Rafet ULUTÜRK: 05.11.2018
Molova’da Gagavuz Yerinde Kıpçak köyünün yortunda
Değerli Kıpçak Belediye Başkanı Oleg GARİZAN Kardeşim, değerli misafirler ve çok pahalı Kıpçak Halkı köyünüzün yortunuz kutlu olsun.
Ben sizlere Büyük ve Yeni Türkiye’nin, Yeni Başkanı, Dünya Lideri Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın kardeş Gagauz halkına kucak dolusu selamlarını getirdim.
Bu gün aranızda bulunmak ve bayramınızı kutlamak benim için paha biçilmez bir şereftir.
Ben, İstanbul’da bulunan Bulgaristan Türkleri Kültür ve Hizmet Derneği BULTÜRK Başkanı ve Bulgaristan Stratejik Araştırmalar Merkezi Kurucu Başkanı sıfatıyla, Bulgaristan’da yaşayan Türk kardeşleriniz ve Türkiye’deki soydaşlarımız adına hepinizi candan yürekten, kalpten, en sıcak duygularla selamlıyorum.
Bu güzel toprakların evladı olmak ne mutlu!!
Özerk Gagauz Vatanının kurucusu ve kahramanı olmak ne mutlu!!!
Son gelişimden beri bu güzel diyarı daha şirin, daha yaşanası, gözlerinizi de mutlulukla parlar buldum. Hele çocuklarınızın gözleri, sokakta oynarken Gagauz Türkçesi ile konuşmaları ve cıvıltısı gönül okşarken umut yıldızı saçıyor. İstanbul’dan götürdüğümüz ay yıldızlı balonları ve frütleri Seydullah kardeşimiz tüm Kıpçaklı çocuklara dağıtırken ne kadar mutlu olduklarını gördük ve bizler de çok mutlu olduk. Tabi bunların dışında BULTÜRK Gazetemizi ve benim iki (“Türk Dünyasında Bulgaristan Türkü-50 yıllık mücadele” – “Bulgaristan Türklerinin Kimlik Mücadelesi”) kitaplarını da orada dağıttık.
Burada, 49 Türk lehçesinden, Tuna Türkçesinin Karadeniz ağızlarından birini doya doya dinleme mutluluğu yaşıyorum. Dilimiz kimliğimizdir inancıyla yaşayan sizlerin arasında olmakla kıvanç duyuyorum.
Son 140 yıldan beri Tuna boyu Türklerini Bulgaristan-Dobruca’dan, Varna’dan ve Silistre yörelerinden Kuzeye – Gagavuz Toprağına – göçe zorlandı.
Bunu yapan Bulgar iktidarları, arkanızda kalan boşluğu, kültürel ve sanatsal yaşantıyı hiçbir şeyle dolduramadı. Bugün Bulgaristan maddi ve manevi çöküş yaşıyor. Bu öyle bir çöküş ki, Avrupa Birliği bile kurtaramıyor.
Siz güzel Gagauz Türkçenizle, adet ve geleneklerinizle, ahlakınızla ve halk bilgeliğiniz ve inançlarınızla buralara gelip yerleştiniz. Bozkırı bağ bahçe yaptınız. Gagauz Türkçenizle anlaştınız, ortak hayaller kurdunuz, tarihe ortak hatıralar bıraktınız ve böylelikle otonomi hak edip, bina eden bir halk olarak geliştiniz. Sizinle gurur duyuyoruz.
Köylerde kültür olmaz, köylerde medeniyet olmaz deyip savsaklayanlar, sizin başarılarınız karşısında dudak ısırıyorlar.
Siz başaranlardansınız.
Gagavuz insanını, önce millet, sonra kültür ve medeniyet sahibi yapan toplumsal hafızanızdır, ortak dilinizdir. Gagavuz milletinin en geliştirdiği büyük kültür hazinesi, bin yıldır çeşitli yazılı eserle mükemmelleştirdiği Gagavuz Türkçesidir.
Halk hekimliğimizin kullandığı otlar, ilaçlar, mehlemler de aynıdır. Bizim geleneklerimizde de hiç kimse başkasının bağısını, asmasını, meyve bahçesini toplamaz.
Zaman ölçülerinde biz de sizler gibi iyimseriz ve “İyi günler ileridedir” değimini sıkça kullanırız.
Bizim de doğru yolda olan inançlarımız ve asılsız inançlarımız vardır. İslam ve Hıristiyanlık gibi 2 ayrı dine inansak da, bizde de “Hava bulutlandığında leylek kendini havaya kaldırdıkça köy halkını, mahalleliyi korur” inancı yaygındır.
Bulgaristan’da artık Gagavuz kardeşlerimizden kalmadı, kalanlar da dağılmışlar, değişik şehirlerde ve birbirlerinden kopuk oldukları için kolektif hayat yaşamakta zorlanıyorlar, geleneklerini yaşatamıyorlar, eritiliyorlar diyebilirim.
Burada Oleg Kardeşimi kutlamak istiyorum çünkü Oleg Kardeşimiz Bulgaristan’da Gagauz kardeşlerimizi de uyandırıyor. 2010 yılında geldiğimde hiç yokken şimdi Varna, Burgaz, Şumnu, Tırgovişte ve Dospattan Gagauz kardeşleri bulmuş buralara kadar onları da getirebilmiştir. Bulgaristan Gagauzlarını ayağı kaldıran biz Gagauzzuz diye bilinçlendiren OLEG KARDEŞİMİZDİR. Kendisini kutluyorum.
Sizlere birkaç sözle BULTÜRK derneğimizi de anlatmak istiyoruz. 2002’de kuruldu. Birisi elektronik, öteki kâğıt üzerinde 2 gazetemiz var. Son sayımızı getirdim. Size dağıtmak istiyorum. Birinci sayfasından başlayarak Gagavuz Türkleri konusuna geniş yer ayırdık. İstanbul, Bayrampaşa merkezimizde “Gagavuzların dünü ve bugünü” konulu bir panel düzenledik. Çok kalabalık bir katılımcı önünde İstanbul Üniversitesi konuk akademisyenlerden Doç. Dr. Bayan Olga Radova Hanım bir sunum yaptı. Büyük ilgi gördü.
Arkadaşlarım, Gagavuz halkına gönderdikleri selamlarda, ortak anadilimiz olan Türkçemize çok önem verdiler ve şöyle dediler: “Kendi dilini doğru konuşamayan, doğru yazamayan dilinin anlatım inceliklerini bilmeyen, kelime dağarcığı yeterli olmayan bireyler ne bilim üretebilir, ne de kültür sanat ve edebiyat. Başka halklardan dil çalıp ta herhangi bir alanda ilerleme mümkün olamaz. Dil olmadan tarih ve ananeler yaşatılamaz, kültür de geliştirilemez.”
Bu cümleden olmakla buraya gelmezden 2 gün önce İstanbul’da Dünyanın en büyük uluslararası Havaalanı olan İstanbul Havalimanı açılışında hazır bulundum. Büyük Yeni Türkiye’nin lideri, AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanımız TÜRKİYENİN BAŞKANI Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN kurdeleyi kesti.
Düşünebiliyor musunuz dünya üretiminin üçte biri bu merkezden geçecek. İstanbul Doğu ve Batı arasına köprü oldu. Türkçemiz dünyanın en gelişmiş lisanlarından biri olmasaydı bu inşaat gerçekleştirilemezdi. Kültür, teknoloji, medeniyet dil kaynaklı çalışıyor. Türkçemiz yobazlaşsaydı Balkanları, Karadeniz ülkelerini, halklarını, sizi İstanbul’a çağıran, komşu halkları susuz toprak gibi emen ve yeni bir dünyaya katan Türkiye Cumhuriyeti olamazdı. Bu bakımdan Biz Bulgaristan Türkleri ve siz Gagavuz Türkleri aynı kaderi yaşarken kaynaşıyoruz, aynı yönde ilerliyoruz ve gelişiyoruz.
21.Yüzyılda biz bu atılımımıza “Çeşitlilik içinde birlik ve Birlik içinde çeşitlilik “ dedik. Kimliğimizi, dilimizi, dinimizi, kültürümüzü koruyarak kaynaşıyor ve güç topluyoruz. 1 500 yıldan beri yazıp çizilen, 5 bin yıldan beri konuşulan ve bu arada sizler ve biz de bu kapsamda 220 milyon kişi günlük yaşamda, huzur ve güvenli ortamda, okul, teknoloji ve bilimde, barış ve savaşta kullandığımız Türkçemizi kullanıyor. Sizin başarılarınızı ve bu davaya katkınızı özellikle kutluyorum.
Biz, Türk Dünyası temsilciler olarak geçmişimizde ve geleceğimizde birlik tesis etmeye çalışıyoruz. Biz hepimiz Türkçe sevdalılarıyız. Aramızda büyük küçük yok, Türkçülük ve Türkçe davasında hepimiz eşitiz ve kardeşiz. Hiç birimiz diğerinden daha fazla veya eksik Türk olamaz. Bizim hepimizin tek çatısı var Türkiye Cumhuriyeti o var oldukça o ne kadar güçlü ise Türkiye dışında yaşayan Türkler de o kadar güçlü ve rahat olabilirler.
Bayramınızı köyünüzün yortunuzu kutluyorum.
En kalpten başarı dileklerim sizlerin olsun. Allaha emanet olun.
Teşekkür ederim.
Kıpçak’ta BULTÜRK GAZETESİ
Komratta TBMM’de Milletvekili Prof.Dr.Yüksel ÖZKAN ve Yalova Taşköprü Belediye Başkanı
KIPÇAK STANDINDA TÜRK BAYRAĞI VE BULTÜRK BAYRAĞI
BULGARİSTAN GRUBU