Bulgaristan Kamu Denetçisi Maya Manolova, Seçim Kanunu’nda yapılan yedi değişikliğe itiraz ederek Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.Bu hükümlerden biri Merkez Seçim Komisyonu’nun (ZİK) tüm kararlarının yargısal denetime tabii tutulması imkanının kaldırılmasına ilişkindir.
Manolova, itiraz dilekçesinde Seçim Komisyonu’nun önemli kararlarının yargısal denetime tabii tutulması imkanının kaldırılmasıyla yasa koyucunun seçme hakkının yargısal korunması önüne engel koyduğunu belirtti. Kamu Denetçisi, dilekçesinde ”Bu, gizli oylama ile genel, eşit ve doğrudan seçme hakkına ilişkin Anayasa’nın temel ilkelerinin ihlalidir ve serbest ve demokratik seçimlerin yapılmasını tehlikeye sokar”diyor.
Manolova, böylece her seçmenin, kendi vatandaş numarası ile nüfus kayıt sistemi üzerinden sorgulama yapmasını sağlayan, kanunun uyulanmasıyla ilgili olarak seçim komisyonlarının çalışmalarına dair metodolojik talimatlar vermesini sağlayan ve seçmen sandık sonuçlarının yayınlandığı ZİK’in kararlarının yargısal denetime tabii tutulamayacağını vurguluyor.
Kamu Denetçisi, elektronik oy kullanma makinelerinin programlarının manipüle edilmesinden şüphe edilmesi durumunda herhangi bir seçmenin veya siyasi gücün ZİK’in komisyonlarının çalışmalarına dair metodolojik talimatlar verilmesine ilişkin kararlarına mahkeme nezdinde itiraz edemeyeceğine dair uyarıda bulunuyor. Manolova, ZİK’in metodolojik talimatlarla Seçim Kanunu’nu kötü niyetlere uygun olarak yorumlaması ve uygulamasına izin verildiğine ve kararlarına mahkeme nezdinde itiraz edilmesine imkan verilmediğine dikkat çekiyor.
İtiraz dilekçesinde bu tür durumlarda metodolojik talimatların kötü niyetlere uygun olarak verilmesinin seçim sonuçlarına yansıyabileceği, seçim sonuçlarına ise seçimlerden sonra Anayasa Mahkemesi nezdinde itiraz edilebileceği belirtildi.
Manolova, yeni kabul edilen ZİK kararlarına Yüksek İdare Mahkemesi nezdinde değil de yerel idare mahkemeleri nezdinde itiraz edilmesine ilişkin değişikliklere de itiraz etti.
Kamu Denetçisi, “Bu kontrolü idari mahkemelere vermek, aynı olaylarda çelişkili uygulamalara yol açacak ve serbest ve demokratik seçimler üzerinde olumsuz etki yaratabilir” diyor.Bunun nedeni, bu durumda Yüksek İdare Mahkemesi, idari yargı alanında yasaların doğru ve eşit bir şekilde uygulanmasına yönelik yüksek yargı denetimini uygulamak için anayasal yetkisini kullanamayacak.
Kamu Denetçisi, seçim komisyonu kararlarının, siyasi çoğulculuk ilkesini güvence altına alan nitelikli çoğunlukla alması gerekliliğinin kaldırılmasına ilişkin değişikliğe de itiraz etti. Manolova’nın ifadesine göre, seçim komisyonunun siyasi tarafsızlığı, özgür ve demokratik seçimlerin yapılmasında siyasi çoğulculuk ilkesinin gözetileceğinin garantisidir.
Kırcaali Haber