Bundan 43 yıl önce, yani 28 Mart 1973 yılında Bulgar Kominist Partisi ve Devlet Güvenlik Dairesi, zırhlı araç, tank, silah  ve milis eşliğinde Nevrakop ilçesinin Korniçe köyünü kuşatıp Pomak halkınına soykırım politikası uygulamaya girişir. Bu vesileyle düzenlenen Korniçe köyü meydanında anna töreni düzenlendi. Burada, bundan önce Sofya’daki Kominist Rejimi Kurbanları Anıtı ve Skravena Toplama kampında saygı duruşunda bulunan Balkan Rumeli Konfederasyonu Başkanı  Zürfettin HACIOĞLU ve Komünist rejimi maduru Petar BOYADJİEV hazır bulundular ve Korniçe Muhtarı Ramadan BALK, Bulgaristan Helsinki Komitesi Başkanı Ramadan KEHAYOV, Tarih Proesörü Evelina KELBELÇEVA, Bulgaristan Emekli Subayları Birliği temsilcisi Yarbay DANOV, Dünyadaki Bulgaristan vatandaşları Komünist Karşıtı Platformu üyesi İsmail ERDEM kürsüye çıkıp birer konuşma yaptılar. Konuşmacılar, geçmişin unutulmaması, devlet kademelerinin yosun tutmuş kominist oluşumlardan tamamiyle temizlenmesi ve saf  bir  demokratik toplumun kurulması üzerinde durdular. Korniçe imamı eiliğinde şehitlerin anısına dualar okundu. 10 Nisan’da kuruluş toplantısı düzenlenecek olan DOST Partisi liderlerinden biri olan Hüseyi HAFIZOV burada hazır bulundu. Son zamanda Rus yanlısı  rota izleyen HÖH’den üst düzey temsilcilerinin törenlere katılmalarına izin verilmedi. Korniçe’deki törenlere akın eden Müslüman ve Hıristiyan dinine bağlı halk bir kez daha birlik ve beraberlik sergileyerek, komünizmi ve baskıları lanetlediler.

Bundan 43 yıl önce çıkan olaylarda, komünist rejimin devlet terörü politikasına karşı Korniçe sakinleri göğüs gerip, kahramanca direniş sergilier. Burada 3 ay boyunca Korniçe Özerk Cumhuriyeti kuruldu. BKP ve diktatör JİVKOV büyük bir paniğe kapıldı. Ancak 3. ayın sonunda, bölgeye gönderilen milisler, erkek, çocuk ve kadın arasında hiç bir ayırım yapmayksızın tümünü kana boğmak amacıyla bölgede bulunan bir uçüruma doğru soykırım uygulamak için sürüklediler. Sovyet imalatı Kalaşnikov marka sialhla 2500 milisten oluşan grup ile elinde hiç bir silah bulundurmayan yerli sivil halk arasında çıkan çatışmalarda Hüseyin KARAHALİL, Muharrem BAĞIRAN, Salih HAMİTHÜSEYİN, Tevfik HACI ve İsmail ATEMİN şehit düşer. Devletin uyguladığı kırmızı teröre karşı en fazla direnen 11 kişi mahkemeleri bile görülmeden doğrudan doğruya siyasi tutuklular için özel düzenlenmiş cezaevlerini tıkılır. onlarcası işkenceden geçirilir ve yüzlerce aile Bulgaristan’ın diğer bölgelerine sürgüne gönderilir. /Kaynak-TürkuazBG/

Reklamlar