz- Karakurt hazırladı. Rasiev bu dizeleri ilkyaz için yazmış olsa da, sonbahar olarak okumak da mümkün.
Yaz sayısının kapak resimleri ressam ve heykeltıraş Behçet Danacı’nın fırçasından. Kendisiyle söyleşiyi gerçekleştiren ise Necla Selimova. Bu sayıda, bir edebiyat türü olarak söyleşinin doğallığına olan inançla yeni bir köşeye yer verilmiştir.
Gazeteci Nahide Deniz’le yapılan söyleşide, meslek hayatı ve önceledikleri hakkında bilgi edinebilirsiniz. “Bir Usta – Bir Çırak” köşesinde Ahmet Şerif Şerefli’nin genç şair İva Popova’ya el verdiğini okuyacaksınız. Hem Türkçe, hem Bulgarca öykü ve şiirler eşliğinde Evdokiya Borisova ile Balkanlar’in edebiyat bahçelerinde yolculuğa çıkarıyorlar. İbrahim Karahasan-Çınar ile Balkanlı olmanın ne demek olduğuna dair bir Hemşerimiz tiyatro sanatçısı Mesure Tahir’i ve sanatını, sevgili Aziz Nazmi Şakir-Taş’ın kaleminden tanıyıp, kaçınılmaz olarak gururlanacağız.
Son günlerde derginin etrafında tartışılan bir konu da bazı yazıların, eserlerin her iki dilde de yayımlanmasının gerekli olduğudur. Böylece, bu düşünceyi hayata geçirmek adına Türkçe sayfalardan sonra Bulgarca olan bölüme geçiş yazar Mümün Tahir’in Anamın Mevsimleri başlıklı öyküsüyle sağlanmıştır.
Nöbettepe dergisi içerik olarak, her anlamda iki dilliliğin ayrıcalığını, önemini ve öznel bir hal oluşunu vurguluyor. Derginin, tamamen okurların katkı paylarıyla hayat bulduğunu unutmayalım.
BNR