makedon

Görevli Alptekin CEVHERLİ – 0542 836 93 31 Arayabilirsiniz

 

MAKEDONYA GEZİSİ
 24.05.2016 – Salı
15.00 Pegasus Havayolları ile Makedonya Üsküp’e yolculuk
(1saatlik uçuş) (<Makedonya’da yerel saat Türkiye’ye göre 1 saat geri>)
· 15.30 Üsküp Aleksander The Great havaalanına iniş ve araç kiralama
·15.30 Tetova (Kalkandelen) şehrine hareket
· 16.00 Tetova (Kalkandelen) (Paşa cami adıyla da bilinen Alaca Cami (12.51) ve İpek yolu üzerinde kurulmuş olan 500 yıllık Harabati Baba Tekke’sini ziyaret)
 
(Alaca Cami: Makedonya’nın Kalkandelen şehrinde, bu şehirde akan Pena Nehri yakınında yer alır. Cami, 1438yılında yapılmış, 1833 yılında Abdürrahman Paşa tarafından onartılmıştır.[1] İnce işlemeli, görüntüsüyle de ihtişamı olan bir cami örneğidir. Adı da mimari yapısındaki alacalıktan, renklilikten kaynaklanır. Caminin avlusu birbirinden güzel çiçeklerle süslenmiştir. Duvarlarla çevrelenmiş olan avluda caminin yapımını sağlayan iki kız kardeş Hurşide ve Mensure hanımların türbeleri bulunmaktadır. Alaca Cami’de genel seramik süslemelerin aksine çiçek desenleri görülür. Camideki boya düzenini kurmak için 30.000’den fazla yumurta kullanılmıştır.)
(Harabati Baba Tekkesi: Makedonya‘nın kuzeybatısında bulunan Kalkandelen şehrinde yer alır. Şehrin bir kenarında konumlanan bu dinî külliyenin içinde birçok yapı, bahçe bulunur. Duvarlarla çevrili tekke külliyesinin büyük ve gösterişli bir giriş kapısı vardır. Kapısı üzerinde kule bulunur. Tekke, 1538 yılında Sersem Ali Baba veya Server Ali Baba adlarıyla anılan Bektaşi babası tarafından kurulmuştur. 1799 yılında Kosova Valisi Recep Paşa’nın kuruculuğunda bir vakıf, tekkenin içinde oluşturulmuştur. Tekkenin kurucusu olan Server Ali Baba, Kalkandelen’e gelmeden önce Bektaşilik’te “dedebabalık” makamını kuran ve 1520’de ilk dedebaba olarak Hacıbektaş‘taki dergâhta bu posta oturan kişidir. Ayrıca, Kanuni Sultan Süleyman‘ın ilk eşi olan Mahidevran Sultan‘ın ağabeyi olması nedeniyle Osmanlı sarayı ile yakın ilişki içinde bulunmuş, Hacı Bektaş Dergâhına yerleşmeden önce devlet kademesinde mîr-i miran (beylerbeyi) rütbesine kadar yükselmiş bir devlet adamıdır. Ardından Hürrem Sultan marifetiyle azledilmiştir.  <Şu anda Sünniler ve Aleviler Tekkeyi beraber kullanmaktadır. Sünniler Selefi-Vehabi Arnavut, Aleviler Türk’tür.>)
· 17.30 Ohri şehrine hareket (120 km-1 saat 45 dakikalık süre)
· 19.30 Ohri şehrine ve otelimize varış (Alexander Hotel 4*)
– 20.00 Türk lokantasında akşam yemeği
· 20.30 Ohri Turu, alışveriş imkânı ve serbest zaman (Türk tekkesi ve cami ziyareti ya da Ohri plajı)
(Ohri ve Ohri Gölü: Oluşum bakımından Balkanlar‘daki en eski ve derin göldür. Gölün ekosisteminde sadece o yöreye özgü dünya çapında öneme sahip 200’den fazla tür vardır. Gölün önemi 1979 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası listesine dâhil edilmesi ile daha da artmış fakat göl çevresinde insanoğlunun meydana getirdiği olumsuz etmenler ve gölün su miktarının giderek azalması gölün geleceğini tehlike altında bırakmaktadır.
Gölün kenarına kurulmuş üç şehir vardır. Bunlardan ve Ohri ve Struga Makedonya içinde, Pogradec Arnavutluk‘tadır. Bu şehirlerin dışında birçok küçük balıkçı köyü de olmasına karşın, bugün tüm merkezlerde turizmden elde edilen kazanç, balıkçılık gelirlerini geride bırakmıştır. Gölün çevresindeki nüfus, 43,000’i Arnavutluk’ta, 88,000’i Makedonya’da olmak üzere 131,000 kişi civarındadır.
Göl yaklaşık olarak 2,600 km²’lik bir alanı sular ve sularının yaklaşık olarak yarısını doğu kıyılarındaki yeraltı kaynaklarından alır. Suların % 25’i yağış ve içine boşalan akarsular ile temin edilir. Suların %20’sinden fazlası 10 kilometre uzaklıkta ve gölün kendi seviyesinden 150 metre daha yüksekte bulunan Prespa Gölü‘nden gelir. Gölle aynı isimdeki Ohri şehrinde Osmanlı döneminden kalma 10 cami, 1 de tekke bulunmaktadır. Kiliselerin sayısı ise yaklaşık olarak 40’tır . Göl manzarası, bölgeye özgü evleri ve tarihî mimari eserleriyle ünlü bir turistik noktadır. Osmanlı‘dan kalma Safranbolu evlerine benzer mimari yapısına sahip evler bulunmaktadır. Şehir ve Ohri Gölü, UNESCO tarafından dünya mirası listesine dâhil edilmiştir.
Ohri, aynı zamanda Slavlar için oldukça önemli olan Kiril alfabesinin doğduğu yer olarak kabul edilir. <Bu nedenle Ohri’deki Türkler çentikler tarafından Balkan Savaşı zamanında (1912) silah zoruyla zorunlu göçe tabi tutulmuştur.>Ohri’de ayrıca antik tiyatro ve kale de mevcuttur.)
 
25.05.2016 – Çarşamba
· 07.30 – 08.30 Otelimizde Kahvaltı
· 08.30’da Şehir Turu Veya isteyenler Ohri plajı
– 11.00 Otel’de duş alma ve eşyaların araca indirilmesi
– 12.00 Türk lokantasında öğlen yemeği
· 13.00 Matka Kanyonuna hareket (100 km – 1 saatlik süre)
· Matka Kanyonu 2 saatlik gezi
(Matka Kanyonu: Üsküp‘e 17 kilometre (yarım saat) mesafede; Treska Nehri’nin üstünde doğa harikası yapay göl ve kanyonun kendisi tam bir huzur noktası. Dingin suyu, Akdeniz ikliminin nimetlerini bonkörce sunduğu şahane bir flora ile bileşmiş ve insan eli o kadar az değmiş ki, sadece başarılı bir ressamın son rötuşları gibi doğaya uygun birkaç tekne, güzel bir de restoran/otel karışımı tesis. <Bu tesiste yemekler İslâmi usule uygun değildir> Orta çağ döneminden kalma birkaç bina, kilise ve manastır var)
5000 hektara yayılmış alanda öğrendiğimize göre speleoglar açısından (mağara bilimciler) karts mağaraları çok değerli. Bilimsel değil de işin görsel boyutuyla ilgilenen bizler için de sarkıt ve dikitleri yakından görmek için her gün tekne turları düzenleniyor. Ayrıca doğa yürüyüşçüleri bu şahane ortamda kendilerini patikalara bırakıyor, dileyenler de tırmanış gerçekleştirebiliyor.)
 
· 16.00 Üsküp’e hareket (45 km – 45 dakika)
· 15.30 Üsküp’e varış ve The Stone Bridge Otel’e 5* yerleşme
(Üsküp: Kent MÖ 4000’den beri bir yerleşim bölgesidir; kent merkezine tepeden bakan Üsküp Kalesi‘nde Neolitik dönem yerleşimlerinin kalıntıları bulunmuştur. MS 1. yüzyılın başlarında yerleşim Romalılar tarafından ele geçirilmiş ve yerleşim bir ordu kampına dönüştürülmüştür. Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında doğu ve batı olarak ikiye bölünmesiyle birlikte o zamanki adıyla ‘Scupi’ İstanbul merkezli Bizans‘ın hâkimiyetinde kalmıştır. Üsküp, Orta Çağ’ın başlarında Bizans ile 972 ile 992 yılları arası kenti başkent haline getiren Bulgar Türk İmparatorluğu arasındaki çekişmelerin ortasında kalmıştır. 1282’de Sırp İmparatorluğu‘nun bir parçası olan kent 1346’da ülkenin başkenti olmuş, 1392 yılında Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş veTürkler tarafından ‘Üsküp’ olarak adlandırılmıştır. 500 yıldan uzun süre Osmanlı hâkimiyetinde kalan kent önce Rumeli Eyaleti‘ne bağlı Üsküp Sancağının merkezi olmuş, daha sonra vilayet sistemine geçilmesiyle oluşturulan Vilayeti’nin da merkezi olmuştur. 1912’de Balkan Savaşları vasıtasıyla Sırbistan Krallığı tarafından ele geçirilen kent, I. Dünya Savaşı‘ndan sonra yeni kurulan Yugoslavya Krallığı‘nın bir parçası olmuştur. II. Dünya Savaşı‘nda Mihver Devletleri safındaki Bulgaristan tarafından işgal edilmişse de 1944’te Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti‘ni meydana getiren federal devletlerden Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti‘nin başkenti olmuştur. Üsküp, II. Dünya Savaşı’ndan sonra hızlı bir gelişim gösterdiyse de 1963’te yıkıcı bir depremle oldukça zarar görmüş, 1991’de Yugoslavya’dan bağımsızlığını ilan eden Makedonya Cumhuriyeti‘nin başkenti olmuştur. Üsküp Vardar nehri yatağında kurulmuştur. Belgrad‘la Atina arasında hemen hemen ortada bulunur. Metal sanayi, kimya, kerestecilik, tekstil, dericilik ve basım endüstrilerinin merkezlerinden olan kent kültür ve spor faaliyetleriyle birlikte ticaret, taşımacılık ve bankacılık sektörlerinin gelişimiyle birlikte gelişimini hızlandırmıştır. 2002 resmi nüfus sayım sonuçlarına göre 506.926 kişilik nüfusa sahip kent son döneme ait iki gayri resmi tahminlere göre 491.000 ile 668.518 kişi arası nüfusa sahiptir.)
· 16.00 Türk Çarşısı gezisi ve Vardar Nehri kıyısında gezinti – Murat Paşa Camii (16.41 İkindi), Çarşı Camii, İsa Bey Cami (20.02 akşam), Kapan Han, Sulu Han, Kurşunlu Han, Saat Kulesi, Sultan Murat Camii (21.49 Yatsı) ardından Makedon tarafını ziyaret, Makedon Merkez Kilisesi, su ve ışık gösterisi (Kral Filip, Büyük İskender Heykeli ve diğer abideler)
· Akşam yemeği (Destan Restoran)
(Vardar Nehri: Gostivar‘a yakın bir köy olan Vrutok köyünde kaynamaktadır. Makedonya Cumhuriyeti‘nin en uzun, Yunanistan‘ın da en önemli nehirlerinden biridir. 301 kilometre Makedonya, 87 kilometre Yunanistan topraklarındadır. Vardar 174 m³/s gibi bir hızla akar. 20.535 km²’lik bir alanı kapsamaktadır. Gostivar, Üsküp, Köprülü, Gevgeli gibi şehirlerden geçmektedir. Ayrıca daÜsküp şehrini doğu ve batı olarak ikiye ayırır.)
(Taş Köprü: 15. yüzyılda inşa edilen ve şehrin sembollerinden olan köprüdür. Üsküp gezilecek yerler listemizdeki simge yapılardan olan köprünün mimarının Mimar Sinan olduğu düşünülmektedir. Taş Köprü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü, Fatih Köprüsü, Vardar Köprüsü, Dušan (Duşan) Köprüsü isimleriyle de bilinmektedir. 12 kemerli köprü, 214 metre uzunluğunda ve 6 metre genişliğindedir. Taş Köprü tarihi içerisinde birkaç kez yıkılma tehlikesi geçirmiştir. 1944 yılında Nazilerin köprüye yerleştirdiği patlayıcılar şehrin kurtuluşu ile etkisiz hale getirilmiştir. Büyük depremden sonra da yenileme çalışması ile korunmuştur. Üsküp’ün iki kıyısı arasında ulaşım sağlayan köprü günümüzde sadece yayalara açıktır.)
(Murat Paşa Cami: Üsküp gezilecek yerler listemizdeki en güzel camilerden biri olan Murat Paşa Camii aynı zamanda Balkan Yarımadası’ndaki en güzel camilerden biridir. Eski Çarşı yakınında bulunan Murat Paşa, 1463 yılında inşa edilmiştir. Osmanlı komutanı Yiğit Paşa tarafından yıkılan Aziz George Manastırı yerine inşa edilen Murat Paşa Camii, mimarisi ile en özgün Osmanlı eserlerinden biri olarak değerlendirilmektedir. Görkemli iç kısmının yanı sıra ahşap çatısı da dikkat çekicidir.)
(Kapan Han: Üsküp gezilecek yerler listemizdeki önemli Osmanlı eserlerinden biridir. 15. yüzyılda yapılan han, 1086 m². İki girişli han içerisinde 44 tane oda bulunmaktadır. Günümüzde han içerisinde bir restoran bulunmaktadır.)
(Sulu Han: İshak Bey tarafından 15. yüzyılda inşa edilen bir handır. İsmini hanın yakınlarındaki su kaynağından aldığı düşünülmektedir. 1963 yılındaki depremde büyük oranda hasar gören yapı yenilenmiştir ve günümüzde Üsküp Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi olarak kullanılmaktadır. Sulu Han’da eski resim ve haritaların görülebileceği küçük bir müze de var.)
(Kurşunlu Han: 1550 yılından kalma han Molla Muslidin Hoca tarafından yapılmıştır. Han, tarihi içerisinde bir dönem hapishane olarak kullanılmıştır. Hanın giriş kısmı depo ve hayvanların bağlandığı yer, üst kattaki odalar ise dinlenme amaçlı kullanılmıştır. 1904 yılından itibaren tekrar eski işlevine kavuşturulan yapının kurşun bölümleri I. Dünya Savaşı’nda sökülmüştür. Makedonya’da ünlü bir dizi olan “Solunski Patrdii” bu handa çekilmiştir.)
(İsa Bey Camii: 1475 yılında İsa Bey tarafından çarşıda inşa edilmiştir. Avrupa’daki tek Selçuklu mimarisindeki cami olan İsa Bey Camii’nde 2 tane kubbe bulunmaktadır. 5 avlulu camii, İsa Bey’in ölümünden sonra anısına yapılmıştır.)
(Büyük İskender Heykeli: 2011 yılında Makedonya Cumhuriyeti’nin 20. yılı için Üsküp’te dikilmiş bir anıttır. III. İskender ve Makedonyalı İskender olarak bilinen Büyük İskender’in tasvir edildiği heykel 14.5 metre uzunluğundadır. Heykelin etrafında 2.5 metre boyutunda 8 bronz aslan heykeli vardır. Bu aslanlardan dördü çeşme olarak dizayn edilmiştir ve müzik parçaları da çalmaktadır. Büyük İskender Heykeli yaklaşık olarak 7.5 milyon Euro’ya mal olmuştur.)
(Aziz Ohrid Kliment Katedrali: II. Dünya Savaşı sonlarında Hz. Meryem Katedrali’nin yakılması ardından Aziz Dimitrija Solunski talebe cevap veremediği için yapılmaya başlanmıştır. Mimar Slavko Brezovski tarafından 1970 yılında inşasına başlanan yapı, Ortodoks mimarisi ile yapılmıştır. Katedralin en görkemli kısmı kubbesinde yer alan 70 metre karelik fresktir. Makedonya Ortodoks Kilisesi’nin en büyük Ortodoks tapınağı olan Aziz Ohrid Kliment Katedrali, Aziz Kliment’in doğumunun 1150. yıldönümünde açılmıştır. Katedralin önünde yer alan çeşme İslam Birliği’nin hediyesidir.)
 
26.05.2016 – Perşembe
· 07.30-08.30 Otelimizde Kahvaltı
· Üsküp Kalesi ve Mustafa Paşa Camii ziyareti
(Mustafa Paşa Camii: Üsküp’te bulunan eski Osmanlı camilerinden biridir. Yavuz Sultan Selim ve II. Beyazid’in veziri Mustafa Paşa tarafından yaptırılması nedeniyle bu ismi almıştır. 1492 yılında yapılan caminin minare kısmı 47 metre yüksekliğindedir. Görkemli yapı uzun dönem yenileme çalışması görmese de tüm heybetiyle ayakta kalmıştır. 1963 yılında meydana gelen depremde zarar gören camide Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı tarafından 5 yıllık bir yenileme çalışması yapılmıştır ve yapı tekrar ibadete açılmıştır. Caminin yanındaki türbede Mustafa Paşa ve kızı Ummi Hatun’un kabirleri görülebilir.)
(Üsküp Kalesi: Vardar’ın kuzeyinde bulunan kale, tarihi içerisinde birkaç kez baştan inşa edilmiştir. MS 6. yüzyılda inşa edilen yapı, bir depremle yıkılmasının ardından 10. – 11. yüzyıllarda tekrar inşa edilmiştir. 1963 yılındaki depremde hasar gören kale, bu haliyle kalmıştır. Evliya Çelebi’nin ünlü “Seyahatname”sinde bu kaleden bahsedilmektedir. Kaleden Üsküp ve güzelliklerini güzel bir yerden seyretmeniz mümkündür.)
· Destan Restoran’da Öğlen yemeği
(Sultan Murat Camii: Balkanlar’daki –Türkiye dışındaki- tek Padişah camisidir- Sultan II Murat Camii,1436 tarihinde inşa edilmiştir. Orijinal haliyle kubbeli bir eser olan cami, döneminin en görkemli camilerinden biridir. Tarih boyunca üç yangın, iki büyük depreme, dört savaş geçirmesine rağmen, halen ayaktadır. Selvi boylu minaresiyle ve avlusundaki saat kulesiyle gözleri kamaştıran caminin arka cebhesinde Beyhan Sultan, sol cebhesinde de Dağistanlı Ali Paşa’nın medfun olduğu iki türbe bulunmaktadır.)
 
(Üsküp Saat Kulesi: 1900 yılında Sultan 2. Abdülhamit döneminde inşa edilmiştir. Halen çalışmaktadır. Osmanlı döneminde Üsküp’e ilk inşa edilen camilerden olan Sultan 2. Murat Camii’nin bahçesinde bulunan Saat Kulesi, Üsküp’ün en önemli simgelerinden birisidir.)
 
· Milenyum Haçına teleferikle çıkış
(Milenyum Haçı: Vodno Dağı’nda 2002 yılında yapılan dev haçtır. 66 metre yüksekliğindeki yapı şehrin birçok yerinden görülebilmektedir. Milenyum Haçı Makedonya Ortodoks Kilisesi tarafından karşılanmıştır. Hıristiyanlığın Makedonya’daki 2000. yılı anısına yapılan haç, şehrin sembollerinden biri haline gelmiştir. Mimari ve dini anlamının yanı sıra konumu nedeniyle tırmanma, bisiklet yarışı gibi birçok spor aktivitesinin varış noktası olarak kullanılmaktadır. 2011 yılında yapılan ve 20 dakikalık bir seyahat ile buraya ulaşmamızı sağlayan teleferiği kullanacağız.)
 
– Makedon tarafını ziyaret, Rahibe Teresa’nın doğduğu ev ve Makedon çarşısında gezi.
 
27.05.2016 – Cuma
· 07.30-08.30 Otelimizde Kahvaltı
– Otel’den çıkış işlemleri
· Büyük İskender Havaalanı’na hareket (09.00)
· Türkiye’ye hareket (10.55)
– Türkiye’ye varış (13.05)
 
 
4 gün – 3 gece sürecek olan kısa Makedonya gezisi her şey dâhil (Uçak, Konaklama, Ulaşım, Yemek <kahvaltı+öğlen yemeği+akşam yemeği>, İçecekler <çay+ kahve>, Rehberlik) dâhil sadece 1300 TL’dir.
 
·        Orada harcayacağınız tek para; sevdiklerinize alacağınız hediyeler içindir…
 
Not:
·        Pegasus Uçak Şirketi’nin yapacağı tarih ve saat değişikliklerinden hiçbir şekilde sorumluluk kabul edilmez.
·        Alkollü içecekler fiyata dahil değildir.
Reklamlar