Kocaeli’de yaşayan Balkan göçmenleri, Bulgaristan’ın farklı tarihlerde Türklere uyguladığı asimilasyon politikasına maruz kalan soydaşlarının yaşadığı acıyı unutturmamak için proje çalışması yürütüyor.

Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneğince yürütülen ” Kocaeli’de Yaşayan Balkanlar Projesi” kapsamında Kocaeli’ye farklı yıllarda Balkan ülkelerinden göç eden muhacirlerin hayat hikayeleri dinlendi.

Üyeler, 1972-1973 yıllarında uygulanan asimilasyon politikasına maruz kalanları da dinlemek için Bulgaristan’da çeşitli ziyaretlerde bulunuyor.

Smolyan şehrine bağlı Dospat ilçesinin Barutin köyünde gerçekleşen ziyarette Bulgaristan Türkleri, şahit oldukları olayları gözyaşlarıyla anlattı.

Daha sonra o dönem isim değişikliğine karşı çıkarken hayatını kaybedenler için yapılan anıta karanfil bırakan dernek üyeleri, soydaşları için dua etti.

Gotse Delçev (Nevrekop) kentine bağlı Kornitsa ile Breznitsa köylerini de gezen üyeler, Bulgaristan’ın farklı tarihlerde Türklere uyguladığı asimilasyon politikası sürecinde yapılan baskılarda yaşamını yitirenler için düzenlenen mevlide katıldı.

Dinledikleri hayat hikayeleri ve yaşadıkları izlenimleri kayıt altına almaya devam eden üyeler, çıkaracakları dergilerle yaşanılan acıları geleceğe aktarmaya çalışacak.

“PROJE, YAŞANMIŞ HADİSELERDEN DERS ÇIKARMA ÜZERİNE KURGULANDI”
Derneğin Onursal Başkanı Bayram Çolakoğlu, göçün sebeplerinden birisinin de Bulgaristan’daki baskılar olduğunu söyledi.

Soydaşların isimlerinin zorla değiştirilmesinin bunlardan biri olduğuna dikkati çeken Çolakoğlu, o dönemde yaşanan istenmeyen hadiseler olduğunu kaydetti.

Projenin bu ziyaretlerin ardından tamamlanacağını belirten Çolakoğlu, şunları söyledi:

“Yaşanmış hadiselerden ders çıkarma ve ibret almak üzerine kurgulanmış bir proje. Çok bildiğimiz bir gerçeklik var. Tarih tekerrür etmiyor. Ne zaman tekerrür etmiyor? İbret alırsan. İbret almazsan tekerrür ediyor. Bizler de yeni nesle geçmişte yaşanmış sıkıntılı, istenmeyen hadiseleri göstererek diri durmalarını ve buradan ibret almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Bu köyler de bu açıdan güzel örnekler. Varlık mücadelesini veren köyler bunlar. İsim değiştirme politikaları karşısında kendi kimliğimiz var.”

Çolakoğlu, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin, derneğin yaptığı çalışmaları ilgiyle takip ettiğine dikkati çekerek, çalışmalarının memnuniyetle karşılandığını anlattı.

Bulgaristan Türklerinin, Türkiye’nin varlığını kendilerinin varlığı için de önemsediğini dile getiren Çolakoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bizim iyi olmamızı kendilerinden daha fazla istiyorlar. Bu, önemli bir bakış açısı. Nihayetinde buralar, gönül coğrafyamız, akrabalık bağlarımız olan yerler. Sıradan siyasi sınırların böldüğü yerler değil. Ziyaretlerde görüştüğümüz kişilerden biri, anlatırken gözleri doldu, o günlere döndü. Bunu unutmamışlar, en çok istekleri de genç nesle bunu yeterince aktaramadıklarını düşünüyorlar. Bu evrensellik başlığı altında insanların tek tipleştirilmeye çalışıldığı bir yüzyıldayız aslında. Evet, herkes eşit, insanlık, kardeşlik gibi cümleler var ama onun altında herkes, hakim güçler, ülkeler, kendi siyasetini izliyor. Bu arada bunu fark edemeyenler de eriyip gidiyor. Bu insanların istediği şey, yaşanmış sıkıntılı durumları unutmayıp ibret alarak güçlü şekilde kendi ayakları üzerinde durabilmek.”

AA

Reklamlar