Tercume Raziye ÇAKIR

Tarih: 15 Nisan 2018

Konu:  Suriye saldırısı konusunda Almanya parçalandı.

14 Nisan şafağında Suriye’ye saldıranlar arasında Almanya yoktu. Başbakan Angela Merkel, ZDZ TV kanalının bildirdiğine göre, müttefik güçlerin askeri saldırılarına katılmayı reddedince, Almanya siyaset ortamı parçalandı. Hür Demokrat Parti (HDP), Başbakan An. Merkel’in tavrını ve kararını eleştirdi. Askeri saldırı için inandırıcı gerekçe gösterilemediğine işaret eden HDP yetkilileri, bu saldırının yeni sığınmacı ve savaş kaçağı dalgasına neden olabileceğini vurguladılar.

Avrupa sol partiler lideri Gregor Grizi, Birleşik Amerika liderliğinde yapılan saldırılar için herhangi bir geçerli gerekçe gösterilemediğini belirtti. ZDF siyasetçiler tartışmasına katılan Grizi, hiçbir yerde hiçbir araştırma yapmadan aşar Esad ve Rusya’yı suçlu göstererek saldırıya geçilmesini desteklemek, “kimyasal silah” kullanıldığını kabul etmek anlamına gelir.

Meslekten bir avukat olan Gizi, her olayın ardında gerekçe ve çıkar olduğuna inandığını belirtirken, “Birleşik Amerika’nın saldırıya geçmesi için, Esad ve V. Putin’in Suriye’de “kimyasal silah” kullanmasına anlam veremediğini söyledi.

Alman sosyalistlerinin eski lideri, ABD’nin daha önce bir defa BMT Güvenlik Konseyine Suriye’nin “kimyasal silah ürettiğine” dair “kesin kanıt” sunduğunu, fakat hepsinin boşa çıktığını hatırlattı. Seyircileri var olduğu iddia edilen “kanıtlara” inanmamaya davet etti.

Almanya Hür Demokratik Parti Dış politika uzmanı Graf Lambdorf ise aynı tartışmada, Başbakan Angela Merkel’in askeri müdahaleye katılmaya hemen “hayır” demesine cevap olarak “müttefiklerimizin yardım ve birlikte olma çağrısına” birden bire ret cevabı vermesini eleştiri hedefi yaptı.

ZDF – yorumunda, Berlin’deki bir konuşmasında, “hükümet kararı olmadan, askeri müdahaleye katılma davetini An. Merkel’in kabul etmediğini” hatırlattı.

Bununla beraber Alman hükümeti, Suriye savaşında “kimyasal silah kullanılmasına karşı” elinden geleni yapmak amacıyla olayları yakından izlediğini duyurdu.

Öte yandan, hükümetin ortağı olan, Alman Sosyal Demokrat Partisi Meclis Dış İşleri Komitesi Başkanı Norberg Rötingen, bir demeç vererek, Almanya’ya yönelen yeni bir sığınmacı alayı belirebileceğine uyarıda bulundu. Onun belirttiğine göre, Batı Suriye’deki askeri çatışmaların daha da derinleşmesini kabul ettiğinde, yeni sığınmacı ve savaş kaçağı dalgası yükselmesini kabul ediyor demektir. Çünkü Suriye bombalandıkça, insanların vatan toprağından kaçması ve sığınacak yeni bir yer aramaları kaçınılmaz olacaktır.

***

“Kimyasal silah” meselesi tartışılmaya devam ediyor.

Birleşik Amerika  Savunma Bakanı J. Metis Suriye saldırısıyla ilgili bir demeç verdi ve şöyle dedi: “Kanıt  yok!” Saldırıları sürdürdüğümüzde “savaş kontrolden çıkabilir.”

İngiltere’deki gelişmeler çok çelişkilidir.

Başbakan Tereza Meyer, senatodaki Lortlar ile danışmadan İngiltere’yi bir savaş serüvenine sürükledi.  Birleşmiş Milletler kontrolünde “kimyasal silah kullanılıp kullanılmadığını araştırma istemeden” uçakları havalandırdı ve bomba yağdırdı. Her 2 tarafın da insanlara kıymaya öncelik tanınması ve sığınmacıların evlerine, köy ve kasabalarına dönmelerine olanak sağlanması öncelik olmalıdır.

Suriye konusunda barış ve güvenli bölge oluşturma görüşmelerine yeniden başlanmalıdır.  Suriye çatılmaları politik olarak uyumlanabilir duruma sürüklenmelidir. Görüşme masalarına oturulmalıdır. Suriye’deki emperyalist güçlerin ve terör örgütlerin silah indirip bu ülkeden çıkmaları sağlanmalıdır

***

ABD Suriye’den çekilmiyor.

Birleşik Amerika’nın BMT daimi temsilcisi Niki Heyli, “ödevler yerine getirilmeden ABD askeri birliklerini Suriye’den çekmeyecek” dedi. N. Heyli, Fox News’e verdiği demeçte ABD’nin Yakın’doğu’daki 3 hedefini şöyle sıraladı:

  1. ABD çıkarlarını zedeleyemeyecek bir düzeyde, kimyasal silah kullanılmamasının garanti altına alınması;
  2. DEAŞ üzerinde kesin zafer sağlanması;
  3. İran’ın yaptığı her şeyi gözetleme olanakları elde edilmesi;
Reklamlar