KIRCAALİ EFSANESİ BELGESELİ ADININ VERİDİĞİ VE MEDFUN BULUNDUĞU KIRCAALİ’DE TORUNLARIYLA BULUŞTU!
Bulgaristan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BGSAM) ve Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği (BULTÜRK) işbirliğinde ve T.C. İçişleri Bakanlığımızın Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürümüz Bayram Ali ÇAKIROĞLU’nun destekleri ile hazırlanan proje kapsamında KIRCA ALİ EFSANESİ Belgeselin çekimleri Bitlisin ilçesi Ahlât’ta tamamlandı. “KIRCAALİ EFSANESİ BELGESELİ’NİN” ilki İstanbul ilçesi Bayrampaşa’da Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezinde yapılan “KIRCA ALİ EFSANESİ” GALASI bu sefer Bulgaristan Kırcaali İDA HOTEL Konferans Salonun’da yapıldı. Böylece yani KIRCAALİ EFSANESİ BELGESELİ KIRCAALİ’nin torunlarıyla buluştu. Gala’ya vatandaşların yoğun ilgisi dikkat çekti, vatandaşlar hele de küçük çocuklar çok heyecanlıydılar. Yaşadıkları şehrin banisi, kurucusu, kurtarıcısı KIRCAALİ acaba bu zamana kadar anlatılan; haşere bir çocuk, avda hocasını avlayan bir gafil miydi?
Yoksa şehrin ismi niçin KIRCAALİ verilmişti.?
Galada Açılış konuşmasını yapan Bulgaristan Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Eğitimci-Yazar Nevzat ÖZTÜRK konuşmasına, Anavatandan, Mevlana’nın, Hacı Bektaş Veli’nin, Hacı Bayram Veli’nin, Yunus Emre’nin diyarından selam ve sevgiler getirdik.
Kıymetli Misafirlerimiz!
Bugün burada bizleri yanız bırakmayan; Kırcaali Müftümüz Basri Emin EFENDİ’ye, Ömer Lutfi Kültür Merkezi Başkanı Müzeki Ahmet Bey’e, Kırcaali Basınından Sn. Georgi KULOV’a, Bulgar Ulusal Televizyonundan Mariya GEORGİEVA’ya, çok teşekkür ediyoruz.
Kıymetli misafirler! Hepiniz bu kutlu şehrin sakinleri olarak; Osmanlının son döneminde yazılan ve dünyada ilk medeni kanun metni olan alınan Mecelle-i Ahkamiyeyi Adliyeyi kaleme alan heyetin başkanı Ahmet Cevdet Paşa, Âlim, Müfessir Ahmet DAVUTOĞLU; Ömrünü davasına adamış, esarete mahkûm olmuş Nuri ADALI, bir zamanlar dünyayı ayağa kaldıran Milli Haltercimiz Naim Süleymanoğlu, Ata sporumuzun simge ismi Başpehlivan Koca Yusuf, Yazar Sebahattin ALİ; Şair-Yazar Recep KÜPÇÜ, Kuran’ın Hadimi Süleyman TUNAHAN Hazretleri ki bir grubun sahiplendiği gibi değil, hakiki Kur’an aşığı ve Âlimi olan Süleyman Hilmi TUNAHAN Hazretlerinin yetiştiği bereketli toprakların güzel insanları, bugün burada tarihe şahitlik edeceğiniz bir yolculuğu izleyeceksiniz.
Atatürk “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Tarih yazan tarih yapana sadık kalmadıkça ortaya çıkan hakikat çok şaşırtıcı bir mahiyet doğurabilir” diyor.
Bu hakikatten hareketle yola çıktık, kendi tarihimizi yazmak, canlandırmak, anlatmak istedik.” dedi. Konuşmasının devamında;
“Tarihi kahramanlarımızın milletimizle buluşturulması, gelecek nesillere tarihi kahramanlarımızı tanıtmak, onların kendi kahramanlarını rol model almalarını sağlamak amacıyla bir ilke imza atarak Gazi Kırca Ali’nin hayatını belgeselle anlatmaya çalıştık. Bu belgesel bir ilktir. Türklerin Orta Asya’dan Özbekistan’da bulunan Buhara kentinden Ahlât’a Ahlât’tan da Anadolu’ya ve oradan Balkanlara uzanan tarihi yolculuğuna şahitlik eden Kırcaali’yi milletimizin dikkatine sunmaya çalıştık. Bilindiği üzere Buhara İslam tarihinde Kubbet-ül İslam olarak adlandırılan şehirlerden biridir. Çünkü Buhara İmamı Maturidinin aklı esas alan ve insanı merkeze alan, şiddetten uzak İslam anlayışının, itikadi bakış açısının, aynı zamanda Ahmet Yesevi Hazretlerinin tasavvufi anlayışı ile dünyaya sevgiyi, kardeşliği ve müsamaha’yı haykıran ve oradan Anadolu’ya Anadolu’dan da dünyaya yayılan insan merkezli, Müslüman kâfir olmasına bakmaksızın herkese hoşgörü ve müsamaha ile bakabilmeyi öğütleyen tasavvufi anlayışın yeryüzüne dağıldığı bir merkezdir.
Ahmet Yesevi Hazretlerinin dergahında yetişen Horasan Erenleri, hocalarının işaretleri ile ilk olarak Anadolu’da Ahlât’a ayak basmışlar, Ahlât’ta kurdukları Yesevi dergahlarıyla belde insanını İslam’la İslam’ın hoşgörüsü ile tanıştırmışlar ve büyük bir teveccüh görmüşlerdir. Ahlât’ta bir müddet kaldıktan sonra artık yeni beldelere, yeni yerlere İslam’ı İlay-ı Kelimetullah’ı Güneşin Battığı yere götürebilmek için aralarında toplanan Horasan Erenleri, yeni bir istikamet göstermişlerdir. Buna göre; bir grubu Hazar kıyılarına, bir grubu Karadeniz, bir grubu da Akdeniz oradan Balkanları istikamet göstererek oralara İslam’ın güzelliğini, İslam’ın sevgi ve hoşgörüsünü, insanı merkeze alan, insana değer veren anlayışını o beldelere ulaştırma görevi verilmiştir. Kırcaali, Türk Aksakallıların heyetinin görev vermesi ve önce Akdeniz’e oradan da Balkanlara yolculuğa çıkmasını istikamet olarak göstermesi üzerine yola çıkmışlardır. Anadolu’yu geçerek ve geçtiği her bir beldede camilerde halkla buluşarak davasını anlatmış ve onun üzerine kendisiyle yolculuğa çıkmak isteyen erenler onunla birlikte yolculuğa devam etmişlerdir. Nihayet önce Alanya, daha sonra Gelibolu, Gelibolu’dan zorlu ve salla karşıya geçtikten sonra Edirne’ye Edirne’de de Bizans’la yapılan Çimbe Savaşı sonrasındaki galibiyet sonunda Balkanlara ulaşmış ve bugün Kırcaali denilen yerde 1434’ün sonbaharında vefat etmiştir.
Kırcaali kasabasının ismi Gazi Kırca Ali’den gelmektedir.
Dolayısıyla böyle bir kahramanın torunlarına, bu kahramanı tanıtmak bir görev olarak görülmüş ve bu belgesel çekilmiştir. Bu belgeselin çekilmesinde özellikle o dönem İçişleri Bakanımız Süleyman SOYLU’nun büyük destekleri olmuştur. Bugün İçişleri Bakanımız Ali YERLİKAYA’nın, İstanbul Valiliğimiz Sivil Toplumla İlişkiler Müdürümüz Bayram Ali ÇAKIROĞLU ve oradaki yetkili arkadaşlarımızın destek ve himayeleri ile bu proje hayata geçirilmiştir.
Dolayısıyla böyle bir projenin hayata geçirilmesinde bizatihi ilgilenerek gerekli ödeneği çıkarılmasında ve böyle bir eserin ortaya çıkmasında büyük emeği olan Sayın Bakanımız Süleyman SOYLU’ya buradan bir şükran borçlu olduğumuzu özellikle ifade etmek isterim.
Bulgaristan Stratejik Araştırmalar Merkezi ve BULTÜRK olarak temel bakış açımız; hakkı ve hakka hizmet edenlerin yaptıklarını takdir etmek ve bunu halkımızda paylaşmaktır.
Esasen bu belgesel, bize yeni istikametler göstermiştir. Belgeseli çektikten sonra aynı zamanda bir kitap derlemesi de yaptık. Onu da sizlere dağıtacağız. Ayrıca önümüzdeki günlerde Kırcaali Efsanesi büyük filmini de yapmış olacağız inşallah. Daha güzel bir eserle, daha da kalıcı hale getirmiş olacağız.
Bu gün KIRCA ALİ EFSANESİ Galasında bizleri yalnız bırakmadığınız için siz kıymetli misafirlerimize, İDA HOTEL Sahibi Sebahattin GÖKÇE’ye özellikle bize böyle bir imkân sunduğu için çok teşekkür ederiz.
Bu belgeselde bizatihi görev alan, rol alan yönetmen Mustafa Şahin Yardımcısı Ayhan TAT’ın ve başrolde usta oyuncu Hakan Tepe ve Akça Dervişi ve yine usta oyuncu Muharrem FINDICAK’ın rol alan bütün ekibe teşekkür eder. Aynı zamanda Ahlât’ta bizleri yalnız bırakmayan ve bu belgeselde gönüllü rol alan katkı sunan Ahlât gençlerimize ve tüm Ahlât halkına huzurunuzda teşekkür eder. Ahlât Valimiz, Kaymakamımıza, özellikle de Ahlât Belediye Başkanımız Av. Mümtaz ÇOBAN’a ayrıca teşekkür ediyoruz. Kendisi ekibimizi son derece güzel ağırlamış ve bu belgeselin ortaya çıkmasında ciddi katkısı olmuştur.” Diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Ardından BULTÜRK Genel Başkanı bir konuşma yaptı konuşmasında;
Değerli misafirler, saygıdeğer konuklar KIRCALİ EFSANESİ BELGESELİNİN BULGARİSTAN GALASI, KIRCALİ gösterimine katılımınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyoruz, hepiniz hoş geldiniz sefalar getirdiniz.
KIRCALİ EFSANESİ Belgeseli, doğup büyüdüğümüz topraklara adını vermiş olan bir kahraman olan KIRCI ALİ’ye gecikmiş bir borcumuzdu.
BULTÜRK derneği olarak yaptığımız tüm sosyal sorumluluk çalışmalarımızda, BGSAM’ın Bulgaristan Stratejik Araştırma Merkezimizin analizlerinde, maalesef yeni neslin tarihle bağlarının her geçen gün koptuğunu şahit olduk, oluyoruz.
Yapılan toplantılar, analizler ve araştırmalarla KIRCI ALİ’ nin gerçekte kim olduğunu anlatıp bir tarih şuuru oluşturulması için durumdan vazife çıkarıp soydaşlarımıza olan sorumluğumuzu yerine getirme kararı aldık.
Bıkmadan, usanmadan, tarihin izlerini sürerek geçmişe uzun bir yolculuğa çıktık.
Konya’ya kadar sandığımız geçmişimizin, Horasan’a kadar uzandığını öğrendik.
Kırcı Ali’nin hayatı Horasan’dan başlayıp, Anadolu Ahlat’dan Akdeniz sahillerine ulaştığı, oradan Edirne ve Kırcali’ye devam eden yolculuğun basit bir muhacirlik değildir, üşenmeden, ertelenmeden, vazgeçmeden Maneviyata adanmış yolculuk ve bir Hak yolcuğu olduğunu öğrendik. Bunları gelecek nesillere canlandırmalı anlatımlarla aktarmaya karar verdik.
Belgesel projemizi İçişleri bakanlığıyla paylaştık, projenin önemini anlattık.
Bize inandılar, ilgilendiler ve işbirliği ile bize moral verdiler. Bütçemiz kısıtlı olmasına rağmen ekibimizin kanaatkâr, özverili ve zorlukları aşmadaki becerileri sayesinde çekimler başarıyla tamamlandı.
Çekimleri ise, Türklerin ilk başkenti sayılan tarihi zenginlikler içerisinde Doğal bir film platosu Ahlât’ta yapıldı.
Ahlât belediyesi, Kaymakamlığı ve Valiliğin sağladığı izinler ve destekler inanılmazdı.
Özellikle ekibimizin rahat çalışabilmesi için her türlü destek ve hizmeti sağlamanın yanı sıra belgeselde kısa bir rol alarak bizi onurlandıran Ahlât belediye başkanı kadim dostum Av. Mümtaz ÇOBAN Beyefendiye hepinizin huzurunuzda kendilerine bir kez daha Bulgaristan’dan tüm Kırcaliler adına çok çok teşekkür ediyorum.
Belgeselimizde Kırcı Ali’nin Buhara’da başlayan çocukluğundan, Ahmet Yesevi Ocaklarında aldığı ilimle, Ahlât’taki gençliğine ve yağız bir Alperen oluşuna şahit olacaksınız.
Akıl, kalp ve mantık rehberliğindeki Kızılelma idealine yolculunu göreceksiniz.
İyi bir komutan, gurur duyuran kahraman bir lider olduğunu izleyeceksiniz.
Tüm ekip, kısıtlı imkânlarımıza rağmen böyle güzel bir esere BULTÜRK ve BGSAM yöneticileri olarak imza attık.
Kendilerine buradan selam gönderiyorum.
BULTÜRK yapımcılığındaki belgesel tecrübeli Yönetmen M. ŞAHİN ve yardımcısı Ayhan TAT tarafından çekildi.
Kırcı Ali’yi usta oyuncu Hakan TEPE canlandırdı. Ali’nin babası Kırcıların Giyasettin hoca’yı Nevzat ÖZTÜRK, Lala Şahin paşa’yı Ahlât Belediye Başkanı Mümtaz ÇOBAN Canlandırdı. Hepsinin emeklerine sağlık
Bu belgeselin oluşmasında temel olarak içişleri bakanlığına ve dönemin içişleri bakanı Sayın Süleyman Soylu’ya,
her türlü yardım ve desteği ile Ahlât’ta ekibimizi ağırlayan Belediye Başkanı kadim dostum Av. Mümtaz ÇOBAN Beyefendiye,
Minnettarız
Ve…
Belgeselde emeği geçen, en ufak katkısı bulunan herkese buradan da gönül dolusu teşekkürler ediyorum.
Bu belgeseli vatan uğrunda canını veren şehitlerimize ve gazilerimize atfediyoruz,
Katılımınızdan dolayı sizler tekrar teşekkür ediyor ve hepinize iyi seyirler diliyorum.
Bu konuda bir sonraki çalışmamız dijital medya kaynakları ve büyük sinemalarda gösterimi için KIRCALİ ile ilgili aksiyonlu ve daha detaylı bir büyük film projesini hazırlamak olacaktır. Buradan tekrar geldiğiniz için teşekkür ediyor,
Destek ve dualarınızı bekliyoruz, bizi izlemeye devam edin.
Saygılarımızla,” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Ardından tekrar söz alan Nevzat ÖZTÜRK, Yahya Kemal BAYATLI’nın AKINCILAR şiirini ve Rafet ULUTÜRK’ün KIRCAALİ KIZILELMA şiirini okudu. Salonda bulunanlar ayakta alkışladı.
AKINCILAR
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “İlerle!” Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan Bir gün yine doludizgin atlarımızla Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de Hâlâ o kızıl hâtıra gitmez gözümüzde Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
|
KIRCAALİ KIZILELMA
Elinde Kur’an, kalbi iman-ı kâmil dolu, Yolculuğu Hak, Kızılelma-Turan yolu Türklerin cesur evladı, cesaretin sembolü Selam sana dervişim, yiğidim Kırcaalim! Senin adın dillere destan olacak Bulanlar Hakkı, hep seni anacak, Gücü imanıdır, halkıdır ancak Selam sana dervişim, yiğidim Kırcaalim! İlayı-Kelimetullahtır ülküsü, gayesi, Dilinden düşürmez Kızılelma Türk’üsü Cesaretle dolu, mertliğin abidesi Selam sana dervişim, yiğidim Kırcaalim! Kırca Ali’nin şanı yükselir gönüllerde, Rafet’im arar dururum hakikati Himmet eyle şeyhim şaşırtma beni Selam sana dervişim, yiğidim Kırcaalim! Rafet ULUTÜRK BULTÜRK Genel Başkan |
Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’ndaki dizelerini (Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı/Düşün altında binerce kefensiz yatanı/Sen şehit oğlusun incitme yazıktır atanı/Verme dünyaları asan da bu cennet vatanı..) okuduktan sonra belgesel izlenmesine geçildi. Salon dikkatle ve heyecanla belgeseli izlediler ve belgeselin sonunda seyirciler ayağa kalkarak uzun süre alkışladılar.
Nevzat ÖZTÜRK, kıymetli misafirler kadın olmazsa dünya olmaz, hayat olmaz, güzellik olmaz, aşk olmazsa hayat çekilmez. Beni bu hizmetlerde koşturan, buralara çeken, bu hizmetin esas sahibi aslen Rusçuklu Eşim Matematik Öğretmeni Ayşe ÖZTÜRK’tür, ona buradan teşekkür ediyorum. İki kızımın annesi, öğretmeni minnet borçluyum. Ben sizlerin evladı ve damadıyım.” dedi.
Salon ayakta alkışladı.
Sonrasında günün anısına bol bol fotoğraflar çekildi ve Kırcaali Belgeseli ile ilgili yayınladığımız kitap tüm misafirlere dağıtıldı.
Misafirler Rafet ULUTÜRK’e kitap imzalatmak için sıraya girdiler.
Özellikle Misafirler arasında 500 km’den gelen vefalı Türk evlatlarından Varna şehrinden bu günümüzde bizi yalnız bırakmayan Sn. Mustafa YUNUS Bey eşi ve ekibine de çok çok teşekkür ederiz. Ardından Bulgar Ulusal Televizyonu BULTÜRK Genel Başkanı Rafet ULUTÜRK’le bir röportaj gerçekleştirdi aynı zamanda belgeselin tercümesi Dr. Nedim BİRİNCİ tarafından yapılarak Bulgar Ulusal Televizyonu görevlileri tarafından gerekli notlar alındı.
Haberin Bulgar Ulusal Televizyonunda 24 Eylül 2023- 07:00-22:00 arasında haberlerde yayınlanacağı bilgisi alındı. Bu şehirde görev yapan Kırcaali Belediye Başkanının, Siyasi Parti Temsilcilerinin katılmamaları dikkatlerden kaçmadı. Burada KIRCA ALİ de görev yapanlar nekadar duyarlı oldukları da ortaya çıkmış oldu. Artık bu sandalyelerde hak eden kişiler olması gerektiği de ortaya çıktı. Bunun da tarihe böyle girmiş olduğunu üzüntüyle seyrettik. Şehrin kurucusuna saygısı olmayanın halka ve bu şehre faydası olmayacağını da herkes tarafından görünmüş oldu.
Katılımcılar, ilk defa kendi tarihimizi ve kendi köklerimizden beslenmeye başladıklarından dolayı çok mutlu olduklarını dile getirdiler ve böyle bir belgesel yapıldığından dolayı minnettarlıklarını ve memnuniyetlerini dile getirerek ayrıldılar.