Alptekin CEVHERLİ

++++++

Kaç yıldır duymadığınız bir marş vardı. Hatırlar mısınız…

İzmir’in dağlarında çiçekler açar.
Altın güneş ordu sırmalar saçar.
Bozulmuş düşmanlar hep yel gibi kaçar.
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa;
Adın yazılacak mücevher taşa.

İzmir dağlarına bomba koydular
Türk’ün sancağını öne koydular.
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular.
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana.

İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım.
Öksüz yavruları bağrıma bastım.
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana

Türk oğluyum ben ölmek isterim.
Toprak diken olsa yatağım yerim.
Allah’ından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa.

Uzun zamandır televizyonlarda marşlarımız çalınmamaktadır. Bilmem fark ettiniz mi?

Türkiye’nin AB’ye giriş sürecinin hızlanması ile birlikte marşlarımız azalmış, Gümrük Birliği’ne 90’lı yıllarda girdikten sonra da Türk televizyonlarından marşlarımız tamamen kaldırılmıştır. Emri kim verdi, nasıl uygulamaya girdi bilmem ama yeni nesil marş bilmeden büyüyor.

Oysa marşlar bir milletin var oluş mücadelelerini, nelere rağmen varlığını devam ettirdiğini ve geleceğe yönelik hedeflerini tanımlayan sanatsal değerlerdir. Eğer bir millet marşlarını unutursa kendini de unutur… Ondan sonra da birileri aradan malı götürür…

* * *

17 Kasım Perşembe günü gazetelerde dehşete düşüren bir haber vardı. CHP milletvekili Ali Yiğit bir konuşmasında:

“Cumhurbaşkanı, Başbakan kafa tutuyor, Dışişleri kafa tutuyor. ’Avrupa Birliği’ni istemiyoruz’ diyorlar. 57 yıl bu kapıda bekledik. AB’ye girmek için kanun değişiklikleri yaptık yüzlerce. Biz Avrupalı olmaya hazırız. Hele İzmirliler bu işe çok hazırlar. Orası demokrasiye açılan, Avrupa’ya açılan bir kapı gibidir. Biz bazen diyoruz ki ’Gerekirse de İzmir ayrılsın’ yani biz istemeyiz, bu şartlarda bunlarla yaşamayı. Biz Avrupalı olmaya çalışıyoruz. Türkiye’de yaşayan demokrat, aydın, çağdaş insanlar Avrupalı olmaya hazır” diyerek İzmir’in Türkiye’den ayrılmaya hazır olduğunu iddia etmiştir.

Sakın bu sözü mevcut hükümeti eleştirmek için o anda sehven söylenmiş bir laf olarak düşünmeyin. Çünkü yaptığı düzeltme açıklamasında da “Burada hiç kuşkusuz ifadenin eksik olmasının da etkisi vardır. Ancak ben konuşmamda tam anlamıyla ‘Biz İzmirliler olarak, temel insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye, adalete, eşitliğe, barışa ve kardeşliğe inanıyor ve Avrupa Birliği’ne girmek istiyoruz. Bu değerler <insanlığın, insan olmanın evrensel değerleridir> ve bunlara inanıyor, bunları savunuyoruz. Bunların olmadığı, bu değerlerin kabul görmediği yerde yaşanmaz’ demek istedim” diyerek özür dilerken bile ifadesinin arkasında olduğunu ima etmiştir.

Oysa Kurtuluş Savaşı’nın ilk kurşunun atıldığı, on binlerce şehit ardından düşmanın denize döküldüğü bugün dahi vatanın bölünmez bütünlüğü için en çok şehit veren illerin başında olan efeler diyarı güzel İzmir hakkında Yunan ağzı ile konuşan ve gerçek fikrini belli eden bu şahsı İzmirli olarak kınıyor ve vatan için gerekirse ölmeye hazır milyonla İzmirli efe torunu olduğunu AB misyonerlerine hatırlatıyorum. İzmir, Kurtuluş Savaşı’nın Kızıl Elmasıdır!

Herkes ağzından çıkanı önce bir duysun!

Eğer o Kurtuluş Savaşı olmasaydı zaten şu anda ülkemiz Avrupa Birliği üyesi olmayacak mıydı?

Ege Bölgemiz Yunanistan, Güneydoğu Anadolu Bölgemiz Fransa, Akdeniz Bölgemiz İtalya, Marmara Bölgemiz de İngiltere işgalinde değil miydi? Bakın neredeyse bütün Avrupa’yla bütünleşmişiz zaten değil mi?

Tarihinden ve vekili olduğu kentin ve partinin ilkelerinden bu kadar uzak olan bir milletvekili olabilir mi?

Yazık…

Bu ayrılma ifadesi asla küçümsenmemelidir. Bundan yüz yıl önce Batı Avrupa tarafından Güneydoğu bölgemiz ve bugünkü Irak ve Suriye topraklarımız için de Meclis-i Mebusan’da bazı milletvekilleri böyle demiyor muydu? Sonra yaşananları ve ne yazık ki hâlâ yaşadıklarımızı hepimiz biliyoruz değil mi?

Bir Türk atasözü vardır “Yılanın başı küçükken ezilmelidir” diye.

Bu sözüm ona milletvekili de aynen HDP’li bölücülükten yargılanan diğerleri gibi aynen yargılanmalı ve tereddütsüz bir şekilde mahkemenin vereceği ceza uygulanmalıdır. Ülkenin topraklarının bir bölümünü başka bir devlete vermek için gayret etme suçunun gereği yapılmalıdır.

Şimdi sizi başka bir marşımızla daha baş başa bırakıyorum…

Türk İzmir Marşı

Karanlıklar üzerinden çekilince

Ak bir tan müjdeledi ulu bir günü

Hür uyandın, arkanda kanlı bir gece

Gördün güzel İzmir kurtuluş gününü

Bir gün ki solmayan ışıklar önü

Yıldızlar örsün bir zafer tacı sana

O kan, yangın ve tufan görmüş yıldızlar

Akdeniz, Türk denizi senin karşında

Sahiline mağrur dalgalar yuvarlar

Selamlar seni en şanlı asırlar

İzmir artık hürsün bu değil rüya

Türklük dirildi kurtuluyor Asya

Türk İzmir şan gör, ebediyen yaşa…

Reklamlar