Balçova KAYA İZMİR THERMAL CONVENTİON’da düzenlenen Balkan Göçmenleri Kültür Ve Dayanışma Derneğinin (BAL-GÖÇ) 33. Yıl Geleneksel Dayanışma Gecesi 1000’nin üzerinde katılımcı ile büyük bir coşkuyla gerçekleştirildi.
Geceye İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, İzmir Valisi Erol AYYILDIZ, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz KOCAOĞLU, İzmir Barosu Başkanı Av. Aydın ÖZCAN, İzmir 25. Dönem Milletvekili Cemil ŞEBOY, Konak Belediye Başkanı Sema Pektaş, Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim ŞENOL, Menderes Belediye Başkanı Bülent SOYLU, İlçe ve Büyükşehir Belediye Meclis Üyeleri, Bursa BAL-GÖÇ ve BGF Genel Başkanı Prof. Dr. Yüksel ÖZKAN, İzmir BAL-GÖÇ Genel Merkez Yöneticileri, Şube Başkanları ve Yöneticileri, birçok Sivil Toplum Kuruluşu Başkanları ve Yöneticileri ve 1000’nin üzerinde dernek üyesi ve misafir katıldı.
İzmir BAL-GÖÇ Genel Başkanı Sayın Abdurrahim NURSOY konuşmasında ”Dile Kolay! Tam 33 yıl önce Bulgaristan Türklerinin maruz kaldığı asimilasyon politikasına karşı haklı ama bir o kadar da güçlü bir ses çıkarabilmek için Türkiye’de yaşayan göçmenler İzmir BAL-GÖÇ’ü kurdular. Bu noktada, başta kurucu genel başkanımız ve kurucu üyelerimiz olmak üzere BAL-GÖÇ’te yönetimde, şubelerde, kadın ve gençlik kollarımızda hizmet etmiş olan kişileri saygıyla selamlıyor, hayatını kaybetmiş olan değerli kurucu üyelerimiz ve dava arkadaşlarımıza Cenabı Allah’tan rahmet diliyorum.
Bir dava hareketi olarak kurulan İzmir BAL-GÖÇ bu günlere şüphesiz kolay gelmemiştir. 33 yıldan bahsederken sadece sayısal rakamlardan değil, yaşayan bir kurum kültürünü, Genel merkezi ve şubeleriyle güçlü bir omurgayı, yetenekli ve kalifiye üyelerimizle güzide bir hareketi ve şüphesiz her şeyin ötesinde bir köylü saflığıyla sevdiğimiz davamızdan bahsediyoruz.
Hanımefendiler, Beyefendiler!
BAL-GÖÇ camiası ve onun mücadelesi her şeyden önce kutlu bir davanın adıdır. Bu dava en yalın haliyle sadece Bulgaristan’da değil, Balkanlar’da yaşayan Türklerin ve akraba topluluklarının onurlu mücadelesinin adıdır. Yaşadıkları ülkeler ile Türkiye’miz arasında bir barış köprüsü oluşturanların adıdır BAL-GÖÇ.
Bunun yanında sadece Balkanlar’da yaşayanlar değil, tarihin farklı dönemlerinde Balkanlar’dan ana vatanımız olan Türkiye’ye göç etmiş göçmenlerimizin, muhacirlerimizin ve kamuoyunda bilinen adıyla macırlarımızın da temel dayanak noktası, sorunlarımızın çözüm odağı olmuş ve olmaya da devam etmektedir.
Muhacirlik kolay bir şey değildir. Türk ve Müslüman olduğunuz için zulme uğradığınızı, kimliğinizin reddedildiği, temel insan hak ve hürriyetlerinizin inkâr edildiği bir coğrafyadan adını duyduğunuz, hep koyu bir sevda ile andığınız, o hapşırdığında sizin nezle olduğunuz bir yere, ülkeye erişiyorsunuz. Bunun adı yalnız ve ancak dış Türklerin en temel Kabe’si, zulme uğrayanların sığındığı liman, beklentimizin en üst düzeyde olduğu yer…… Ana vatan TÜRKİYE!
Bu vesileyle Devlet büyüklerimizin ve Yüce Türk Milleti’nin soydaşlara olan hassasiyeti için kendilerine bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Anavatana kavuştuk ama yan gelip yatmaya gelmedik. Alın terimizle, emeğimizle, yetişmiş iş gücümüzle, vatan sevgimizle, en temiz duygularımızla ülkemizin Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün hedef olarak gösterdiği muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmak için canla başla çalıştık. Türk toplumunun pek çok kesimine örnek olduk. Ülkemizin ekonomisine katkıda bulunan, vergisini veren, vatan görevleri için en önde koşan, bayrak ve millet sevgisini en üst noktalarda hisseden öz be öz Türk’üz biz!
Yeri gelmişken bir noktadaki eksiğimizi kendi camiamızın huzuru önünde paylaşmak isterim. Ekonomik yaşamda varız, toplumsal yaşamda varız, kültürel boyutta varız, kamuda var olmaya başladık. Ama siyasette çok düşük yoğunluklu faaliyet gösteriyoruz. Bu eksikliğimizi en yakın sürede kapatacağımız inancını taşıyorum. Bundan sonra bizler de Türkiye’deki siyasi yaşamda daha aktif olacağız.
Değerli Misafirlerimiz,
2 gün sonra 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayacağız. En değerli hemşerimiz, Cumhuriyetimizin kurucusu, bir milletin sembolü olan Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü saygıyla anıyorum. Yüce kişiliği nedeniyledir ki bu güzel tarihi aynı zamanda Dünya Çocuklarına armağan etmiştir. Ben de şahsım ve yönetim kurulumuz adına dili, dini, ırkı ne olursa olsun tüm çocukların bu özel gününü ve tüm katılımcıların Ulusal Egemenlik bayramını kutluyorum.
Bu vesileyle bir dava örgütü olan İzmir BAL-Göç’ümüzün 33. Kuruluş yıldönümünü tekrardan tebrik ediyorum. Aynı şekilde aynı Federasyon çatısı altında bulunduğumuz diğer kardeş derneklerimiz ile BAL-GÖÇ adını taşıyan ve kuruluşları aşağı yukarı aynı dönemlere rastlayan Bursa BAL-Göç’ümüzü de özellikle anmak isterim. Takdir edersiniz ki dava arkadaşlığı başka bir şeye benzemez. Bizim özümüz birdir DOST’lar, özümüz!
Sözlerimi burada sonlandırırken, siz değerli konuklarımızı teşrifleriniz için bir kez daha saygıyla selamlıyor, güzel bir akşam geçirmenizi temenni ediyorum” dedi.
Abdurrahim NURSOY, ayrıca İzmir BA-GÖÇ’ün Dünyaca Ünlü Milli Halterci Naim SÜLEYMANOĞLU adına inşa edeceği sosyal tesis binasının Projesinin onay aşamasında olduğunu, proje onaylandığında en kısa zamanda temelinin atılacağını ve katılımcıların iş çevresinin desteğini beklediklerini belirtti.
Abdurrahim Bey’in konuşmasından sonra Bursa BAL-GÖÇ ve BGF Genel Başkanı Prof. Dr. Yüksel ÖZKAN, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve İzmir Valisi Sayın Eol AYYILDIZ’ ın Konuşmaları ile protokol çalışmaları tamamlandı. Protokol konuşmalarından sonra Protokol’ün tamamı ve Dernek Yöneticileri ve Şube Başkanları hep birlikte 33, yıl pastasını kestiler.
Gece Balkan Taim, İstanbul Grubu, Sali OKKA ve Toni Storaro ile katılımcıların büyük ilgisi ile devam etti ve son buldu.
Kırcaali Haber