Kamuoyunda kapsamlı bir şekilde tartışılmasından sonra 2018 yılında yeni bir 10. sınıf Tarih ve Medeniyet dersi müfredatı kabul edildi ve bu müfredatta ilk kez 1944-1989 döneminin ayrı bir bölümde okutulması öngörülüyordu.
Şimdi bu ders kitapları baskıya hazır ve Eğitim ve Bilim Bakanı Krasimir Vılçev tarafından onaylandığı takdirde gerekli tirajda bastırılacak.
Fakat komünist rejim bu ders kitaplarda nasıl tanıtılmıştır?
Desebg.com sitesi ve sitenin kurucusu olan gazeteci Hristo Hristov, bu ders kitaplarında komünist rejimin yanıltıcı, manipülatif ve kasıtlı bir şekilde tanıtıldığını saptadı. Değerlendirme ve seçmek için okullara dağıtılan bazı yeni ders kitaplarının içeriği hakkında endişelenen ülkenin değişik yerlerinden öğretmenler kendisine başvurdu.
Gizli istihbarat servisi DS’nin ayrıntılı olarak anlatılmaması
Hristov’un ifadesine göre, tüm yayınevlerine ait ders kitaplarında eksik olan şey, 1944 – 1989 döneminde totaliter devlette bir baskı aracı olarak eski gizli istihbarat servisi Devlet Güvenliği’nin (DS) rolünün ve faaliyetlerinin açık ve ayrıntılı bir şekilde anlatılmamasıdır.
Servisin doğrudan parti yönetimine bağlı olduğu ve 1974 yılından sonra Bulgar Komünist Partisi Genel Sekreteri Todor Jivkov’a da bağlı olduğu belirtilmemiştir. Bunun yerine ders kitaplarının bir kısmında Jivkov yönetimi sırasında toplum üzerindeki baskıların azaldığı yazılmıştır.
DS’nin ideolojik, kadro, operasyonel ve teknik açıdan Sovyetler Birliği’nin istihbarat ve gizli servisi KGB’ye itaatine de değinilmemiştir.
Hristov, bazı yayınevlerinin yeni müfredata göre kullanılması gereken “baskı aracı” kavramını sözlük şeklinde 2-3 cümle ile yansıtarak, numara yapmaya çalışmıştır.
Gizli tutulan ülke iflaslarına yer verilmemesi
Desebg.com sitesinin tespit ettiği başka çarpıcı bir eksiklik de Jivkov yönetimindeki BKP döneminde 1960, 1976-1977 ve 1987 yıllarında olmak üzere devletin üç kez iflas etmesinin yansıtılmamasıdır. Ülke iflaslarına sadece 5 yayınevinden birisinin ders kitaplarında değinilmiştir.
Gazeteci Hristov,”Ülke iflasları göz önünde bulundurulmadan bu dönemde ekonomi ile ilgili diğer her şey tamamen anlamsızlaşıyor” dedi.
Bununla birlikte öğrenciler bazı ders kitaplarında, “Todor Jivkov, halkın refahı için çalıştığını okuyabilirler” cümlesini okuyabilirler.
Belene Toplama Kampı
Ders kitaplarının hiçbirinde Belene Toplama Kampı’nın varlığı tam olarak bildirilmemiştir, ayrıca bunun BKP’nin muhaliflerinin tutulduğu en büyük ve en uzun süreli toplama kampı olduğu belirtilmemiştir.
Bazı ders kitaplarında 1949 yılında açılan kampın 1953 yılında, başka ders kitaplarında ise 1956 yılında tekrar açıldığı ve 1962 yılında kapatıldığı yazıyor.
Fakat toplama kampının tekrar 1985 yılında açıldığı ve Bulgarlaştırma sürecine karşı çıktıkları için yargılanmadan ve hüküm giymeden 500’den fazla Türkün burada tutulduğu hiçbir yerde belirtilmemiştir.
Gazeteci, bu döneme ilişkin ders kitaplarında daha birçok eksik veya yanıltıcı bilgi verildiğini saptadı. Örneğin, BKP’nin biriktirdiği devlet borçlarına değinilmemiş, 9 Eylül 1944 tarihinden sonra komünist rejim kurbanlarının sayısı verilmemiş, komünist rejim döneminde hayat kalitesi abartılmış bir şekilde yansıtılmıştır, Bulgar Ortodoks Kilisesi’ne uygulanan baskılar doğru yansıtılmamıştır. Özellikle sözüm ona “Soya Dönüş” süreci yanıltıcı şekilde tanıtılmıştır.
Sivil toplum kuruluşları ve toplumun ileri gelenlerinden tepki
Ülke çapında çeşitli sivil toplum kuruluşları ve toplumun ileri gelenleri de komünist rejimin tarih kitaplarında yanıltıcı şekilde tanıtılmasına tepkisiz kalmadı.
Hafıza Komünist Rejim Mağdurları Birliği, Eğitim Bakanı’na yönelik bir bildiri yayımladı. Bildiride yeni tarih ders kitaplarının sadece eksikliklerle değil, aynı zamanda ders kitabı yazarlarının gerçekleri göz ardı ettiği tarihi gerçekler hakkında yalan yanlış bilgilerle dolu olduğu belirtilmektedir.
Üç yıldır eski toplama kampı ve yapılan ziyaretlerle ilgilenen Belene Adası Vakfı, Bulgaristan Komünist Partisi’nin totaliter yönetiminin dönemi hakkında gerçeklerin yanılcı, çarpıtılmış bir şekilde yansıtılmasına ve gizlenmesine sert bir tepki gösterdi.
Bulgaristan’ın Avrupalı Geleceği İçin Vatandaşlar (GERB) partisinin eski Genel Başkan Yardımcısı Tsvetan Tsvetanov bile Facebbok hesabında yaptığı açıklamada Eğitim Bakanı ve GERB Meclis Grubu’nun komünist rejim hakkındaki gerçeği değiştirmeye yönelik skandal girişime izin vermeyeceklerini umduğunu ifade etti.
Desebg.com sitesine röportaj veren Eğitim ve Bilim Bakanı Krasimir Vılçev, “Ders kitaplarında gördüğüm olayların daha fazlasının tanıtılmasını beklerdim. Ders kitabı yayınlama ve yazma süreci özelleştirilmiştir-yayınevleri özel kuruluşlardır ve yazar kadro ekibini kendileri belirliyor, ben Bakan olarak kontrolü elimde bulundurmadan sadece sorumluluk taşıyorum” diye yorum yaptı.
Bakan buna rağmen yayınevlerinin ders kitaplarında düzeltme yapmalarını isteyeceğine dair söz verdi.
Bakanlığa bağlı ders kitapları değerlendirme komisyonunun, ders kitaplarında hiçbir eksiklikler tespit etmediği ve raporunda hiçbir hususa dikkat çekmediği anlaşıldı. Ancak bu komisyonda olası hataları düzeltebilecek profesyonel akademik çevrelerin hiçbir temsilcisi olmadığı kaydedildi.
Gazeteci Hristov, Bakan’a gönderdiği mektupta konuyla ilgili tüm düşünceleri ortaya koydu ve aynı olayların ders kitaplarında farklı bir şekilde tanıtılmasına son verilmesini istedi.
Hristov’un mektubunun sonunda şu ifadeler yer aldı: “Gençlerin bilgilendirilmesi ve uzun zamandır önceki hükümetler tarafından göz ardı edilen ve ihmal edilen Bulgar toplumunun kilit bir sorunun çözümü açısından tabloyu nihayetinde ortak çabalarla değiştirebileceğimiz zamanı kaçırmayalım. Bulgaristan’daki genç kuşakların vatandaşlık bilinci buna bağlıdır”.
Kırcaali Haber