Tarih: 08 Ocak 2019
Yazan: Filiz SOYTÜRK
Konu: Yazarlarımızdan Kazım MEMİŞEV’İ anarken
Ölümünün 15. Yılında arkadaşımızı saygıyla anarken.
Eski Cuma’nın (Tırgovişte) Buynova köyünde 1933’te doğdu. İlköğretimini köyünde, liseyi de Şumnu’da bitirdi. 1958 yılında Sofya Üniversitesinin Türkoloji Bölümünden mezun oldu. 33 yıl gazetecilik yaptı. “Halk Gençliği”, “Yeni Işık”, “Yeni Işık.- Nova Svetlina”, “Svetlina” gazetelerinde çalıştı. 1990 yılından sonra bir yıl “Hak ve Özgürlük” gazetesinde görev aldı. 1992-1993 yıllarında da Eğitim ve Bilim Bakanlığında Türkçe Eğitim Uzmanı olarak çalıştıktan sonra emekliye ayrıldı. İlk hikâyelerini üniversitede okuduğu yıllarda yazdı ve ilk hikâye kitabına da “Kalbimin Sesi” adını verdi. Çocuk hikâyelerini de “Açıl Uzay” kitabında topladı. Bir süre “Balon” başlıklı küçük bir çocuk dergisi de çıkardı. Çocukların anlayabileceği bir dille yeni eserler yazdı. Bulgaristan’da kullanılmasına izin çıkmasa da, K. Memişev’in hazırladığı Türkçe ders kitabı Almanya’daki Türk okulları programına alındı.
1.Memişev Bulgaristan’da çocukların gönlünü kapan Türkçeyi en iyi kullanan yazarımızdır. Bunu kanıtlamak için Okuma Kitabı’nın önsözünden bir alıntı okuyalım:
MERHABA ÇOCUKLAR
Sizi gördüğümüz için sevinçliyiz. Bu yıl da kitabı zevkle okunacağına inanıyoruz. Bu yıl daha meraklı daha bilgili olacaksınız. Hepiniz daha da büyümüşsünüz. Kendinize güvendiğinizi de göreceksiniz. Demek ki bu yıl düşündüklerinizi, hissettiklerini daha iyi anlatacaksınız. Merak ettiklerinizi daha rahat soracaksınız. Yetişmenizde bizlerin de katkısı olduğunu düşünerek sevineceğiz. Size bu yıl bakın neler hazırladık: tatlı öyküler, sıcak masallar, sevgi dolu şiirler, ilginizi çekecek bilgiler…. Türkçemizin gelişmesinde size yardımcı olacağımız için çok mutluyuz. Bu yıl da geçen yıl olduğu gibi neşeyle çalışınız. Haydi çocuklar görelim sizi. Yolunuz açık olsun, başarılar.
***
Bulgaristan’da resmi dil Bulgarcadan sonra en fazla konuşulan dil Türkçedir. Bölgede Türk egemenliğinin 141 yıl önce sona ermesinden sonra Türkçe ve Türklük ayaktadır. Çocuklar arasında bu gerçekliği yaşatabilmek için toplam 168 çocuk dergisi ve yayını gerçekleştirilmiştir. Bu çabalar, Bulgar devletinin Türk dilini yasaklama, Türk kimliğini kurutma tuzaklarına karşı koyarak sürmüştür. Türkçe’nin ülkede 2. Resmi dil olması zorla önlenmiştir. Türkçeyi geliştirip yayma çalışmalarında öğretmen eğitmenler kadar basın yayın işçileri de aktifti. Gerek basın organlarında gerekse Eğitim ve Öğretim Bakanlığı görevlisi olarak K. Memişev’in rolü ve katkıları olağanüstü büyük oldu. Emeklilik yıllarında da “Balon” dergisini çıkararak, Bulgaristan’ın dört bir yanında Türkçe derslerine gönüllü giren öğrenciler arasında karşılıklı etkileşim yaratmayı sağlamıştı. O, hayatının sonunda “Bizim çocuk Türkçe biliyor. Türkçe dersine gitmese de olur!” zihniyetine karşı Aktif Anneler hareketini örgütledi. 1994 – 2004 yılları arasında çıkan “Balon” dergisi Bulgaristan Türk çocuk dergileri arasında en niteliklisi olarak kaldı.
Günümüzde Bulgaristan’daki kardeşlerimiz arasında en önemli ve çok acil çözüm bekleyen sorun: Zorunlu anadil eğitimidir. Anadilimiz Türk kimliğimizin özüdür.
Kazım Memişev’in çocuk öykülerinden sizin için seçtik:
ÖDEV
Ahmet, okuldan eve döndü. Çok öfkeliydi. Çantasını odaya fırlattı.
Dedesi:
– Ne oldu gene çocuğum, dedi.
– Gene ödev, gene ders! Versinler yapmayacağım…
Dedesi hiçbir şey demedi. Biraz düşündükten sonra:
– Seninle dışarı çıkalım. Biraz gezelim, dedi.
– Haydi dede, haydi çıkalım!
– Yola çıktılar. Biraz gezdiler. Sonra dedesi onu bir dokuma atölyesine götürdü. Atölyede sıra sıra tezgâhlar vardı. Hepsinde türlü renkte kumaşlar dokunuyordu. Herkes çalışıyordu. Ahmet, işçi kadınlardan birine yaklaştı. Selam verdi. Sonra:
– Siz ne yapıyorsunuz abla, dedi.
– Kumaş dokuyoruz, dedi işçi kadın.
– Dokumasanız olmaz mı?
– Hiç olur mu? Elbette olmaz. Kumaş dokumak bizim ödevimiz. Ödevimizi yapmazsak insanlar ne giyecek?
Sonra Ahmet ile dedesi hastaneye uğradılar. Dedenin bir doktor dostu vardı. Onun odasına girdiler. Doktor güler yüzle:
– Buyurun, dedi. Torununuz mu?
– Siz ne iş yapıyorsunuz, dedi Ahmet.
– Hastaları tedavi ediyorum. Bu, benim ödevim.
– Ödevinizi yapmasanız olmaz mı?
– Biz ödevimizi yapmazsak insanlar ölürler.
Akşam olmak üzereydi. Eve döndüler. Dedesi:
– Ne yapacaksın çocuğum, diye sordu. Ahmet bir an düşündü. Cevap verdi:
– Ödevimi yapacağım dede, dedi.
Kazım Memişev.
Çocuklarımızı Türkçe derslerine yazdırınız.
Çocuğunuzun anadilini okuması için Okul.
Müdürüne zamanında dilekçe veriniz.
Fidanı sulayan meyve toplar.
Paylaşmayı unutmayınız.