Rafet ULUTÜRK

Kırcaali, sadece bir şehir değil, aynı zamanda Bulgaristan Türklerinin tarihinde en önemli dönüm noktalarına damga vuran bir sembol olmuştur. 1989’da, Todor Jivkov’un baskıcı rejimine karşı başlatılan Türk halkının direnişi burada başladı. O dönemde, Türk kimliğine ve özgürlüğüne yapılan saldırılara karşı Kırcaali halkı boyun eğmedi; aksine cesaretle direndi ve bu direniş büyük bir zaferle sonuçlandı. Bugün ise Kırcaali, bir kez daha tarih yazmaya hazırlanıyor. Bu seferki mücadele, 35 yıldır iktidarını sürdüren Ahmet Doğan’ın siyasi saltanatını sona erdirme mücadelesi.

Kırcaali, bir kez daha halkın iradesiyle, geçmişte olduğu gibi bugün de bir liderin sonunu getirecek güce sahip.

Kırcaali, tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de direnişin ve değişimin merkezi olacaktır.

Ahmet Doğan, yıllar boyunca Bulgaristan Türklerinin lideri olarak görülse de, gerçekte halkın umutlarını ve geleceğini suistimal eden bir figür haline geldi. 34 yıl boyunca halk için hiçbir somut adım atmadı; aksine, kendi çıkarlarını koruyan, derin devletle iş birliği yapan ve halkın güvenini suistimal eden bir politika izledi. Ancak bugün Kırcaali halkı uyanıyor. Kırcaali’nin cesur insanları, Ahmet Doğan’a olan desteğini sona erdirerek, 35 yıllık bu yanlış düzeni sonlandırmaya kararlı. Doğan’ın siyasi sonu burada, Kırcaali’de halkın iradesiyle gelecektir. Halkın gücü, seçim akşamı tüm Bulgaristan’a gösterecek; Kırcaali halkı, gerçek değişimin lideri olacaktır.

Kırcaali’nin Geçmişi: Yeni Bir Direnişin Doğuşu

1980’lerin sonunda, Todor Jivkov’un Bulgaristan Türklerine uyguladığı zorunlu göç ve asimilasyon politikaları, halkın büyük bir öfkesine ve direnişine neden oldu. Bu direnişin kıvılcımları Kırcaali’den yükseldi. Kırcaali halkı, Türk kimliğine yapılan saldırılara karşı ayaklandı ve bu hareket, Bulgaristan’ın tüm bölgelerine yayıldı. Jivkov rejimini sona erdiren bu direniş, Kırcaali’nin cesur insanları tarafından başlatıldı. Halk, baskılara boyun eğmedi, inançla mücadele etti. Bu tarihi direniş, Kırcaali halkına cesaret ve özgüven aşıladı ve halkın gücünü tüm dünyaya gösterdi.

Ahmet Doğan, İhanetin 35 Yıllık Hikayesi.

Ahmet Doğan, Bulgaristan Türklerine yıllardır ihanet etti. Halkın refahını artırmak, şehirleri kalkındırmak yerine kendi siyasi kariyerini ve maddi çıkarlarını ön plana koydu. Kırcaali’de yıllardır süregelen sorunlara çözüm bulmak bir yana, şehrin ekonomik durumu daha da kötüleşti. Altyapı sorunları çözülmedi, işsizlik hala yüksek seviyelerde seyrediyor, gençler ise umutlarını başka şehirlerde ya da ülkelerde aramak zorunda kalıyor.

Doğan’ın en büyük ihanetlerinden biri de, Türk kimliğini zayıflatması oldu. Kırcaali’deki eski Türk mezarlıkları bakımsız bırakıldı, tarihi Medrese geri alınamadı. Şehrin sembol yapılarından biri olan Saat Kulesi’nden hâlâ her saat, 1877-78 Rus-Türk savaşına ait hakaret dolu marşlar yankılanıyor. Ahmet Doğan, Türk kimliğini savunduğunu iddia etse de, gerçekte halkın kültürel mirasına ve değerlerine sahip çıkmadı. Onun asıl ilgilendiği şey, kendi çıkarlarıydı.

Kırcaali Halkının Uyanışı: Artık Yeter!

Kırcaali halkı artık gerçeği görüyor. Ahmet Doğan’ın halk için çalışmadığı, halkın çıkarlarını savunmadığı açık bir şekilde ortada. İlk yıllarda verdiği vaatlerin boşa çıktığı, hatta zamanla halka yaklaşmayı bile bırakması halkın güvenini sarstı. Kırcaali’nin cesur insanları şimdi bu düzeni sona erdirmeye kararlı. Ahmet Doğan’ın siyasi kariyerine başladığı yer olan Kırcaali, aynı zamanda onun siyasi sonunu getirecek yer olacak.

1989’da Todor Jivkov’un baskıcı rejimi, Kırcaali’den doğan direnişle yıkıldı. Bugün de Ahmet Doğan’ın 35 yıllık siyasi saltanatını sona erdirecek hareket yine Kırcaali’den doğacak. Kırcaali halkı, Türk kimliğine ve kültürüne ihanet eden bir lidere artık oy vermeyecek. Çünkü Kırcaali halkı, hainlere asla oy vermez.

Ahmet Doğan’ın Siyasi Sonunu Kırcaali’de Bitecek.

Ahmet Doğan, halkın yıllardır ona duyduğu güveni suistimal etti. Yıllarca kişisel çıkarları uğruna halkı kandırdı, onların umutlarını sömürdü. Ancak halk artık uyandı. Kırcaali’nin cesur insanları, bu ihanetin sonunu getirecek. Kırcaali halkı, bir daha Ahmet Doğan’ın bu şehirde milletvekili seçilmesine izin vermeyecek. Çünkü bu şehir, hainleri affetmez.

Kırcaali halkı, Ahmet Doğan’a bugüne kadar verdiği desteği sona erdirerek, şehirlerini yeniden inşa edecek. Kırcaali, sadece Bulgaristan Türklerinin değil, tüm Bulgaristan’ın gurur duyacağı bir şehir olacak. Ahmet Doğan’ın 35 yıllık siyasi saltanatı, Kırcaali halkının iradesiyle sona erecek. Doğan’ın siyasi kariyeri, başladığı gibi Kırcaali’de sona erecek.

Sonuç: Kırcaali’nin Yeni Tarihi bu Seçimde Yazılıyor

Kırcaali halkı, 1989’da Todor Jivkov’u devirdiği gibi, bugün de Ahmet Doğan’ın siyasi kariyerine son verecek. Ahmet Doğan’ın yıllardır süren ihanetine karşı Kırcaali halkı artık “dur” diyecek. Bu şehir, geçmişte olduğu gibi hainlere oy vermeyecek. Kırcaali, yeniden Türk kimliğinin, cesaretin ve halkın çıkarlarını savunan bir liderin doğduğu yer olacak.

Ahmet Doğan’ın siyasi sonu, Kırcaali halkının iradesiyle belirlenecek. Bu seçim, sadece bir siyasi değişim değil, halkın geleceğine sahip çıktığı, Türk kimliğini ve kültürünü koruduğu tarihi bir dönüm noktası olacak.

Bu seçimlerde de halk, yine hakkın yanında duracaktır. Bugün Kırcaali’de yaşayan herkes, bu şehrin tarihini ve halkının cesaretini hatırlıyor. Nasıl ki Kırcaali, Todor Jivkov’u devirmişse, şimdi de Ahmet Doğan’ın 35 yıllık saltanatını sona erdirmeye hazırlanıyor. Çünkü Kırcaali halkı, baskıya, ihanete ve halkı sömürenlere karşı her zaman dimdik durmuştur. Bugün de aynı cesaretle, hain Ahmet Doğan’a karşı duracaktır. Kırcaali, bir kez daha özgürlüğün ve direnişin sembolü haline gelecek, halkın gücüyle yeni bir tarih yazılacak.

Bir de şiirle bitirelim

Son Yolculuk: Hainlere Kırcaali’de Veda

Yıllarca kandırdın, halkın umudu,

Bir bir tükendi, yalanla kurduğun yolu.

Kırcaali’nin toprağı direndi sana,

Artık yolun sonu, halkın vicdanı sendi.

Bir zamanlar kimlik, bir zamanlar özgürlük,

Ama sen hep kendi çıkarına eğildin, bencillik.

Hainlikten kurduğun saltanat erir gider,

Halkın tokadı ağırdır, bunu zaman öğütler.

Bu topraklar, ihaneti asla kabul etmez,

Ne Jivkov kaldı, ne de Doğan affedilecek bir ders.

Türk’ün şehri, onuruna daima sahip çıkar,

Hainlerin varacağı yer bellidir, karanlık diyar.

olun açık değil, sonun artık yakın,

Kırcaali halkı seni unutur yarın.

Hainler gitti, tarih hep hain yazdı,

Sana da aynı son, kaçınılmaz bir yazgı.

Veda vakti geldi, tarihten silinirsin,

Geride sadece halkın nefretiyle bilinir misin.

Reklamlar