Durmuş MUTLU
Kırcaali’de bir zamanlar, şehre ve çevresindeki altı ilçeye ekmek sağlayan büyük bir fırın vardı. Ancak, Bulgaristan’ın demokrasiye geçiş döneminde bu fırın satıldı ve yerine bir otel inşa edildi.
Bu satışın ardında ise, DPS (Hak ve Özgürlükler Hareketi) eski milletvekili Remzi Osman vardı. Halkın temel gıda kaynağı olan bir fırını kapatıp, yerine otel yapmayı tercih eden bir vekilin, Türklerin temsilcisi olduğunu söylemesi ne kadar inandırıcı olabilir? Üstelik bu karar, bunca insanın ekmeğini elinden alırken, kazanç peşinde koşan bir zihniyetin ürünüydü.
Kırcaali’de, Türk milletvekilleri ve belediye başkanlarının eliyle, şehir adım adım yok edilmeye başlandı. Türkler, dünya çapında adalet ve merhametle anılan bir millettir, ancak Kırcaali’de yaşananlar, bu geleneğin tamamen göz ardı edildiğinin bir kanıtı. Bir milletvekili, halkın ekmek aldığı bir fırını kapatıp, yerine lüks bir otel inşa etmekle övünebilir mi? Bu, halkın sırtından servet ve itibar kazanma çabası değil de nedir?
Halkın Ekmek Kapısını Kapatıp Otel Açanlar Bu Seçimde Hesap Verecek
O dönemde fırın kapatılırken, yeni küçük fırınlar açıldı ve vatandaşlar bu küçük işletmelere mahkum edildi. Ekmeğin daha pahalıya satılmasına göz yumuldu. Halbuki siyaset, halkın hayatını kolaylaştırmak, temel ihtiyaçlarını daha ucuza karşılamanın yollarını aramak olmalıydı.
Ancak Remzi Osman ve diğer sözde Türk vekilleri, halkın çıkarlarını savunmak yerine kendi çıkarları için çalıştı. Bu vekil, 20 yıl boyunca DPS çatısı altında görev yaptı, ama halkın sorunlarına duyarsız kaldı.
Köy Okulundan Otele: Halkın Malı Üzerinden Servet Kazananlar
Remzi Osman’ın Kırcaali üzerindeki etkisi bununla da sınırlı kalmadı. Kırcaali’ye 6 kilometre uzaklıktaki Köseler köyünde, manzarası güzel bir köy okulu dikkatini çekti. Okulun bakımsız hali ve azalan öğrenci sayısı, Remzi Osman için bir fırsat demekti.
Hemen okulu satın alıp, Avrupa fonlarından destek alarak, orayı bir otele dönüştürmek istedi. Böylece halkın malı olan bir okul daha, özel bir işletmeye dönüştü ve halkın elinden alındı. Bu gibi hamleler, halkın sesini kısma, onları çaresiz bırakma girişiminden başka bir şey değildi.
Bu seçimlerde halk, artık bu tür haksızlıklara göz yummamalıdır. Köy okulunu otele çeviren Remzi Osman, bu oteli halkın kullanımına geri vermelidir. Halkın malını şahsi kazanç kapısı yapanlar, adalet önünde hesap vermelidir. Bu sadece Remzi Osman’la sınırlı kalmamalı, tüm bölgede DPS yetkilileri ve haksız kazanç elde eden diğerleri de halka ait değerleri iade etmelidir. Yeni DPS yönetimi, halkın verdiği desteği bu doğrultuda kullanmalı ve halkın çıkarlarını koruyacağını göstermelidir. Aksi takdirde, aynı kaderin kendilerini de beklediğini unutmamalıdırlar.
Kırcaali’de Adaleti Yeniden Sağlamak İçin Sandıkta Buluşalım
İlahi adalet gecikebilir, ancak asla şaşmaz. Biz Müslümanlar, adaletin er ya da geç yerini bulacağına inanırız. Bu nedenle halk, birlik olmalı ve Ahmet Doğan ile ekibini sandıkta bitirmelidir.
Halkın önünde hiçbir engel duramaz; yeter ki onları doğru bilgilendirelim ve çıkarlarını koruyalım. Bu seçim, Kırcaali’nin ve halkın geleceğini değiştirmek için büyük bir fırsattır. Tüm Kırcaali halkını, seçim sandıklarına giderek yepyeni bir başlangıç yapmaya davet ediyoruz.