Neriman KALYONCUOĞLU
Karanlık bir gündü, Aralık’ın soğuk nefesi,
Toprak ağlarken sessiz, gökyüzü bile sanki çaresizdi.
Köyler uyandı korkuyla, bir milletin sesi susturuldu,
Kimlikler zorla alındı, umutlar bir bir kırıldı.
Adımızı aldılar, dilimizi, türkümüzü,
Birer gölge yapmaya çalıştılar bizi.
“Unut,” dediler, “dünün yok, geçmişin boş,”
Ama unutmadık, direndik, yüreğimizde bir ateşle koş koş!
Ana dilde dua edemez olduk,
Mezar taşlarımız bile yabancıya döndü.
O eski türküler yankılanmadı artık,
Gönüllerde hasret, gözlerde yaş birikti.
Direnenler susturuldu, sokaklar kanla yıkandı,
Bir halkın hikayesi zulümle yakıldı.
Ama karanlık ne kadar derin olursa olsun,
Yıldızlar düşer yine, umut dolar her boşluğun.
Göç yollarında kaybolanlar,
Ekmeksiz, yurdundan koparılanlar.
Yüreğinde vatan olan,
Hiçbir zaman köle olmadı bu zalim zamana.
Şimdi sesleniyoruz tarihe,
Kara Aralık’ı unutmadık diye.
Adlarımız yine bizim, türkülerimiz özgür,
Bu topraklarda yankılanır her bir sözümüzdür.
Bilsin herkes, kimlik susmaz,
Dil, yürekten doğar, asla kaybolmaz.
Bir halkı yok etmek isteyenler yanılır,
Küllerden doğan alev asla durulmaz.