Momçilgrad’da Korku Saltanatı: İlknur Kazım’in Terör Düzeni.
Momçilgrad’da işler artık eskisi gibi yürümüyor. Belediye Başkanı İlknur Kazım ve ekibi, halkın üzerinde korku ve baskı rejimi kurarak, insanları Ahmed Doğan’ın APS koalisyonuna oy vermeye zorluyor.
Bu halk düşmanı düzen, özellikle en savunmasız insanları hedef alarak acımasız bir şekilde işliyor.
Momçilgrad’da “Sıcak Öğle Yemeği” programından yararlanıyorsanız, sıhhi asistan, kişisel asistan ya da başka bir sosyal hizmet görevlisi olarak çalışıyorsanız, APS’ye oy vermek zorundasınız.
Eğer vermediğiniz takdirde, işsiz, yemeksiz ve yardımsız kalacağınız tehdidiyle karşı karşıyasınız. Bu tehditlerin kaynağı ise doğrudan Belediye Başkanı İlknur Kazım ve onun etrafındaki çıkar çevreleri.
Belediyeden Gelen Baskılar
Belediye Başkanı İlknur Kazım, Ahmed Doğan’ın derebeylerinden biri olarak, Momçilgrad’daki en savunmasız kesimlerin oylarını kontrol etmeye çalışıyor. Halkın en temel ihtiyaçlarını karşılayan sosyal hizmetler, siyasi çıkarlar için baskı aracına dönüştürülmüş durumda. Yardım almak isteyen emekliler, engelliler, dar gelirli aileler, belediyeden herhangi bir destek almak istiyorlarsa APS’ye oy vermek zorunda bırakılıyor. Bu kadarına pes…
Bu baskı sadece sosyal yardımlarla sınırlı değil. Hastanelerde, çocuk tesislerinde, sosyal merkezlerde çalışanlar da aynı baskıyla karşı karşıya. İlknur Kazım, tam anlamıyla bir derebey gibi, bu kurumları ve hizmetleri kendi siyasi çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Eğer APS’ye destek vermezseniz, işinizden olacağınız tehdidiyle karşılaşıyorsunuz.
Terör ve Manipülasyon: Bir Diktatörlük Rejimi
Belediye Başkanı İlknur Kazım’ın Momçilgrad’da kurduğu bu korku düzeni, açık bir şekilde bir diktatörlük örneği. Halkı korkutarak, tehdit ederek oy toplamaya çalışmak, demokratik değerlere tamamen aykırı. Kazım ve çevresi, Jehan İbryamov’un tutuklanmasının ardından bile halka baskı yapmaya devam ediyor. Hatta belediye yetkililerine kişisel görüşmelerde bulunarak, otobüslerle Sofya’ya gitmeye zorladılar.
Bu baskılar, Momçilgrad’da gerçek bir terör ortamı yaratıyor. 34 yıldır devam eden baskılar aynen devam ediyor.
İlknur Kazım ve çevresi, halkın iradesini hiçe sayarak, kendilerini iktidarda tutmanın yolunu baskı ve manipülasyondan geçiriyor.
Bu şehirde sosyal hizmetlerden yararlanan herkes, İlknur Kazım’ın kontrolü altına girmiş durumda. Bu düzen, en savunmasız insanları hedef alarak onları köleleştiriyor. Bu insanlar, yardımlarını kaybetme korkusuyla oy kullanmaya zorlanıyorlar.
Halkın İradesi Yeniden Yükseliyor
Ancak bu baskılar Momçilgrad halkını susturamayacak. Halk, İlknur Kazım ve APS’nin kurduğu bu acımasız düzenin farkında. Bu korku saltanatı, daha fazla sürdürülemez. Halkın iradesi, bu baskıları alt edecek güçtedir. İnsanların temel ihtiyaçlarını kullanarak, onları köleleştiren bu sistem, 27 Ekim’de sandıkta en büyük cevabı alacak.
Momçilgrad’da yaşayanlar artık gerçeği görüyor. İlknur Kazım’ın bu derebeyi düzeni, sosyal hizmetleri bir siyasi araç olarak kullanmaya çalışsa da, halk bu oyunlara boyun eğmeyecek. Halk, sosyal yardımların bir hak olduğunu, siyasi baskılara malzeme edilmeyeceğini biliyor.
Son Söz: Momçilgrad Halkı Bu Baskıyı Kabul Etmeyecek
İlknur Kazım’ın derebey zihniyeti, halkı baskı altına almak için her yolu deniyor. Yarın bu görevden gitiğinde sayın hanımefendi Bahri Ömer gibi başkanlık yaptığı şehirde gezebilecekmidir, bunlar bu geleceklerini gerçekten düşünmüyorlar mı yoksa onlara da baskı mı var. Ancak bu baskılar, Momçilgrad halkının iradesini kırmaya yetmeyecek. En savunmasız insanları tehdit etmek, onların ekmeğiyle oynamak, APS’ye hain Ahmet Doğan’a oy vermeye zorlamak ancak bir zayıflık göstergesidir. Bu korku düzeni sona erdiğinde, halk kendi iradesiyle gerçek değişimi getirecek. Sandık gerçeği gösterecektir.
27 Ekim seçimleri, Momçilgrad’da İlknur Kazım ve Ahmed Doğan’ın bu baskıcı sistemine karşı halkın zaferine sahne olacak.
Halk, haklarını geri alacak ve bu derebey düzenine son verecek.
Sonunuz geldi bu son seçimleriniz olacak.