Ertaş ÇAKIR
Ahmet Doğan’ın 34 yıllık siyasi sahnesi, büyük umutlarla başladı; ancak yıllar geçtikçe bu umutlar birer birer söndü. Bugün Kırcaali ve Razgrad halkı, yıllardır eksik kalan vaatlerin hesabını soruyor: Neden kültürel haklarımıza, eğitimimize ve ekonomik gelişimimize sahip çıkılmadı? Halk artık, bugüne kadar yapamadıklarını gelecekte gerçekleştirebileceğine dair inancını yitirmiş durumda.
Doğan ve çevresindeki siyasi yapı, yıllar boyunca değişimin önünde bir engel oldu. Toplumun ihtiyaçlarına duyarsız kalan, gençlerin gelecek hayallerini gerçekleştirmelerine fırsat tanımayan bu yönetim tarzı, halkın güvenini kaybetti. Bugün bu seçimler, geçmişle hesaplaşmanın bir fırsatı olarak görülüyor. Doğan’ın tekrar oy istemesi, aslında bitmiş bir dönemi tekrar canlandırma çabasıdır; ancak Kırcaali ve Razgrad halkı bu defa onun peşinden gitmeyecek.
Doğan’a oy vermek, geçmişin hatalarını tekrarlamak ve eski düzenin devamını sağlamak anlamına gelir. Ancak bu seçimlerde Kırcaali ve Razgrad, bu eski düzene artık geçit vermeyecek. Sandıklar, geçmişin sembolü olan bu isimleri bir daha çıkmamacasına tarihe gömecek.
Yeni bir başlangıç, yeni bir gelecek isteyenler, eskiye değil, ileriye bakmak zorunda. Kırcaali ve Razgrad’ın sesi, artık geçmişin karanlık sayfalarını kapatıp, yepyeni bir geleceğin kapısını aralayanların sesi olacak. Artık boş vaatlerle, bitmeyen tartışmalarla zaman kaybetmeye tahammül yok. Bu seçim, çalışmayanın, halkın sorunlarına çözüm bulamayanın bir daha fırsat bulamayacağı bir dönemin habercisidir.
Kırcaali ve Razgrad, sadece değişim değil, gerçek bir dönüşüm istiyor. Halk, sandıkta yapacağı seçimle eskiyi tarihe gömecek ve artık ileriye bakan, dinamik bir geleceğe adım atacak. Doğan’ın siyaseti geride kaldı; bu seçimle birlikte de tarih olacak.