28 Ocak tarihinde Ulusal Tiyatro ve Sinema Sanatı Akademisi kuruluşunun 70. yıldönümünü kutladı. Jübile yılı boyunca bir çok etkinlik düzenlenecek. Eski öğrencilerin de davet edildiği bir konser programın doruğu olacak Üniversitelilerin katılımıyla bir tiyatro maratonu da olacak. Genç artistler yurtiçinde turneye de çıkacak.
Önce tarihe dönelim. İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle genç nüfusun üniversitelere, eğitime ilgisi artar. Tiyatro temsillerine, sanata ilgi artar. İzleyicilerin sahneden, aktörlerden beklentileri de değişir. Yeni yönetmen ve aktörlere ihtiyaç duyulur. 28 Ocak 1948 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla Devlet Tiyatro okulu kurulur. Yüksek okula Halk Tiyatrosu sahnesinde unutulmaz kahramanları canlandırmış olan ünlü aktör Krıstü Sarafov’un adı verilir.
İlkin 20 öğretim görevlisi tayin edilir. Onlar doğru konuşma , etkili konuşma, dans , sahne davranışı dersleri verilir. Bu dersler dışında, devamlı olarak sahnede ekzersiz yapmadan, artist olacak kişinin gelişmesi mümkün değil. Akademinin şimdiki rektörü Prof. D-r Stanislav Semerciev şöyle bir ayrıntıya vurgu yaptı. Çok sayıda tiyatro okulu var, çoğu ne pahasına olursa olsun öğrencileri ve üniversitelileri aktöre dönüştürmeyi hedefliyor. Ancak doğru konuşma, telaffuz etme gibi becerilere pek önem vermiyorlar. Tersi de oluyor bazen. Çok prova , çok antrenman, sonuçta az sanat, az aktörlük. Prof. Semerciev ile NATFİZ yıldönümü vesilesiyle görüştük ve okulun bugünkü akademik kadrosu ve yabancı üniversitelilerin ilgisini sorduk:
Yabancı üniversitelilerin ilgisi çok az. Bunun üç nedeni var. Birincisi onlar Bulgarcayı öğrenme mecburundadır. İkincisi – bilmem iyi mi, kötü mü ama Bulgaristan’da standartlar hala pek yüksek değil. Geçen yıl Singapur’dan 15 kişi getirdim. Onlar buraya gelmek isterdi, çünkü benim öğrencilerimin filmlerini izlemişlerdi. Geldiler, gördüler, sokaklarımızı dolaştılar, yurtları ziyaret ettiler, elimizdeki teknik araçları gördüler ve vazgeçtiler. Ve üçüncü sebep bizde lisans düzeyi dört yıllıktır. Son on yılda bir çok bölümde üç yıllık eğitime geçebileceğimizi önerdim, ancak yasa gereğince buna izin verilemediği cevabı aldım.
Akademik kadroda genç öğretim görevlilerinin sayısı az. Daha fazla olmasını istiyorum, çalışıyorum, fakat Bulgaristan’da yüksek öğretimin şimdiki mali durumunda bu imkansız. Asistanların aldığı maaş ülkede asgari maaşa yaklaşmaktadır. Bu ise bir genç insan için hiç te çekici değildir, diye paylaştı rektör.
Tiyatro akademisinde gerçekten çok yoğun çalışılıyor. Her bir rol çok emek ve zaman istiyor. Bütün bunların izleyiciler görmüyor, perde arkasında kalıyor. Ancak dolu tiyatro salonları ve son zamanda yerli sinema filmlerine gösterilen büyük ilgi aktörlerimizin ödülüdür. Prof. Semerciev’in en büyük gururu, akademide verilen eğitimin kalitesi. Bizim sanat okulumuz yurtdışında benzer okullarla rahatla boy ölçebilir.
Türkçesi: Müjgan Baharova, BNR
