Kubrat şehrinde “Hristo Botev” orta okulu Ulusal Çocuklar Ağı nezdinde “Topluluk içinde okul” adlı proje üzerinde çalışıyor. Öğrenci, öğretmen, ebeveyn ve yerleşim yerindeki toplulukların diğer bireyler aradaki bağları kurmayı amaçlayan ve okulu bu bağların merkezi haline getirmeyi amaçlayan proje, Ruse “Ekvilibrium” Sivil Toplum Kuruluşu tarafından destekleniyor.
Ulusal Çocuklar Ağı Bulgaristan okullarında iyi uygulama ve deneyimleri paylaşan bir birliktir. Öğrenci ebeveynlerinin rolünü STK’ların yardımıyla arttırmak ve yerli halkın okullarla ve eğitim süreciyle daha yakın irtibatlarını oluşturmak da birliğin amaçları arasında. Proje 2016 yılında aralarında Kubrat “Hristo Botev” orta okulu da olmak üzere, 19 okulun temsilcilerine tanıtıcı bilgi semineriyle başladı. Projenin ikinci kısmı bağlamında 14- 16 Haziran arasında Tryavna kasabasında Ulusal Çocuklar Ağı’nın 2. yıllık toplantısı düzenlendi.
Kubrat okulunun 2017’den günümüze kadar bu proje dahilinde birçok faaliyeti oldu. Nurşen Halilova onları şöyle özetledi:
“2017 yılının Mart ayında “Ebeveyn Atölyesi” adı altında bir program yaptık. “Annem benim kadar biliyor mu? Çocuğumu iyi tanıyor muyum? sorularıyla eğlenceli oyun ve yarışmalar yapıldı.
2017 yılının Nisan ayında “Neşeli atölye” adlı programımızda Paskalya yumurtaları ve süsleme sanatını öğrenci ve evebeynlerin katılımıyla düzenledik.
Aynı yıl Mayıs ayında “Pozitif ebeveyncilik- gölgeler tiyatrosu” adı altında anne, babalara eğitim semineri hazırladık.
Temmuz ayında ise Kubrat Hastanesinde Çocuk Bölümü için hayırsever bir konser düzenledik. Konserden toplanan bağışlarla hastanenin çocuk bölümüne bazı teçhizat ve ihtiyaçları alındı. Okuldan öğrenciler her ay hastanede yatan hasta çocukları ziyaret etmeye başladı.
2017/2018 ders yılında Spor, İngilizce, Çevre, Matematik, Sanat çalışmaları, Genç çevreciler gibi dallarda etüt çalışmalarımız oldu”.
Proje sadece kağıtta kalmıyor. Gerçekten okulun çevredeki topluluk tarafından da daha iyi anlaşılması ve irtibatların kurulmasına ön ayak oluyor. Nurşen Halilova proje sayesinde daha iyi diyaloğun tesis edildiği bazı örnekleri de sıraladı:
“ 7’nci sınıf öğrencileri “Annem benim kadar biliyor mu” başlıklı bir Ebeveyn Atölyesi düzenledi. Öğrenciler anne, babalarını bilgi yarışına davet etti. Çocuklarının okudukları dersleri acaba onlar biliyor mu? Sınıf öğretmeni yedinci sınıf için ders sorularını yöneltiyor, çocuklar ve ailelerden oluşan takımlar hızlı cevap vermeye çalışıyordu. Bilgi yarışması 1:1 eşit bitti. Ardından sınıf öğretmenin verdiği bir tema üzerinde çocuk ve ailelerin oyun hamurundan eserler yapmaları istendi. “Benim eserimi tanı” adlı oyunda, aile ve öğrenciler bir birinin oyun hamuru eserlerini tanımalıydı. Çocukların anneleri ise çay bardakları üzerine çizilmiş soyut resimlerde kendi çocuklarını tanımalıydı. İlginçtir- bütün anneler evladını tanıdı. Çocuk ve ailelerin katıldığı bu gün okulda neşeli ve çok eğlenceli bir bayrama dönüştü”.
Nurşen Halilova bazı ortak programlarda beraber yemek yaptıklarını, çocukları daha sık olarak okul ortamında ebeveynlerle ortak projelere imza attıklarını anlattı.
“8 A sınıfı öğrencileri “Çocuğumu iyi tanıyor muyum” sorusuyla ebeveynlerini zor bir testten geçirdi. Öğrencilerin sınıf öğretmenine önceden anlattıkları olaylar, çocukluk anıları, farklı hikayeleri öğretmen anne, babalara anlattı. Bu hikayelerde her ebeveyn kendi çocuğunu tanımalıydı, bu hikayenin kime ait olduğunu bilmeliydiler. Bütün çocuklar anlatımlarda kendi çocuğuna özel olan anı ve özellikleri bildi. Öğretmen bununla da yetinmeyip, her annenin kendi çocuğunu anlatmasını istedi. Bazen gurur, bazen duygu derken, birçok anne göz yaşını tutamadı. Gözyaşı ve kahkaha arasında eşsiz bir gün paylaşım içinde geçti”.
Topluluk içinde okulun rolünü pekiştirmek, diyalog ve ortak projeleri geliştirmekle okulların yüksek standart ve yüksek kalite yakalaması amaçlanıyor.
Burada ömür boyu eğitim, gençleri ebeveynleri yolundan yürümeye değil, büyüklerin deneyiminden yararlanarak kendi eğitim ve hayat yolunda ilerlemeyi öğretmek ilkesi belirgin. Bu değişimde öğretmenler öğrencilerin ilgisini, merakını, sorularını teşvik ediyor, çocukların imkanlarını keşfederek, onları bir olumlu araç olarak kullanıyor. Okulun etkin lideri müdürlerdir. Müdürler değerlerin ve amaçların topluluklar arasında paylaşılmasına da ön ayak oluyorlar.
Çeviri: Sevda Dükkancı